|
|
Yaka kartı yerine tükürük testi
Geleceğimiz uzayda mı? Ben sormuyorum, Dan Brown soruyor. "İhanet Noktası" isimli kitabının hikayesi gerçekten de ilginç. Amerika'da bir senatör çıkıp diyor ki: "Uzay harcamaları gereksizdir. Oraya aktarılan paraları eğitime harcasak çocuklarımız üç kişilik sıralarda oturmaktan kurtulurdu. Ayrıca en kenar semtlerde bile iyi eğitim verebilirdik." Halktan da müthiş destek görüyor. Katıldığı bütün programlarda "NASA sırf uzaydaki kumları araştıracak diye bunca para, olacak şey değil" diye açıklamalar yapıyor. Senatör uzay araştırmaları karşıtı politikasıyla yükseldikçe yükseliyor. Birden ismi başkanlık için konuşulmaya başlanıyor. Tam o sırada, NASA yüzyılın keşfini gerçekleştiriyor. Hem de ne keşif. Bırakın başkanlık seçimlerini bütün dünyanın geleceğini yakından ilgilendiren bir keşif var ortada. Hikaye zaten ondan sonra başlıyor. Çünkü derin devletten birileri bu keşfin açıklanmasını engellemek için elinden geleni ardına koymuyor. Washington'da başlayan macera kuzey kutbunda devam ediyor. Uzun lafın kısası Dan Brown da yapmış yapacağını. Yine müthiş bir hikaye, yine sürükleyici bir roman. Ayrıca şaşırtan detaylar var kitapta. Örneğin Washington'da araştırma birimlerinden birinde çalışanların binaya nasıl girdiğini anlatıyor. Üstelik anlattıkları hayal ürünü değil, tamamen gerçek. Bunu da küçük bir notla belirtmiş. Çalışanlar iş yerlerine nasıl giriyormuş biliyor musunuz? Tükürük testiyle... Yanlış okumadınız. Çalışanlar her sabah kapıdaki görevliye tükürük örneği veriyor, eğer DNA'ları onaylanırsa binaya girebiliyorlarmış. Eğlenceli değil mi? Hayır, benim korkum SABAH yönetiminin bu güvenlik şeklini benimsemesi. Düşünsenize... Yaka kartı da neymiş yani? Gavur tükürük testi yapıyor. Hadi bakalım! Dan Brown'ın bu hikayesi de "Gerilim nasıl yaratılır?" sorusuna iyi bir cevap. Komplo teorilerini sevenlere kesinlikle öneririm.
|