|
Ermeni mutfağının unutulmayan lezzetleri
|
|
Yeni bir lezzet serüveni... Takuhi Tovmasyan "Sofranız Şen Olsun" adlı kitabında Ermeni Mutfağı'nı anlatıyor, hem de tüm güzelliğiyle. Topik, zeytinyağlı dolma, çullama, ciğer bohçası... Ermeniler'le yaşamanın sofra kültürümüze kattığı zenginliği bir kez daha hatırlıyoruz.
Semerkant'ta topik peşinde
'Sofranız Şen Olsun' Ermeni mutfağını anlatıyor. Öyle leziz şeyler var ki, hepsini yiyip yutmak istiyor insan. Ve bu toprakların zenginliğini bir kez daha hatırlıyor.
Orta Asya'dayız: Semerkant'ta. Tılsımlı şehir. Öyle bir coğrafya ki. Kimi sorup, ararsanız orada. Buradan geçmiş olan hepsini, ne izler bıraktıklarını anlatacağız. Bu, buralar öz be öz bizim kültürümüzün yanı başıdır dediğimiz, fakat ne bildiğimiz, ne de merak ettiğimiz hazineyi nakletmek. Bugünün işi değil. Diğer bir fasıl. Peki, şu halde? Tadımlık gibi, "Semerkant'taki lokanta keşif seansını" anlatmalıyız. Akşam. Saat 20:00. Rehbere uzun uzun tarif etmişim. "Turistik lokanta istemiyorum. Özbek yemekleri istiyorum. Ayrıca lokanta küçük ve mütevazı olsun. Müzik çalmasınlar." Uzun uzun düşünüyor. El cevap: "Öyle bir yer yok. Bir İran Lokantası var. Kebapçılar var. Ayrıca Rus Lokantası var. Yeni açılmış uluslararası mutfak bulunuyor."
Sabırsızca soruyorum. "Başka?" Duruyor, endişe ve merak karması bir soruyla bakarak. "Bir de Ermeni Lokantası var! Ama herhalde sen orayı istemezsin." Tamamdır" diyorum, "Oraya gidelim. Muhakkak iyidir." Israrla soruyor. "Gerçekten gitmek istiyor musun? "Senin için mahzuru yoksa". "Yok" diyor. Sen Türksün, onun için!" Buyrun. Ne demeliyim? Boş ver" diyorum, "Onlar iyi yemek yaparlar." Arıyor, tarıyor, soruyoruz. Ermeni Lokantası bulunamıyor. Kısmet... Seyahat bitiyor. İstanbul'a dönüyoruz. Bülent Erkmen'den bir zarf. "Sofranız Şen Olsun" Takuhi Tovmasyan, Ermeni Mutfağını yazmış. "Yemek bahane", bir resmi geçit yapmış. Unutamadığımız her şey. Özlem orada. Baştan sona bir çocuk gibi, sevinçle yiyip yutmak istiyorum. Tam o sırada Etyen Mahçupyan herhalde damarına basan diasporaya "Siz bizim mevcudiyetimize katlanamıyorsunuz" diyor. Biz de şunu diyelim: Onlar bizim. Zenginliğimiz. Derinliğimiz...
İşte Takuhi Hanım da bunu söylüyor. "Ninelerimizin mutfağından damağımda, aklımda kalanlar" (İstanbul, Kasım 2004, 160 sayfa, Aras Yayınları) Peki içinde neler var? Sıralayalım: Topik, Midye Dolması, Uskumru Dolması, Fırında Palamut, Patates Salatası, Fasulye Pilakisi, Ciğer Bohçası, Fasulye Paçası, Havidz, Midye Salması/Pilakisi/Tavası, Dalak Dolması, Piliçli Patlıcan, Petaluda, Kuzu Kapama, Akabi Yaya Böreği "Kocagörmez", Çullama, Cizleme, Çılbır, Patlıcan Kızartması/Pintikarı Böreği, Jamkapısı... Ermeni Mutfağı deyince aklımıza ilk gelen? Topik değil mi? Nasıl mı yapılır? "Topik, adından da anlayacağınız gibi top şeklinde bir meze çeşidi. Dışı nohut ve patates ezmeli, içiyse soğanlı, baharatlı, tahinli bir karışım. Ali Esad Göksel Fax:0212 233 18 33
|