kapat
06.03.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Vücut dili

80'li yıllardan bir şarkı hatırlıyorum. Nedense hafızamda yer etmiş. Ya da algıda geçicilikten olsa gerek bu haftanın yazı konusuna denk geldiği içindir.
İbo söylerdi... -Bu İbo'nun İbrahim Tatlıses ile bir ilgisi yoktur- Hafif kilolu bedeninin üzerine giydiği kıyafafetinin vazgeçilmez aksesuarı olan papyonu ve yüzüne bir sevimlilik veren kalın çerçeveli gözlüğü ile çocuklura hitap ediyordu.Tabii ki bu hitap gücü şarkıdan kaynaklanıyordu. Adından çok bir satırı şarkıyı hatırlanır kılıyor: "Benim balonlarım vardı" Tek kanallı televizyon döneminin bir şarkı ile meşhur ettiği isimdi İbo. Yıl 2002... Yeni bin yılın henüz başındayız. Artık kanallı televizyon enflasyonu yaşıyoruz. Bu yeni dünya içinde yıldızlar geçidi devam ediyor. Popüler kültürün meyvesi olan magazin edebiyatı yıldızları kırpıp önümüze sunuyor.

Dün İbo'nun "Benim Balonlarım Vardı" deyişinden sonra bugün, "bizim balonlarımız var" diyebiliyoruz.

Mutluyuz, gururluyuz.

Onlar da mutlu, onlar da gururlu.

Hemen her akşam beyaz ekranda endam eyliyorlar. Bunlar daha çok kadın objeler. Polemikler dünyasının hatırı sayılır şahsiyetleri.

Sanat icra ediyorum derken aslında bedensel bir icranın ustaları onlar.

Kimler mi?

En önde koşanı Gülben Ergen...

Eski manken. Şimdilerde oyuncu, televizyon sunucusu ve şarkıcı.

Beni ilgilendiren şarkıcılığı.

Bir albüm yaptı tutmadı, ikincisini yaptı yol aldı. Üçüncü Allah Kerim...

Stüdyo kayıtlarında teknolojinin nimetlerinden sonuna kadar yararlanması gereken bir vokal.

Sahne çalışmalarında güçlü geri vokallerin arasına sıkışarak kendini saklayan ve açıklarını kapatmaya çalışan bir ses.

Ama tüm bunların yanında, hakkını vererek kullandığı bir vücut dili.

Yüz hatlarına yerleştirdiği muzip ama sevimli bir o kadar da çocuksu ifade.

İşte Gülben Ergen'in özeti.

Anlayacağınız şarkıcılığın henüz ergenlik çağında bile değil. O çağa gelmesi de pek bir zor. Çünkü Allah vergisi bir yetenek gerektiriyor. Doğuştan gelen bir ayrıcalık... Alınan ya da alınacak olan şan ve solfej derslerinin yapabileceği de ancak bu kadar olur.

Vücut dilinde ise ergenlik çağını tamamlamış.

Bedensel gelişim yerinde.

Türk erkeğinin kadınsal değerlerine cevap veriyor. Balık eti kıvamında. İşte asıl şarkıyı söyleyen ve söyleten gerçek bu.

Şarkının ara nağmelerinde kalçalar en edalı solosunu yapıyor.

Yorumdaki duygusallık ise göğüs dekoltesinden aşağıya doğru yol almakta.

Sırt dekoltesi, yaylılara en iyi partner oluyor.

Kıyafetin üstündeki yırtmaç ise şarkının es'leri.

Meslektaşlara atılan laflara gelince... Medyanın en olmazsa olmazı. Medyatik olabilmenin temel prensiplerinden biri.

Polemiklerin kadını olmak.

İşte Gülben Ergen gerçeği.

Sadece bir prototip. Örnekleri çoğaltılabilir.

Eski bir mankendi. Şimdilerde hem oyuncu, televizyon sunucusu ve bir de şarkıcı.

Dediğim gibi...

Beni ilgilendiren sadece şarkıcılığı.

İlgisiz kalınmayacak gibi değil.

Ne yapalım ki artık "bizim balonlarımız var".

ŞAFAK KARAMAN



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır