|
|
|
|
|
|
Okyanusta 5 kadın
Atlantik'teki yelken yarışına katılan tek kadın takımı beş Türk'ten oluşuyor. Yelkenciler üç hafta okyanusla savaşacak.
Dünyanın geçilmesi en zor okyanusu Atlantik'te 20. kez düzenlenen ARC Yelken Yarışı'nda Türkiye'yi Handan Serezli, Gülçin Aksekili, Güzin Gürel, Çiğdem Tepecik ve Ayşenur Gedik temsil edecek. Ekibin 1. kaptanı, atv haber spikeri Serezli; "15 metrelik dalgalarla boğuşacağız, tek korkumuz denize düşmek" diyor. Yarış 20 Kasım'da Kanarya Adaları'ndan başlayacak. Handan Serezli yarış heyecanını yazdı.
Beş Türk kadın yelkencinin Atlantik yarışı
20Kasım'da dünyanın geçilmesi en zor okyanusu Atlantik'te düzenlenecek olan ARC 2005 yelken yarışında Türkiye'yi ilk kez bir kadın takımı temsil edecek. Atlantik'e yelken açacak olan takım Handan G. Serezli, Gülçin Aksekili, Güzin Gürel, Çiğdem Tepecik ve Ayşe Nur Gedik'ten oluşuyor. Yarış heyecanını takım kaptanı Handan G. Serezli anlatıyor.
Gidiyorum... Tuzlu su kanıma girdi gireli uzaklara, daha uzaklara gitmek istiyorum. Dağcıların hep yükseklere tırmanma arzusu gibi yelkencilerin de uzaklara gitme arzuları hiç bitmez. Hele bu uzaklar arasında bir de Atlantik geçişi var ki her yelkencinin hayalidir. Eskiden Atlantik geçişi öncesi tekne sahipleri, marinalarda teknelerine ilanlar yazarlardı. "Sextand (yıldızlardan rota çizen alet) ile rota çizen gemici aranıyor'' diye. Bulunan bu gemicilere iyi bir ücret ödenirdi. Yıllar geçtikçe bu durum değişti. Artık Atlantik geçişi yapmak isteyenler 'World Cruising Club'ı arayarak bin 900 pound karşılığında bu heyecanı tadabiliyorlar. Ama istediğiniz kadar zengin olun fırtına patladığında bir işe yaramıyor. Bu nedenle Atlantik geçişi her denizcinin rüyası ve kabusu oluyor. ARC Atlantik yarışı 20 yıldır yapılıyor. Düzenleyen şirket dünyanın en büyük deniz yarışları organizatörü World Cruising. Atlantik aşılması en zor okyanus çünkü yılın 11 ayı rüzgar ve akıntı birbirine ters seyrediyor. Sadece kasım-aralık arası rüzgar ve akıntı aynı yöne kayıyor. O nedenle şirket her yıl kasım ayında ARC'yi düzenliyor. ARC, tekneler, yarışçı denizciler ve emniyet kuralları hakkında sıkı denetimler getiriyor. Tekneler ve yarışçılarda açık deniz tecrübesi arıyor.
EKİP NASIL KURULDU? Gökova yatçılığın kurucusu ve sahibi Cumhur Gökova Türkiye'deki ilk kadın yelken takımını kurduğu günden beri ARC Atlantik yarışına kadınları hazırlamaya kararlıydı. En güçlü ekibi kurmayı kafasına koymuştu. İsteği okyanus koşullarına fiziksel ve psikolojik olarak hazır olan bir ekip kurmaktı. Ve işte profesyonel olarak yelken sporu ile uğraşan bizler Handan Serezli, Gülçin Aksekili, Güzin Gürel, Çiğdem Tepecik ve Ayşe Nur Gedik, Cumhur Hoca sayesinde bir araya geldik. Ekip olarak yarışa hazırlanıyoruz. Ortak yönümüz deniz ve yelken sevgisi. Sonuçta hangi sosyal gruptan ve meslekten olursak olalım, deniz herkesi aynı seviyede birleştiriyor.
