Atasözlerimizde denize yer yok
Okurlarımızdan Atilla Cengiz, uzun yıllar boyunca uğraşarak derlediği "ünlü sözler ve atasözleri" ni (www.sozden. com) adlı internet sitesinde yayınlamaya başlamış. Siteyi keyifle gezdim. Konulara göre ayrılmış olması büyük bir kolaylık sağlıyor. Eline, aklına sağlık... Tahmin edeceğiniz gibi sitede ilk baktığım şey deniz ve denizcilikle ilgili sözcükler oldu. Gerçi daha evvel de bu konuda araştırma yaptığım için dilimizde denizin mükemmelliğini anlatan atasözü veya deyiş bulunmadığını biliyordum. Ama yine de kendi kendime, "Acaba" dedim "Atilla bey farklı bir şey keşfedebilmiş mi?" Tahmin ettiğim gibi çıktı. Yaklaşık 13 bin söz arasında denizle ilgili, ilgisiz bazı şeyler vardı da, mükemmelliğini, faydalarını anlatan tek bir cümle bile yoktu. Deyimlerden gözüme çarpan tek şey "Denizin kenarından fırtına eksik olmaz" diye aslında anlamı denizle ilgili olmayan ama yine de sözleriyle insanı denizden korkutacak, uzaklaştıracak bir cümle oldu. Atasözlerindeki ise durum daha vahimdi. İşte bir ikisi: "Karpuz kabuğu düşmeden denize girme", "İt işemekle deniz pis olmaz..." Özellikle bu sonuncusuna acayip takıldım. Lafa bakın: "İt işemekle deniz pis olmaz"... Nasıl olmuyormuş acaba?.. Atasözü dediğin yüzyıllar boyunca edinilmiş deneylerin, yaşanmış tecrübelerin özümlemesi, söze dökülmesi değil mi? Neredeyse bu sözler yüzünden kendi atalarımızın bilgeliğinden şüpheye düşeceğiz Yıllarca "Akarsu pis tutmaz" diye diye tüm nehirlerimizi, derelerimizi lağım kanalları haline getiren biz değil miyiz?.. Demek denizlerin, lağım çukuru haline gelmesinde de aynı mantık yatıyormuş, "İt işemekle deniz pis olmaz." Hepsini kanallarda toplayıp gönderim bakalım, oluyor mu, olmuyor mu? Kanallar deyince ister istemez aklıma İstanbul geliyor. Yıllardır İstanbul'un atık sularını deniz yerine kolektörlere toplamak için çalışmalar yapılıyor. Bu sayede de bazı kıyılarda temizlenme var. Ama bu toplama işi bugüne kadar İstanbul'da yaşamadığımız bir olayı da başımıza getirdi. Özellikle lodos havalarda mazgallardan yayılan inanılmaz bir koku tüm şehri sarıyor. İstanbul kokuyor arkadaşlar, İstanbul resmen kokuyor... Korkum, tek kanalda toplanan bu atıkların tam olarak arıtılmadan denize verilmesi. İşte o zaman inanın sadece İstanbul değil tüm Marmara Bölgesi kokmaya başlayacak. Dünyanın en güzel, en temiz denizi Marmara'yı doya doya yaşamış bir insan olarak şu andaki durumuna bile kahroluyorum. İnşallah böyle bir sefilliğe hiçbir zaman şahit olmayız. Deniz, atasözü derken nerelere geldik. Sadede gelelim. Türk insanının "maalesef" bir kara adamı olduğunun en büyük kanıtlarından biri de atasözlerimiz... Bir başka atasözümüzdeki gibi "Karanın şerri, denizin hayrından yeğdir" diyen bir ulus olmaya devam ettikçe denizle barışmamıza imkan yok. Tek dileğim kısa zamanda toplum olarak gerçek bir deniz kültürüne erişebilmemiz. İşte ancak o zaman Atilla Cengiz gibi araştırmacılar çalışmalarına koyacak deniz ve denizin güzelliklerini anlatan deyimler de bulabilirler. Çünkü içinde bulunduğumuz coğrafyanın hakkını verebilmek için önce denizci bir ulus olmamız gerekiyor.
|