| |
|
|
Neden "Kadın" değil de "Bayan?"
ÇATALLI DİLLER
Televizyonlardaki programlarda dikkatimi çekiyor. Bunu, canlı yayınlanan ve genellikle kadınların katılıp görüşlerini açıkladıkları sabah programlarında da, "İkinci Bahar" türü sıkıştırılmış ve şeffaf yaşam denemelerinde de görüyorum. Büyük çoğunluk, "Kadın"lardan "Bayan" diye söz ediyor. Sanki "Kadın", saygısızca ve aşağılayıcı bir kavram. Sanki kadına bayan denilince, İngilizlerin "lady"si gibi bir şey oluyor "2'nci Seks"in mensup ları. Bakıyorum, bunu kadınlar da benimsiyor ve kendi cinslerinden söz ederken "Bayanlar" diye cümleye başlıyorlar. - Bayanlar ilgi bekler... - Bayanlara saygı göstermek gerekir. - Bayanlar kırılgandır. Bu söylem sonunda, erkeklerden de "Beyler" yahut "Baylar" şeklinde söz edilmesine dayanıyor. Cinsiyetler, sanki kendi içlerinde de iki türden oluşmakta. "Kadınlar" ve "Bayanlar." "Erkekler" ve "Beyler." İkinci Bahar'da bir Oya Hanım var mesela... Öfkeli, her an parlamaya hazır, cazgır bir genç kadın. Ama o da kendisinden "Biz Bayanlar" diye söz eden cümleler kuruyor. Böyle bir şey var bilinç altımızda. Erkekler eşlerine "karım" demez de, ya "bizim hanım" yahut "Eşim" der ya. Kadınlar da "Bizim Bey" veya "Eşim" demez mi kocalarına? Kesinlikle biliyorum. Bu bir semantik olay değil. Bu, insan ilişkilerinin arka yüzünü yansıtan bir davranış. "Kadın"ı döveceksin, aşağılayacaksın, onu ikinci sınıf yaratık yerine koyup eve kapatmayı deneyeceksin. Sonra da "Kadın" kelimesini kullanmaktan çekinip, "Bayan" diyeceksin. "Erkek" üzerine her çeşit hesabı yapacaksın... Sonra da, "Beyler" diye anlatacaksın erkekleri. Gördüğüm kadarı ile geniş toplum kesimleri, yavaş yavaş gerçekçi kadın-erkek ilişkilerini kurmak için çaba göstermeli.
|