kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Tarzan daldan dala, gazete yazarı konudan konuya atlar...
Gorbaçov'dan Reagan'a övgü!
ŞAKA

Tarzan daldan dala, gazete yazarı konudan konuya atlar...

Gazeteler neden her gün çıkar, neden her gün köşe yazıları yazılır ve her gün birileri bir şeylere karşı duydukları öfkeleri, neden yazıya döker?
Sanki hepimiz özel televizyonların tek gelir kaynağının "Reklamlar" olduğunu bilmiyor muyuz?
Veya yayın sırasında, reklam süresinin dizinin kendisinden daha uzun tutmasını RTÜK'e şikayet etmenin ne anlamı var ki?
Televizyon dizileri, hayati ihtiyaç maddesi veya kamu hizmeti mi?
Reklamlar çok diye kızdıysanız, seyretmeyin diziyi. Reyting düşünce, reklam da azalır.
İşte gazeteler her gün bunun için çıkar, köşe yazıları bu nedenle yazılır.
Okuyucu, kendi düşüncesini veya tepkisini, bir gazetenin manşetinde yahut köşesinde görünce, "İşte ben de böyle düşünüyorum zaten" der kendi kendine.
Leyla Zana'nın, Kürtlüğü simgeleyen renklerin bulunduğu flama yerine Türk bayrağını sallayan kalabalığa hitaben konuşmasını, tabii ki büyük çoğunluk tercih eder.
Ama hep büyük çoğunluğun istedikleri olduğu için, "Güneydoğu Sorunu" bu noktaya gelmedi mi?
Siz bu gerçeği bile bile, yine de "Keşke Leyla Zana şöyle davransa" diye yazarsanız, okuyucunun büyük çoğunluğu "Ben de böyle düşünüyorum" der kendi kendine.
Özel televizyonculuğun "Reklam Realitesi"ni olduğu gibi, Güneydoğu'nun "Kürt Realitesi"ni de böylece görmezden gelirsiniz.
Gazeteler bazen bunun için her gün çıkar ve köşe yazıları bu nedenle her gün yazılır.
Mesela takarsınız "Başörtüsü"ne.
Siz de bilirsiniz ki, Başbakan Erdoğan'ın veya Dışişleri Bakanı Gül'ün, eşlerine dönüp "Çıkarın başörtülerinizi... Bizler farklı görünmeyelim" demeleri imkansızdır.
Ama olayı kaşırsınız bile bile bunları.
Cumhurbaşkanı iseniz, başörtüsünü Çankaya'da yasaklarsınız bile.
Manşetlerden başörtüsünü teşhir eder, köşelerden "Suriye bile bizden daha modern" diye yazılar yazarsınız.
Aynı titreşim katsayısına sahip okurlar "Zaten biz de böyle düşünüyoruz" diyerek mutlu olur.
Gazeteler bunun için çıkar her gün.
Aslında amaç, sağlıklı kamuoyu oluşturmak olmalıdır.
Bunun yerine kemikleşmiş ve kamplaşmış kamuoyu kesimlerine, "Zaten biz de böyle düşünüyorduk" dedirtmek için çıkar gazeteler.
Amerika Irak'a müdahale etmek istediği zaman TBMM'ye getirilen "Tezkere"yi savunursunuz.
Sonra Irak'ta Amerika'nın işleri kötü gidince, dış politikanın da iç politika gibi değişken olduğunu anlatmaya gerek görmezsiniz.
- Türkiye, 1941 ve 1942'de, Nazi Almanyası ile antlaşmalar imzaladı, onlara krom sattı, Boğazlar'ı kullandırdı, anti- semitik politikalar izledi. Çünkü Nazi orduları, Bulgaristan sınırından Türkiye'ye girmek üzereydi, diye yaşanan yakın geçmişi anlatmazsınız.
Ülkeleri yönetenlerin karar alırken, uluslararası ahlak ve hukuk kadar ağırlıklı başka hesaplar yapmak zorunda olduklarını da anlatmazsınız.
Ve Amerika Irak'ta "Tam başarısız" olduğu takdirde, bunun Türkiye'ye nasıl yansıyacağını irdelemezsiniz bile.
Çünkü okuyucu da zaten böyle düşünmektedir veya düşünmemektedir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 NATO Zirvesi'ne öfke ve tepki bir "Çocukluk Hastalığı"na dönüşmesin!   / 23-06-2004
 Hemen okunması gereken ama okunmaları gecikmiş kitaplar...   / 22-06-2004
 Nerede o eski sıcak Göcek haziranları?   / 21-06-2004
 "Sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç"sene!   / 20-06-2004
 Fonksiyonel gazeteciliği eklerden içeriye taşımalıyız!   / 19-06-2004
 "Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok..."   / 18-06-2004
 Savaşın bittiğini bilmeyen Japon askerlerine özenmek!   / 17-06-2004
 Ateşkes ile Rus ruleti oynamak, hangi aklın gereğidir?   / 16-06-2004
 Tarzan daldan dala, gazete yazarı konudan konuya atlar...   / 15-06-2004
 Toplumsal fobileri acaba bir gün aşabilecek miyiz?   / 14-06-2004
ERGUN BABAHAN
Bir Sabah çok şeyi değiştirir
Sizlerin her gün bir SABAH...
ERDAL ŞAFAK
Çağdaş sol - köhne sol
Sosyal demokrat partilerin...
AHMET HAKAN COŞKUN
Keşke
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın İsrail'e yönelik...
MEHMET BARLAS
Peki ama, İlnur Çevik, Aydın Doğan'ın ortağı olan bir...
ALİ KIRCA
Ardıç kuşu...
Bundan beş hafta kadar önce bu köşede bir...
SAVAŞ AY
Nakliyat sırasında perişanlık!..
Anneannemin bir lafı...
ÖMER LÜTFİ METE
Suikastçılara karşı çiftetelli
Kuzey Irak'ta özellikle...
REFİK DURBAŞ
Nereye gidiyoruz?
Merve Kavakçı olayının "Bir Dönemin...
HINCAL ULUÇ
TRT'nin naklen yayın fiyaskosu..
Utandım.. Sonra da...
Del Bosque ile devam
Del Bosque ile devam
İspanya Milli Takımı'nın Vicente Del Bosque'yi istediğine ilişkin...
Panzer sağa çek!: 2-1
Panzer sağa çek!: 2-1
Almanya kazanmak zorunda olduğu maçta Ballack ile öne geçti. Heinz,...
Mesut Yılmaz anjiyo oldu
Mesut Yılmaz anjiyo oldu
Eski Başbakan, ANAP lideri Mesut Yılmaz, dün sabah anjiyo...
DYP 21. yaşını Ata ile kutladı
DYP 21. yaşını Ata ile kutladı
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar başkanlığındaki heyet, partinin 21.
'NATO tatili istiyoruz'
'NATO tatili istiyoruz'
46 ülkeden devlet ve hükümet başkanları ile 3 bin delegenin...
Havada ölümle dans
Havada ölümle dans
HAVADA 1 saat 40 dakika dolaşan uçaktaki yolcular, büyük panik...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.