ÖNCE ZİHİNSEL HAZIRLIK Gidiyoruz... Üç Türkiye yolumuz var. Tam 2700 deniz mili. Duyan dostlar soruyor? "Korkmuyor musun?" diye. "Önce zihinsel sonra da fiziksel olarak hazırlandım. Artık belgesel izlemekten bıktım. Okyanusta olmak istiyorum" diyorum. Bizi yetiştiren hocaların hocası Cumhur Gökova yanımızda. Türkiye'den Atlantik'i geçecek ilk kadın yelkenli takımı olmak hepimize gurur veriyor. 21 ülke içinde Türk bayrağını dalgalandırmak istiyoruz. Bizler, Türk kadınını bir başka yüzüyle tanıtacağız.. Cumhur Gökova Sadun Bora'dan sonra Atlantik'i geçen ikinci Türk yelkenci. 20 yaşında geçmiş. Bu da ayrı bir rekor. Onun varlığı ve deneyimleri güven veriyor. "Uzun ve yüksek dalgalar bizi bekliyor" diyor Cumhur Hoca. Hepimizi heyecanla bekleyecek eşlerimiz, ailelerimiz, dostlarımız var. Çiğdem'in 1 Güzin ve Gülçin'in geride bıraktığı 2 çocuğu var. Çiğdem'in ve Güzin'in kızları yelkenci. Gülçin 1 ve 2 yaşındaki yavrularını eve emanet ediyor. Gönüllerimiz evde kaldı. Ruhumuzu okyanus ve özgürlük çaldı. Kendimizi bulmaya gidiyoruz. Bu hepimizin ilk okyanus yarışı. Daha önce uzun mesafe yarışlara katılanlar var içimizde. Ama bu kez karşımızda uçsuz bucaksız koca okyanus. Döndüğümüzde çok şey değişecek. Hayata daha çok sarılacağımız kesin. Cumhur Gökova ile birlikte okyanus hikayelerimi anlatacağım. Şair ve ressam Gülçin'in de şiirlerinden oluşacak bir kitap projem var. Artık askerlik anılarının rakibi bizim okyanus anılarımız olacak. Okyanustaki başarılı Türk kadınlarının hikayelerini yelken sevgisini geliştirmek için yazmak istiyoruz. Seyir şartlarına hazırız. Büyük rüzgarlar bizi bekliyor. Gece nöbetleri zor geçecek. Yıldızları rota alıp uygun rüzgarı alıp balon açacağız. Teknede herkesin bir görevi var. Dümen, ana yelken, vinçler, genova, navigasyon vs. Uzunluğu 15 metreyi bulan büyük dalgaların her bir boşluğunda havada bir süre asılı kalacağız. 5 kadın tam 3 hafta gece gündüz rüzgara, dalgalara 6'şar saatlik nöbetlerle dümen tutacağız. Kanarya Adaları'ndan güneye ineceğiz. Ekvator'a doğru. Gündüz güneş tepemizde kavuracak. Tüm denizcilerin beklediği ticaret rüzgarları arkamızda olacak. Ama kimse hiçbir fırtınanın çıkmayacağını dalgaların aniden 30 metreyi bulmayacağını garanti edemez. Ekip tecrübesiyle, teçhizatıyla, psikolojisiyle en kötüsüne hazır. Teknede her havaya göre 4 çeşit balon var. Teknemiz ODIEN'e iyi rüzgar aldığımızda onu 65 derece kadar (125 derecelik bir yay içinde) sağa ve sola yatırabiliyoruz. 126 derece ise sınır. Pruvamız neta (sorunsuz) rüzgarımız bol olsun. Sonuçta 1500 yarışcı denizci Atlantik'te sadece bir nokta. Güzel bir yarış olacağına eminim.
KORKUM TEKNEDEN DÜŞMEK Bu sonsuz mavilik ve özgürlük duygusu içinde tek bir korkum var; tekneden düşmek. Emniyet kuralları gereği kendimizi sürekli bağlamamız gerekiyor. Okyanus bu her şeyi beklemek, her şeye hazır olmak lazım. Yiyecek ve içecek konusuna dikkat etmemiz gerekiyor. Sadece meyve, enerji veren kuru yiyecekler alacağız. Asitli içecek yok sadece su ve meyve suyu. İlk hafta taze meyve ve sebzeler ardından balık ve karbonhidratla besleneceğiz. Yıkanma ve temizleme kısmı içimizi burksa da alışacağız. Teknede sadece 2 depo su var. 350 litre. Bulaşıklar deniz suyunda yıkanacak. Önce deniz suyu, sonra en fazla 1 litre tatlı su ile durulanarak günde bir kez duş alabileceğiz.
YARIŞTAKİ TEK KADIN TEKNESİ ARC 2005 Atlantik yarışı dünyanın en popüler ve en zor yarışı. Emniyet tedbirleri üst düzeyde. 20 yıldır yapılan yarışta kaza yok denecek kadar az. Bu yıl mürettebatı sadece kadınlardan oluşan tek ülke Türkiye. Yarış öncesi Atlantik ve güvenlik hakkında brifing verilecek. Teknenin batması durumunda 'helikopter nasıl çağrılır, nasıl binilir, nasıl can salı açılır, nasıl içine girilir?' gibi acil durumlarda neler yapılacağı öğretilecek. Gerekmeyecek ama eşe dosta anlatmak için öğrenirim yine. Elektronik olarak teknemiz gerekli donanıma sahip. Hatta Matys 10 board denilen bir sistem var ki ilk kez biz kullanacağız. Dileyen herkes internet üzerinde bizim koordinatlarımızı görüp hareketlerimizi izleyebilecek (www.worldcruising. com). Teknoloji bizi merak edenleri ferahlatacak. Gidiyoruz, arkamızda beyaz köpükler bırakarak. İçimizde coşku, okyanus kısmetimiz, görüş mesafemiz sıfır olmadan ilk önce biz varacağız ödüle. Dostlar yanımızda... Sevgili annem meraklanmasın.
Handan GÜÇYILMAZ SEREZLİ
|
|
|
|
|
|
|
|
|