kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
9 Şubat 2009, Pazartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat
Elit İşcan’ın başrol oynadığı, Reha Erdem’in yönettiği Hayat Var filmi Berlin Film Festivali’nde bugün ilk defa basının karşısına çıkıyor.

Berlin'de her tür filme yer var

ESİN KÜÇÜKTEPEPINAR BERLİN
08.02.2009
'Irak savaşı bitti' manşetli 'sahte' The New York Times'ı çıkaran 'Yes Men'in belgeseli, Berlinale'nin gözdesi. Jude Law'un bir travesti modeli oynadığı Rage bekleneni veremiyor. Reha Erdem'in Hayat Var'ı ise bugün izlenecek..
Berlin Film Festivali Panorama Belgesel bölümü açılış filmi The Yes Men Fix The World, dünyanın genel gidişatına 'damardan' itirazı olanları ziyadesiyle coşturdu. Adından da anlaşılacağı üzere 'Yes Men', olayları olumlama ve olduğu gibi değil olması gerektiği gibi üzerine yorumlayan bir grup. Başta çevre sorunları olmak üzere, dev şirketlerin, önemli hükümet organizasyonlarının temsilcisi gibi davranıp onların adına özür diliyorlar. Kimsenin şikayetçi olamaması da kuşkusuz gayet haklı olmaları. Dört yıl önceki Yes Men adlı belgeseli bilenlerin elbette ki yeni film için salona hücum etmesi şaşırtıcı olmadı. Bu 'şakacı' liberal organizasyonu bilmeyenler dahi geçen Kasım ayında çıkardıkları sahte The New York Times gazetesiyle dünya medyasının manşetlerinde karşılaştı. 'Irak Savaşı sona erdi' manşetiyle çıkardıkları Haziran 2008 tarihli nüshayı bedava dağıtan grup, bu çalışmayı 'gazetede görmeyi umduğumuz haberler' sloganıyla sunmuşlardı. Grubun iki ABD'li k a f a d a r ı Andy Bichlbaum ve Mike Bonanno'nun (gerçek isimleri bu değil elbet) yönetttiği ve 'oynadıkları' belgeselde, BBC'yi kandırdıkları ünlü açıklama da var.

300 MİLYON KİŞİYİ ETKİLEDİ
20 yıl önce Hindistan'da binlerce kişinin ölümüne yol açan ve halen yüzbinlerce hastanın tedavi gördüğü zehirli atık felaketinin yıl dönümünde sorumluluğu geçiştiren şirketin sözcüsü 'pozuna' girerek BBC'de özür dileyen ve hatalarını 11 milyar dolarlık bir yardımla düzelteceklerini açıklayan Mike Bonanno'yu tam 300 milyon kişi izlemişti. Zaten filmdeki şaklabanlıklardan hafif sıyrıldığınızda karşınızda gayet ciddi, Dünya Ticaret Merkezi gibi muhtelif orgnizasyonlara karşı duran önemli bir direniş görüyorsunuz. Film gösteriminden sonra seyirciyle buluşan ikili bu ilgiden hoşnut ama gayet temkinli olarak "Aslında öğretmen olarak hayatımızı kazanıyoruz, bu da arada yaptığımız iş" diyerek herkesi dünya işlerine ortak olmaya davet ediyor. Aksi takdirde, Fransızların 'haşarı' yönetmeni François Ozon'ın sosyal gerçeklik draması olarak başlayan fantastik aile dramı Ricky gibi, yüksek beklentileri karşılamayan filmler Altın Ayı yarışındaki rehaveti kırıyor. Ozon'un filmi jüri başkanı olan şahane şahsiyet ve İngiliz oyuncu Tilda Swinton'ı cezbeder mi bilinmez, ama bir başka İngiliz, Sally Potter'ın yönettiği Rage/Öfke doğrusu deneysel bir çalışma olarak iddiasının içini doldurmaktan aciz. Moda dünyasının iç yüzünü ve güzellik anlayışının yüzeyselliğini tek tek söyleşi karelerine oturttuğu ve Judy Dench misali müthiş isimlere verdiği 'personalar' aracılığıyla anlatan filmde tek ilginç olan, travesti bir süper model kılığındaki Jude Law'u kendisine pek güzel yakışan siyah peruğuyla izlemek. Reha Erdem'in aslında yarışma bölümüne dahil edilmek üzere bekletilen ama son anda vazgeçilen Hayat Var filminin akibeti de dev dağıtım şirketlerinin faaliyetleri konusunda kafaları karıştırıyor. Festivalin yenilikçi filmlere yer veren Forum bölümündeki Hayat Var önce bugünkü basın gösterimiyle dünya medyasıyla buluşacak, yarından sonra da dört ayrı gösterim yapılacak.