| |
|
|
Saddam "Cesur"cu ise, Bush da "Sarar"cı değil mi?
Bush'un, Türkiye'deki Fransız kültürünün simgesi olan Galatasaray Üniversitesi'nde konuşmasını, ben şaka gibi algılamıştım. İki gün önceki yazımda, "Başkan Bush Galatasaray'da konuşarak, Fransız Cumhurbaşkanı Chirac'a herhalde gönderme yaptı" demiştim. Vatan'ın haberi, benim alaya aldığım bu durumun, gerçek olduğunu ortaya koydu. Meğer Fransa'nın İstanbul Başkonsolosu, Galatasaray Rektörü'nü ziyaret edip, Chirac adına "Bu işin arkasında ne var" diye sormuş. Galatasaray Üniversitesi'ne yılda 10 milyon dolar katkıda bulunan, Fransız öğretim üyelerinin maaşlarını ödeyen Paris'teki yönetim, Bush'u Galatasaray ambleminin arkasında ve Galatasaray bayrağının önünde görünce, biraz endişelenmişler. Bu durumda, benim şaka gibi algıladığım diğer ihtimal de gerçek olmasın? Ya gerçekten, Başkan Bush Galatasaray Üniversitesi'nde konuşarak Fenerbahçe'ye mesaj gönderdi ve "Stad yapmak yetmez... Sizin bir üniversiteniz bile yok" demek istediyse?. Başkan Bush'un bu tür alanlarda yarattığı çalkantılar, yansımaları ile devam ediyor. Başbakan Erdoğan'ın Topkapı'daki davetinde, herkesin ve özellikle basın mensuplarının Başkan Bush'la fotoğraf çektirmek için çaba göstermeleri, tartışılmıştı. Çünkü fotoğraf karesine Bush'un yanında girenler arasında, Bush'u kıyasıya eleştirenler de vardı. Yeni Şafak'tan Mustafa Karaalioğlu'nun yazısına göre, bu durum Dışişleri Bakanı Gül'ün de dikkatini çekmişti. Gül, Karaalioğlu'na "Hepiniz ABD'nin Irak politikasını eleştiriyorsunuz. Ama iş fotoğrafa gelince, aynı masada Bush'la bulunan ve ABD'ye karşı çıkan Chirac'la fotoğraf çektirmek, aklınıza gelmiyor" diye, iğneli konuşmuştu. Bir Kayseri çocuğu olan Abdullah Gül'ün, Anadolu'nun özdeyişlerini ve mesela gelinlerin "Hem ağlarım, hem giderim" söylemini bilmemesi, mümkün değil. Irak'a asker gönderme tezkeresini TBMM'ye sevkedip, bu tezkere reddedilince "Oh ne iyi oldu" demek gibi bir durum bu Başkan Bush'la fotoğraf çektirmek meselesi. Her ne ise... Bush'u sevmeyenlere de iyi haberler var. Dün Sabah'ta, yargılanan Saddam Hüseyin ve mesai arkadaşlarının "Cesur" marka, Laleli yapımı Türk elbiseleri giydikleri haberi vardı. Tarık Aziz, ceketinin kolundaki "Cesur" etiketini sökmeyi unuttuğu için, bu durum anlaşılmış. Başbakan Erdoğan'ın Bush'u ziyaretinde "Sarar" marka giysileri hediye ettiği hatırlanırsa, Türk konfeksiyon sanayiinin, global rekabeti iyice anlaşılır.
|