|
|
|
|
Bir kaos hikayesi
Futbolumuz kaosun içinde... Hem Federasyon hem de Merkez Hakem Kurulu başkanı hâlâ seçilemedi Yayın ihalesi tam bir bilmeceye döndü. Kulüpler para için bastırıyor. Yayıncı kuruluşlar farklı telden çalıyor.
Komşumuzda Avrupa şampiyonluğu en çılgın şekilde kutlanırken bizde tam anlamıyla kaos ve belirsizlik ortamı hüküm sürüyor. Yorucu, gerilimli, sinir savaşı şeklinde geçen bir sezonda, Türk Milli Takımı'nın, ki 2 yıl öncesinin Dünya üçüncüsü, Letonya gibi sıra takımına elenip Euro 2004'ün dışında kalmasını hazmedebilen kimse yok gibi.. Ama Türkiye'deki futbol kaosunun asıl nedeni Euro 2004'e gidemeyişimiz değil, futbol sisteminin iflas etmiş olması.. İflas etmiş bu sistemin içinde hem yeni bir federasyon başkanı hem yeni bir MHK başkanı seçmeye, hem de yeni bir yayın ihalesi yapmaya çalışıyoruz. Kulisler, politik oluşumlar, kulüp baskıları derken iş uzadıkça uzuyor, Mayıs'ta yapılması beklenen seçimler ve ihale Temmuz sonuna kayıyor..
Beklenmedik bölünme Federasyon başkanlığı seçimleri için önceleri Haluk Ulusoy ve Şenes Erzik arasında kısa bir gerilim yaşandı. Erzik'in geri adım atmasının ardından uzun süre Ulusoy tek kaldı. Mehmet Ali Yılmaz'ın önce aday olup sonra çekilmesi, "Beklediği desteği alamadı" olarak yorumlandı ama bazı kesimler de "İki Karadenizli'nin kapışmaması için Ulusoy'da karar kılındı" da denildi. Belirsizlik ve kulis ortamında Ulusoy'un listesine alması beklenen Hasan Doğan, Serdar Güzelaydın, Davut Dişli gibi hükümete yakın isimlerin mevcut bazı üyelerle anlaşamayacaklarını düşünerek yeni bir adayla yollarına devam etmek istedikleri öne sürüldü. Levent Bıçakçı'nın ismi gündeme getirildi. Fakat Bıçakçı için de "Kaliteli bir isim ama Türk futbolunun uzağında, Kulüplerle ilişkileri zayıf" tespitleri yapıldı.
İhale perşembe ama... Bütün bunların ardından Kulüplerbirliği Başkanı Cemal Aydın'ın aday olacağı, Ulusoy'un devam mı, tamam mı kararını birkaç gün içinde net olarak vereceğini, duruma göre Ayhan Bermek'in bile aday gösterilebileceği konuşuluyor. Bu arada Ankara'daki kulislerde de "Hasan Doğan" isminin üzerinde duruluyor ve "bu isme dikkat" deniyor. Ancak başkan adayları üzerinde asıl baskı yaratan unsur naklen yayın ihalesi. Hükümet artık TRT'nin aktif şekilde futbolda yer almasını istiyor. Hatta bu konuda Digitürk ve TRT arasında bir işbirliği anlaşması imzalandı. Burada en zorda kalan taraf Show TV ve Şansal Büyüka'nın ekibi oldu. Çünkü TRT Genel Müdürü Demiröz, "30 dakikalık özet görüntü hakkı sadece TRT'ye ait olacak" diyor. Diğer kanallar gibi Show TV'ye de 3 dakikalık görüntüler kalıyor. Ayrıca federasyon tarafında da Erman Toroğlu'na karşı olanların bulunduğu ve Toroğlu'nun yorumlarının hakemler üzerinde baskı yarattığı söyleniyor. Yayın ihalesinin perşembe günü yapılması bekleniyor. Ama iş yeni federasyona da kalabilir gözüküyor.
1 yıl tartışması Öte yandan yayın ihalesine Doğan Grubu'nun girip girmeyeceği konusu netlik kazanmış değil. Gerekli altyapı çalışmalarının 1 yıl içinde tamamlanıp gelecek yıl yapılacak bir ihaleye daha sıcak baktıkları öne sürülüyor. Digitürk ise 1 yıllık ihaleye karşı ve "Bu kadar riske 1 yıl için girilmez" diyorlar. Türk futbolunun perde arkasında bunlar olup biterken Fenerbahçe, Beşiktaş, Gençlerbirliği ve Gaziantepspor dışındaki kulüpler transfer yapmak için bir an önce ihalenin sonuçlanmasını bekliyorlar. Çünkü kulüplerin hemen hepsinin ana geliri yayın parası. 4 Eylül'de Gürcistan'la start alacağımız Dünya Kupası grup elemelerinin artık bizim için çok daha büyük önemi var. Son Dünya üçüncüsü olarak son Avrupa şampiyonu ile 8 Eylül'de Atina'da oynayacağımız maç çok önemli. Bütün dünyanın gözü bu maçın üstünde olacak ve oradan alacağımız puan grubun kaderini çizecek. Bakalım biri kaostan çıkmış, diğeri kaosla boğuşan iki ülkenin mücadelesini kim kazanacak?
|
|
|
|
|
|
|
|
|