kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Balcicek Pamir @ SABAH
 
Ecevit kuru pasta değil kestaneli yaş pasta yiyor
Asıl güzellik ayrıntılarda...
Bu pazar şehirle randevunuz var, unutmayın!

Ecevit kuru pasta değil kestaneli yaş pasta yiyor

Bülent Ecevit biraz zor yürüyor. Minik Japon adımları atıyor ama böyle yürümekten sıkılıyor

Gerçekten de sağlığı yerinde mi? Rahat konuşabiliyor mu? Yoksa onun yerine Rahşan Ecevit mi konuştu? Kolay hareket edebiliyor mu? Verdiği cevaplara bakarsak aklı yerinde demektir. Sadece kuru pasta mı yiyor? Bütün bu sözler Ecevit röportajının yankıları. Bülent Ecevit "Herkesin derin devleti kendisine göredir" dedi. "Durup dururken niye derin devleti konuşuyoruz?" diye sordu. Verdiği cevapların satır aralarında çok önemli mesajlar vardı. "Hastalığınız döneminde size karşı suikast mı düzenlendi, zehirlediler mi sizi?" sorusuna "Kanıtım yok" diye cevap verdi. Bu ne demektir? "Evet öyle oldu ama açıklayamam çünkü kanıtım yok" demektir. Yeni Şafak Gazetesi Bülent Ecevit'in bu açıklamasından iki gün sonra aynı soruyu Rahşan Ecevit'e sorup aynı cevabı alınca, zehirlenme olayını bu sefer diğer gazetelerde de haber olarak okuduk. Ecevit ile derin devleti konuştuk ama daha çok merak edilen sağlığı oldu. Kiminle karşılaştıysam, kiminle telefonda konuştuysam hep aynı soruyu duydum. "Adam ölüyordu az daha, ne oldu da dirildi yani?" Bu sorunun cevabını bilmiyorum ama bildiğim Ecevit'in sağlığının yerinde olduğu. Evet, rahat konuşabiliyor. Hayır onun yerine Rahşan Ecevit konuşmadı. Yanımızda bile değildi. Evet, kolay hareket edebiliyor. Yürürken biraz zorlanıyor. Evet kesinlikle aklı yerinde. Hayır sadece kuru pasta yemiyor, üstelik iştahı bayağı yerinde. Röportaj esnasında kestaneli pasta yedi, pasta kuru değil yaştı.

***

Bülent Ecevit ile ilk kez 10 yıl önce röportaj yapmıştım. "Ne içersiniz?" diye sormuştu, "Kahve" yanıtından sonra kalkıp kahve hazırlamaya gidince çok utandığımı hatırlıyorum. Hemen yardıma koşmuştum, izin vermemişti. Öylesine bir centilmendi işte. Çok şaşırmıştım. Bir hafta önce kapısını tekrar çalarken ben de sağlığının yerinde olup olmadığını merak ediyordum doğrusu. İçeri girdiğimde sırtı bana dönük oturuyor, diğer konuğuyla ilgileniyordu. Beni fark eder etmez 80 yaşındaki küçük adam ayağa fırladı. (Küçük adam diyorum çünkü boyu biraz kısalmış, omuzları çökmüş.) Elimi sıktı, Sabah Gazetesi'nin kendisine gösterdiği ilgiden dolayı çok mutlu olduğunu, bu röportaj içinse heyecanlı olduğunu söyledi. Efendim, heyecan mı? Eski Başbakan Bülent Ecevit "Röportaj için heyecanlıyım" diyor. "Heyecan işi bana ait" dedim, "Hiç kusura bakmayın." Bülent Ecevit konuşması hem çok kolay hem de çok zor biri. Kolay çünkü hiçbir sorunuza şiddetli cevaplar vermiyor; yanlış, doğru, agresif, yalan, ne sorarsanız sorun önce hafif bir gülümseme beliriyor yüzünde. Sonra başlıyor anlatmaya. Kendi istediği biçimde. İşte işin zor tarafı o zaten. Unutmadan bir detay, kızdığı bir şey olursa gözü seğirmeye başlıyor. Size çaktırmamaya çalışıyor ama ne mümkün. O zaman ilgiyi başka yere çekmeye çalışıyor "Buyurun çayınız soğudu ya da pastanıza dokunmamışsınız" gibi ara veriyor. Sesi hep aynı seviyede, inişler çıkışlar yok. Konuşurken sık sık tarihleri karıştırıyor ama sonradan düzeltiyor. Yanlışları fark ettiğimi anladığı zaman "Tarihleri unutuyorum" diyor. Tek bir konu, sadece tek bir konuda o kibar sesi yükseliyor, gözü daha da seğiriyor, isimler tarihler, olaylar, inanın her şey karışıyor. Nedir mi o konu? Kemal Derviş. Ya da Bülent Ecevit'in sıkça kullandığı gibi Kamil Derviş. İsmini sürekli mi şaşırdı yoksa bilerek mi yanlış söyledi inanın buna karar veremedim. Ama Ecevit'in "Hayatımdaki tek pişmanlığım" dediği Kemal Derviş için hiç de iyi hissetmediği bir gerçek. Daha da çok şey söylemek istiyor onun hakkında. Daha negatif sözcükler seçmeye çalışıyor. Ama olmuyor işte. Değil, Bülent Ecevit'in tarzı değil.

