Uzaklara çağrı
Bugün bir amatör denizcimizi daha dünya seyahatine yolluyoruz. Sayın Rahmi M. Koç'la yolculuk öncesi yaptığımız söyleşi de bugünkü sayfalarımızda yer aldı. İşin aslına bakarsanız, şu anda beş Türk teknesinin dünya denizlerini çiğniyor olmasına karşın, yelkenle bu yolculuğu yapan Türk denizci sayısı hala iki elin parmaklarını geçebilmiş değil. Ama bu ivmeye ulaşabilmemizde bile "yelkenle ilk kez dünya turu yapan büyük denizcimiz" Sadun Boro'nun çok etkisi var. Halen denizlerde olanlar ve daha önce 7 denizlere gidenlerin tamamı Sadun Boro'nun yazdığı "Pupa Yelken" adlı kitaptan etkilenerek bu yolculuğa başladıklarını söylüyor. Tüm bu denizcileri çok yakından tanıdığım ve hepsiyle dostluğum olduğu için rahatlıkla söylüyorum. Türk amatör denizciliği Sadun Boro'nun yaptığı yolculuk ve sonrası yazdığı kitapla çağ atlamıştır. Bu yüzden ona ve bu yolculuğun görünmeyen kahramanı usta denizci gazeteci Necati Zincirkıran'a çok şey borçluyuz. Gelgelelim günümüzde yelkenci sayımız müthiş bir hızla artarken, insanların okuyabilecekleri, esinlenebilecekleri kendi dilimizde yazılan Pupa Yelken'den başka dünya seyahati anlatan esere sahip olmadığımız gibi acı bir gerçekle de karşı karşıyayız. Bir başka deyişle, yaklaşık kırk yıldan bu yana denizcilik literatürümüze Türk denizcisinin yazdığı ikinci bir kitabı koyamamıştık. Ama artık ikinci bir kitabımız daha oldu. Çünkü Sabah Gazetesi'nin sponsorluğunda, minicik yelkenlisi Uzaklar ile yedi yıl önce dünya turunu tamamlayan Osman Atasoy, "Uzaklar- Atasoyların Dünya Seyahati" adını verdiği kitabını sonunda tamamladı. Kitabın tamamlanmasındaki gecikmeye en büyük neden olarak yeni Uzaklar adlı yelkenlisinin yapımını gösteren Atasoy'un eserini büyük bir keyifle okuyorum. Osman Atasoy hem bir anı hem de referans kitabı hazırlamış. Uzaklar, sadece dünya seyahatinin anlatıldığı sıradan bir kitap havasında değil. Hikayelerin arasına ustalıkla sığdırılmış bilgiler, haritalar ve benzeri notlarla farkına varmadan denizcilikle ilgili birçok bilgiyi de özümsüyorsunuz. Atasoy kitabına kendisine en çok sorulan soruların cevaplarını da yazmış. Sadece bu bölüm bile ileride yolculuğu yapmak isteyenlere yol gösterecek bilgilerle dolu. Bu arada Atasoy'un üslubunu çok sevdiğimi de söylemeliyim. Osman Atasoy hiç sıkmadan, son derece sade ama lezzetli bir şekilde tüm yolculuğu anlatmayı başarmış. Konular ne fazla uzun ne de insanın dikkatini uzaklaştıracak lüzumsuz eklemeler var. Başarılı bir grafik çalışmayla, bilgilendirici ve başarılı resimleriyle Uzaklar "beklemeye değmiş" dedirtecek bir kalitede. Bir denizci olarak Osman Atasoy'u kutluyorum. Hem kitap satışlarının inanılmaz derecede düşük olduğu bir ortamda kitap yazmaya cesaret ettiği hem de biz denizcilere yeni bir eser kazandırdığı için. Umarım onun bu kitabı, denize çıkmayı özendireceği gibi kitap yazmayı düşünenleri de yüreklendirir. Çünkü böyle eserlere çok ama çok ihtiyacımız var...
|