|
|
|
|
|
|
Japonlar artık mantı yiyor
Japonya devlet politikası olarak yoğurdu mutfaklara sokmaya karar verince gözler Türk mutfağına çevrildi. Rehber Pınar Çağlayan'ın hazırladığı "Yoğurtlu Türk Yemekleri Kitabı" ülkede kapışılıyor.
Çorbalardan ana yemeklere hatta tatlılara kadar Türk mutfağında önemli bir yer tutan yoğurt, her ülkede bu kadar ilgi görmüyor. Japonya da yoğurdu pek bilmeyen ülkelerden biriydi, ta ki bir Türk, Pınar Çağlayan onlara yoğurtlu yemekleri öğretene kadar. Japonlar aşırı fast food tüketmekten sağlıklarını tehlikeye sokmaya başlayınca, yabancı gıdaların vücutlarında yarattığı sorunların tek çözümünün yoğurt olduğu ortaya çıkmış. Devlet politikası da yoğurdu sağlık açısından destekleyince iş Japonlar'a yoğurdu sevdirmeye kalmış. Avrupa ve Amerika gibi ülkelerde genellikle şekerli ya da meyveli yenen yoğurt, Japonlar'ın fazla tatlı sevmeyen damak tatlarına uymayınca, yoğurdu sade olarak kullanan bir mutfağı tercih etmişler ve aradıklarını Türk mutfağında bulmuşlar. Yıllardır Türkiye'ye gidip gelen ve Türk mutfağını yakından tanıyan Nobuko Tokuda, uzun zamandır tanıdığı ve mutfakta başarılı bulduğu rehber Pınar Çağlayan'a yoğurtlu yemekler hakkında bir kitap hazırlayıp hazırlayamayacağını sormuş. Böylelikle Japonya'da yayınlanan ve yüksek bir satış grafiğine ulaşan "Yoğurtlu Türk Yemekleri Kitabı" projesi doğmuş. Çağlayan bir aşçı ya da ev kadını yerine kendisini tercih etmelerini ise şöyle açıklıyor: "Sanırım onların tempolarına yakın bir hayat sürmem önemliydi. Orada herkes çalışıyor, mutfağa ayıracak çok vakitleri yok. Bu yüzden hem çalışan bir kadın olsun, hem mutfağı iyi bilsin istemişler."
YEMEKLERİN ÖLÇÜSÜ DEĞİŞTİ Pınar Çağlayan; salatalar, çorbalar, tatlılar, hamur işleri, etli ve sebzeli yemekler diye kategorilere ayrılan onlarca tarifin yer aldığı kitabı hazırlarken Japonlar'ın damak tadına uyacak yemekleri seçtiklerini anlatıyor: "Tüm yemekleri önce bizim geleneksel ölçülerle pişiriyordum. Sonra Nobuko 'Şunun ölçüsünü biraz azaltalım, şununkini biraz artıralım' diyordu. Yani özellikle ölçülerde zorluklar yaşadık. 'Bir su bardağı' gibi ölçüleri 'Bir küçük fincan'a çevirmek zorunda kaldık." Pınar Çağlayan maddi hiçbir kazanç sağlamadığı kitabın Japonya'da büyük ilgi gördüğünü ve en çok çorbaların ve mantının beğenildiğini söylüyor. 16 yıldır rehberlik yapan Pınar Çağlayan Japonca yemek kitabı yazdığını duyan tüm turistlerin kitabı İngilizce ve Almanca'ya da çevirmesini istediğini anlatıyor. Çağlayan şu sıralar konu üzerine çalışıyor. Son birkaç yıldır mutfaklarında Türk yemekleri pişirmeye başlayan Japonlar Türkiye'ye geldiklerinde de tüm geleneksek yemeklerden tatmayı seviyorlar. Ama genellikle, damak tatlarına uymadığı için yağlı ve şekerli yiyeceklerden uzak durmayı tercih ediyorlar. Ama Pınar Çağlayan'a göre Türk mutfağına sadece Japonlar değil, tüm yabancılar bayılıyor. Çağlayan başka hiçbir kültürde bu kadar çeşit yemek olmadığına dikkat çekiyor ve çok şanslı olduğumuzu söylüyor.
Eylem Bilgiç
|
|
|
|
|
|
|
|
|