***

Fotoğraflarla ilgili sorulara gelince. Evet Bülent Ecevit biraz zor yürüyor. Minik Japon adımları atıyor ama sıkılıyor böyle yürümekten, hızlı Japon adımlarını deniyor. İşte o zaman ben de korkuyorum. Nasıl korkmam? Yani ısrar etmişim, dışarıda fotoğraf diye tutturmuşum. Ya düşerse? 80 yaşında birinden bahsediyoruz. Şaka mı? İşte bu yüzden fotoğraflarda her daim arkasında, yanında, kolundayım. Röportajın ikinci bölümü yayınlandığında cep telefonum çaldı, bilinmeyen bir numara. Açtım karşı taraftan ses gelmiyor uzun süre "Alo" diye bağırdım. 10 dakika sonra tekrar çaldı, uzaklardan bir yerden bir ses "Ben Bülent Ecevit" dedi. Ne sekreter ne asistan ne de danışman... Kendi çeviriyor numarayı. Türkiye'nin böyle centilmen bir başbakanı vardı bir zamanlar.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kadınlar çok kıskanç, çok...   / 15-05-2005
 Gece yarısı halı saha maçına giden erkekler   / 08-05-2005
 Dün gece hiç tanımadığım bir erkeğe...   / 01-05-2005
 Herkesin diyeti kendine   / 24-04-2005
 Ecevit kuru pasta değil kestaneli yaş pasta yiyor   / 17-04-2005
 Gözler asla yalan söylemiyor hatta fazla açık veriyor   / 10-04-2005
 Bir pazar sabahı Yıldız Parkı   / 27-03-2005
 Sen sigaraya tekrar başla   / 20-03-2005
 Sana mı kalmış yani bu dünyayı değiştirmek?   / 13-03-2005
 Türk halkı kan istiyor kan   / 06-03-2005
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Hiç kadın olmaktan utandınız mı?
Merak ediyorum Yasemin...
MEHMET ALTAN
Pazartesi sabahı... Bir mimarla...
İlkbaharın ışıklı bir...
ÖNCEL ÖZİÇER
Yüzü alan, astarı da ister
Geçenlerde başka başka...
REFİK DURBAŞ
"gnçtrkcll"de gençlerle...
Şimdi diyeceksiniz ki yazının...
Paris'in her yeri cilalanmış gibi
Paris'in her yeri cilalanmış gibi
2012 Olimpiyatları'na aday olan Paris'te binalar ve heykeller pırıl...
Uçak kazaları tarihe karışıyor
Uçak kazaları tarihe karışıyor
Amerikalılar tüm dünya havalimanları için ADS-B adlı sistemi...
Gevşeyin, başağrınız geçsin
Tedavi edilemeyen başağrıları artık kabus olmaktan çıkıyor. Prof. Dr.
Ah bir peynirli börek olsa!
Ne yazık sofra başında yaşanan mutluluğu tatmamış olanlara... Bunun özlemini en...
Patronun tezpiştisi unutulur mu?
1980'li yılların ortası. O günlerde Mutfak Dostları...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.