|
|
|
|
|
|
Savaştan bir kahraman çıktı
Amalika'lılarla yapılan savaşın en önemli özelliği İsrailoğulları'nın arasından bir kahramanın çıkmasıydı. O kahramanın adı Davud'du. Kuran-ı Kerim Hz. Davud'un kahramanlaştığı bu savaştan Bakara suresinin 249. ayetinde şöyle bahsediyor: "Talut orduyla birlikte ayrıldıktan sonra, 'Doğrusu Allah sizi bir ırmakla deneyecektir, ondan içen benden değildir, onu tatmayan eliyle sadece bir avuç avuçlayan müstesna şüphesiz bendendir' dedi. Onlardan pek azı hariç, sudan içtiler. Kendisi ve kendisiyle olan inananlar ırmağı geçince, 'Bugün Calut ve ordusuna karşı koyacak gücümüz yok' dediler. Kendilerinin Allah'a kavuşacağını bilenler ise: 'Nice az topluluk çok topluluğa Allah'ın izniyle üstün gelmiştir, Allah sabredenlerle beraberdir' dediler. Böylelikle Kuran'ın bahsettiği olgu gerçekleşmiş, az ve güçsüz olduğuna inanılan topluluk çok ve güçlü olan topluluğa üstün gelmişti. Üzerinde bu savaştan kalma yazılar ve izler taşıyan Hz. Davud'un kılıcının ünü de bugüne kadar süregeldi. Çünkü o kılıç bir mucizeyi gerçekleştirmişti. Bu savaştan sonra İsrailoğulları Davud'a daha çok sevgi ve saygı göstermeye başladı. Talut'un ölümünden sonra yerine Davud geçti. Ona önce yönetim daha sonra peygamberlik verildi. Kuran-ı Kerim Hz. Davud'a bahşettiği bu üstünlükleri şöyle anlatıyor: "Andolsun Davud'a tarafımızdan bir üstünlük verdik. Ey dağlar, onunla beraber tesbih edin ve ey kuşlar (siz de). Ve ona demiri yumuşattık.", "Geniş zırhlar yap, dokumasını ölçülü yap ve (hepiniz) iyi işler yapın. Çünkü ben, yaptıklarınızı görmekteyim. diye vahyettik." (Sebe, 34/10- 11)
|
|
|
|
|
|
|
|
|