Bu kitabı her Türk aydını okumalı
Sizlere yıllardır ağırlıklı olarak amatör denizcilerin problemlerini, sıkıntılarını aktarmaya çalışıyorum. Gerçekten tüm iyi niyetli çalışmalara rağmen hala önemli sıkıntılar yaşıyoruz. Geçtiğimiz haftalarda aktardığım gibi bazen balık ehliyeti ve açık denizlerin kontrollerinin belediyelere devri gibi konular moralimi bozuyor, umutsuzluğa düşüyorum. Ama bu hafta güzel şeylerden, yayınlanan denizcilik kitaplarından bahsedeceğim... Çok değil iki yıl öncesine kadar çeviriler ve eğitim kitapları dışında okuyacak bir kitap bulamazdınız. 35 yıl boyunca "Allah razı olsun" tek kitap Sadun Boro üstadımızın Pupa Yelken'i oldu... Bugün hızla yeni kitaplarımız oluyor. Bu konuda Denizler Kitabevi'nin, Kropi'nin, Ataköy Marina Yat Kulübü'nün ve Naviga'nın katkıları inkar edilemez. Amatör Denizcilik Federasyonu (ADF) da amatör denizci belgesi alacaklar için son derece güzel bir kitap hazırladı. Artık Sadun Boro'nun Pupa Yelken'i gibi Osman Atasoy'un Uzaklar'ını, Hülya Leigh'in Okyanusta Bir Türk Kızı'nı okuyarak dünya denizlerinin kokusunu hissedebiliyoruz... Ataköy Marina, Çetin Kent'in "Sarıldım Minik Teknemin Halatına" kitabından sonra peş peşe birbirinden güzel çeviri eserleri bizlere kazandırdı. Yenileri de geliyor. Naviga da yeni kitap çalışmalarını sürdürüyor. Bugün sizlere Denizler Kitabevi'nin çıkardığı bir kitaptan bahsedeceğim. Kitabın ikinci baskısı yeni çıktı ve ben ancak bu baskıyı okuma fırsatını bulabildim. Kitabın yazarı mensubu olmaktan her zaman iftihar duyduğum Caddebostan Balıkadamlar Kulübü sporcularından Mustafa Aydemir... "Ben Bir Türk Zabitiyim" adlı kitabı her Türk aydının okuması gerektiğine inanıyorum. Hele hele içinde bulunduğumuz günlerde... Ben kitapta bir kahramanlık hikayesinin ötesinde cumhuriyetimizi yaratanların felsefesini buldum.Unutmaya başladığımız insanlığımızı buldum... Ve gerçekten de nedense hiç ön plana çıkaramadığımız bir kahramanızın, Mustafa Ertuğrul'un destanını okudum. İnanılır gibi değil. Ama Fransız ve İngiliz askeri kayıtlarının da onayladığı gibi o, dört küçük topu ve kocaman yüreği ile, İngilizler'in dev uçak gemisi Ben My Chree'yi Meis'te sulara gömmüş. Bir diğerini savaş dışı bırakmış. İki yüze yakın irili ufaklı tekneyi ve Fransız topçu tabyalarını top ateşi ile yakmış. Akdeniz'de sahillerimize ölüm kusan Fransız savaş gemileri, Paris II ve Alexandra'yı Kemer'de batırmış. Teslim alırken ölümü bekleyen düşman denizcileri rencide olurlar diye zaferlerine bile sevinmemiş. Ve iki lokma ekmeklerini onlarla paylaşmış. Pierre Loti, bu olayı yazarak dünyaya Türklerin insanlığını anlatmış... Bir o kahramanlara bakınız, bir içinde bulunduğumuz ortama... Sana bütün emeklerin ve bu yaşananları ülkemize, insanlığa kazandırdığın için binlerce teşekkür ediyorum sevgili Musatafa Aydemir kardeşim. Keşke senin gibi insanlarımız seslerini daha rahat duyurabilse. İnşallah bundan sonraki hedefin olan denizdeki yüzer anıtı da gerçekleştirirsin...
|