Yılbaşı gecesi yoğunlukla iki kanalı izledim. ATV ve NTV. Arada da gözüm Show TV'nin bazı programlarına ve Kanal D'de Beyaz ile Okan'a takıldı. ATV beklediğim gibi bir eğlence programı hazırlamıştı. NTV ise hiç beklemediğim gibi... NTV kültürüne yakışır, ciddi(!) bir program bekliyordum ben. Ama o da ne?.. Okan Bayülgen NTV'yi kelimenin tam anlamıyla uçurmuştu... Sunum teknikleri üzerine eğitim veren hocalarımız bize 'kontrollü mizah' dedikleri bir uygulama önerirlerdi. Derlerdi ki, "İnce ince dalga geçmek çok doğru bir yöntemdir. Fakat salondaki bayanlarla dalga geçmeyin. Erkekleri de alaya almayın. Başta Fenerbahçe olmak üzere herhangi bir takımla ilgili espri yapmayın. Siyasi parti ve liderlerine dokunmayın. Şirketleri karşınıza alacak fıkra falan anlatmayın. Zencileri, beyazları; yabancı dilleri; homoseksüelleri; meslek gruplarını; Karadenizli ya da doğulu vatandaşları incitecek espriler yapmayın!"... Böyle der ve salondan o beklenen sorunun gelmesini beklerlerdi: "Yahu geriye ne kaldı ki?"... Geriye bir tek şey kalıyordu: Kendimizle dalga geçmek... İşte NTV, yılbaşı gecesi bu muhteşem işi başardı. Okan Bayülgen'e NTV ve muhabirlerini 'tiye alma' şansı tanıyarak NTV tarihinin en sıcak işini gerçekleştirdi. Ertesi günü bantta bu görüntüleri tekrar tekrar vererek, bu yaklaşımın bir yayın hatası olmadığını gösterdi. Bir puan daha aldı. Genç Genel Müdür Cem Aydın'ı cesaret ve anlayışından, Okan Bayülgen'i ise gösterdiği süper performanstan dolayı ne kadar kutlasak azdır.