|
|
|
|
|
|
Yazarlar ne diyor?
100-200 YIL GEÇMESİ Mİ GEREKİR? Edebiyat estetik bir haz taşır ve soyut-imgesel düşünür. Bilim ise bunun tam tersine soyut-kavramsal düşünür. Yani ikisinin kullandığı yöntemler çok farklı. Edebiyata bilimsel bir işlev yükleyemeyiz. Sanatın kendisi başka, araştırmanın kendisi başka bir şey. Bugün de "Gülün Adı" gibi önemli romanlar var. Bu romanların roman gibi olması için illa 100-200 yıl mı geçmeli? Emre Aköz'ün bu romanların da bir "Anna Karanina" bir "Suç ve Ceza" olmasını görmesi için iki yüzyıl yaşaması gerekir. Bilim ve bilgi ne kadar gelişse de edebiyat kalır ve asla yok olmaz. Ahmet Ümit (Polisiye Yazarı)
GERÇEKLİĞİNİ YİTİRMEDİ Emre Aköz'e katılmıyorum. Edebiyat günümüzün karmaşık meselelerini anlatmakta yetersiz kalmış değil. Geçmişte olduğu gibi bugün de insana ve dünyaya ilişkin olanı derinden ve temelli bir şekilde kavratabilecek olanın edebiyat olduğunu düşünüyorum. Ama Emre Aköz bir bakıma da haklıdır. Son yıllarda Türkiye'de kaç tane "roman gibi roman" okuduk gerçekten? Pınar Kür (Yazar)
TOPLUM ROMANDAN ANLAMIYOR Türkiye'de edebiyat dışı kitapların daha çok sattığı doğru. Ancak roman gibi roman yazılmadığı görüşüne karşıyım. Artık insanlar gerçek olaylara karşı çok daha ilgili. Türkiye'de bunun temel nedeni, Türk insanının soyutlama yapamaması. Yani insanlar bir türlü romanın içine giremiyorlar. Bunun nedeni eğitim sistemi olabilir. Tabii ki romancılık 19. yüzyıldaki gibi altın çağını yaşamıyor, bunun nedeniyse toplumun değişmesi. Sunay Akın (Şair Yazar)
YAYINCILIKTA DA 'ÇİN İŞİ' GEÇERLİ Nitelikli eserler var ama yazarları görsel medyada yer bulamıyor. Nitelikli yazar ve şairlerin ürettiği eserlerin sayısı Aköz'ün söylediğinin aksine çok fazla. Ancak onlar kendilerine gazete ve televizyon haberlerinde yer bulamıyor. Bana göre gerçek sorun burada. Oyuncak ve hediye eşyada Çin işi türediyse yayıncılıkta da Çin işi türedi. Burada nitelik, kalite elbetteki aranmaz. Eserinin önüne geçen, pazarlanan birer ürün olmaya sessiz kalan yazarlar özeleştiri yapmalı. Çünkü gerçekten adam gibi adam eserlerin önünü tıkayanlar, ne yazık ki bu oyunun parçası olmuş yazarlardır. Cezmi Ersöz (Yazar)
ÖNCE ŞİİRİ MAHVETTİLER Günümüzde artık piyasaya dönük kitaplar yazılıyor. Zaten çoğu da sipariş roman. Gündelik olayları inceleyip yapay ve zorlama kitaplar yazılıyor. Bu eserler ki eser bile diyemiyorum ben, kalıcı olamıyorlar çünkü ortalama duyarlılık ve ilgiye dönük, kolay tüketim amacıyla yazılıyorlar. Maalesef bu Türk yayıncılığının kötü durumunu gözler önüne seriyor. Bu piyasa edebiyatı, sadece Türkiye'de değil tüm dünyada böyle. Avrupa ve Amerika'daki en çok satanlar listelerini incelerseniz durumun aynı olduğunu görürsünüz. Bu kitle kültürünün yarattığı bir sonuç. Önce şiiri mahvettiler, sıra romanda... Cezmi Ersöz (Yazar)
|
|
|
|
|
|
|
|
|