Kardeşliğin de iki yüzü var bence. Biri kan bağıyla gelen "öz" kardeşlik, ki "maddi" yüzüdür bu... Öteki, çocukluğumuzdaki adıyla söylenecek olursa "kan" kardeşliği, ki bu da "manevi" yüzü...
Hangimiz, çocukluğumuzda "kan kardeşliği" yaşamamışızdır? Şimdinin gençleri "kanka" mı diyorlar? Çok sevdiğiniz bir arkadaşınızdır okuldan ya da mahalleden. Kimi zaman "öz" kardeşinizden ötedir birlikteliğiniz. Bir çakı ucu ya da "kör" bir jiletin yardımıyla bileklere çizik atılır, sızan iki damla kan birbiriyle harman edilir, ardından karşılıklı emilir.
Artık kan kardeşinizdir, yani "kanka"...
Modern dünyamızda "kan kardeşi" misali şimdi kimi kurum ve kuruluşlar da kardeş oluyorlar. Kentler, okullar gibi...
İstanbul Saint-Joseph Fransız Lisesi'nin 17 Ağustos 1999 depremi sonrası Adapazarı yakınlarında bir okul ile kardeş olması, bana bütün bunları düşündürdü.
Sakarya'da Söğütlü kaymakamlığına bağlı Akarca beldesinde küçük okul, 17 Ağustos depremi sırasında tamamen yıkılıyor. Acı haber tez gelir, derler.
Bu haberi alan Saint-Joseph camiası da harekete geçiyor ve Akarca ilkokulu ile kardeşlik ilişkisine girişmek üzre hazırlığa başlıyor. Ardından da Saint-Joseph Lisesi ve Mezunlar Derneği, Söğütlü Belediyesi ve Kaymakamlığı, Sakarya Milli Eğitim Müdürlüğü yeni bir okul inşa etmek için protokol düzenliyorlar.
Bu protokola göre "Türk-Fransız Kardeşlik İlköğretim Okulu", 2400 metrekare bir alan üzerinde sekizi ilköğretim, biri "ana" olarak dokuz sınıftan oluşacaktır. Yan üniteler olarak da bir resim sınıfı, iki bilgisayar ve bir fen laboratuarı, bir etüt salonu, bir kütüphane, çok amaçlı bir salon ile oyun sahası yapılacaktır.
Saint-Joseph camiası hemen harekete geçiriliyor.
Başta öğrenciler pasta ve kurabiye satarak, çeşitli eşya piyangoları düzenleyerek inşaatın ilk tuğlasını koyuyorlar. Tiyatro gösterileri, kermes ve konserler binanın harcı oluyor. Yardımlaşma ağı ile okulun çatısı çatılıyor. Emeği geçenleri anmak gerekmez mi?
Hıristiyan Okulları Frereler Enstitüsü; öğrencisi, ailesi, öğretmeni ve personeli ile Saint-Joseph Lisesi; Caritas Italie; Caritas Vicente; Glaxo Smite Kline: Pergel İnşaat; Yüksel Umuter, ki mimari planları yapan yüksek mühendis; verdiği konser ile ünlü piyanistimiz İdil Biret; Akay, Ersan, Torun aileleri ve adı saklı pek çok hayırsever...
Tabii ki bölgesel katılımcı olarak Söğütlü Belediyesi ve Kaymakamlığı, Sakarya Valiliği ile Milli Eğitim Müdürlüğü...
Ve bu organizasyonun ardında mütevazı duruşuyla Saint-Joseph'in Türk Müdür Yardımcısı Haluk Denizli...
Toplam maliyeti vergiler hariç 650 milyar Türk Lirası olan projenin 530 milyarı okul, 120 milyarı da lojmanlar için tahsis ediliyor ve okul geçen yılın eylül ayında üç yüz öğrencisine kapılarını açıyor.
Şimdi Saint-Joseph Lisesi öğrencilerinin Sakarya'nın Akarca köyünde üç yüz kardeşi bulunmakta... Elbet, bir o kadar da Akarcalı öğrencilerin Saint-Joseph Lisesi'nde...
O zaman söyleyin bakalım, kardeşlikten öte böylesine güzel ve anlamlı hangi duygu vardır duygular arasında?