kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
9 Şubat 2009, Pazartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Türkiye'de Yahudilere karşı pasif ırkçılık var

ECEVİT KILIÇ
ECEVİT KILIÇ
08.02.2009
Yahudi şair Roni Margulies: Yahudilere karşı yaygın komplo teorileri var. Irkçılık düzeyinde. Ama gündelik, saldırgan ve azgın bir ırkçılık değil. Çok nadirdir Türkiye'de sokakta azınlıklara taciz..
Bu haftaki konuğum Yahudi şair, edebiyatçı ve entelektüel Roni Margulies. İsrail'in Gazze saldırısının ardından düzenlenen protesto gösterileri ve Başbakan Erdoğan'ın Davos'taki çıkışının ardından Yahudi cemaatinden "endişeliyiz" sesleri çıkmaya başladı. Gerçekten bu gelişmelerden sonra Yahudilere yönelik bir saldırı gerçekleşme ihtimali var mı? Cemaat Türkiye'deki gelişmelere nasıl bakıyor? Devletle ilişkileri nasıl? İşte Margulies'e bu soruların yanıtını sorduk. Margulies, çok farklı bir Yahudi profili çiziyor. Söyledikleri ve yazdıkları hem İsrail devletini, hem Türkiye'deki cemaati rahatsız ediyor: "Bunun iki nedeni var. Birincisi cemaatin resmi tavrı sessiz kalmak olduğu için bir Yahudi'nin konuşuyor olması sessizliği bozuyor. Bir de İsrail hakkında konuştuklarımdan hoşlanmıyorlar." Margulies, ayrıca Türkiye'de bugünkü sol düşüncenin önemli isimlerinden biri. Türk şiirine farklı bir soluk getiren Margulies, "Bugün Pazar Yahudiler Azar" kitabının da yazarı.

* İsrail'in Gazze saldırısı ve sonrasında Başbakan Erdoğan'ın Davos'daki çıkışının etkisiyle Yahudi cemaatinin liderlerinden "Tedirginiz" sesleri çıkmaya başladı. Cemaatin genelinde bu tedirginlik söz konusu mu? İsrail, Gazze'ye saldırdığında doğal olarak burada gösteriler oluyor. Bu gerçekten cemaati tedirgin ediyor. Ama gösteriler olacaktır ve olmalıdır. Ben de katıldım.

* Böyle bir gösterinin saldırıya dönüşme ihtimali olabilir mi ki? Bu gösterilerin bir ırkçılık düzeyi mevcut olduğu için tehlikeli ve çirkin bir şeye dönüşme potansiyeli de her zaman var. Gösteri bütünüyle dönüşmese de üç başıbozuk serserinin bir Yahudi dükkânına veya sinagoga saldırması tehlikesi her zaman var. Bunu engellemenin tek yolu var; topluma İsrail'in başka şey Yahudiliğin başka şey olduğunu anlatmak. İkisi bir ve aynı olarak görülüyor. İsrail'in saldırısından sonra oluşan bir Yahudi düşmanlığı var. O nedenle Yahudiler endişelerinde haksız değil.

* Türkiye'de Yahudilere bakış nasıl? Burada sıradan sokaktaki insanın bakışı ile devletin bakışı farklı. Devlet düzeyinde, azınlıklara genel bakış ortada. Türkiye, 1923'ten beri azınlıklarla ne yapacağını bilememiştir. Tabii gayrimüslim azınlıklara. Müslüman azınlıkları ise asimile etme yoluna gitmiştir. Devlet katında azınlıklara "Keşke olmasaydılar" yaklaşımı hâkim. Çeşitli aşamalarla azınlıklardan kurtulmanın yolu aranmıştır. Önemli ölçüde başarılı da olundu.

* Türkiye'de Yahudilerin diğer azınlıklardan farklı bir özel durumu var mı? Farklılık var. Rumlara karşı bir düşmanlık veya sorun varsa bunun tarihsel kökenleri mevcut. Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'nda yaşananlar... Bunun Rum düşmanlığına geçerli bir neden olduğunu söylemiyorum. Ama bir dönem çatışılmış. Keza Ermenilerle de toprak meselesi, Osmanlı'nın dağılma sürecinde yaşanmış sorunlar var. Yahudilerle böyle bir toprak sorunu yok. Yahudilerin, toprak talebi yok. Hem Rumlar hem Ermeniler kendi devletlerini kurmuş, bu devletler de Türkiye'yle komşu, zaman zaman da sorun yaşıyor. Türkiye, İsrail'le komşu değil üstelik ilişkileri de çok iyi. Bu bir ölçüde devlet katında Yahudilerin sadık azınlık olarak görülmelerini sağlamış.

* İyi ilişkilerin tek nedeni toprak talebinin olmaması mı? Cemaatin bazı önde gelenleri bilinçli olarak devletin işlerini görmeye çalışıyor. Amerika'daki Yahudi lobisiyle ilişkilerini kullanarak Türkiye'nin oradaki işlerine bakarlar. Ermeni soykırım tasarısının Amerikan senatosundan geçmemesini sağlarlar. Yıllardır sağlıyorlar da. Bunu tamamen kendilerini kollama içgüdüsünden yapıyorlar. Ama Türkiye'nin Washington işlerini yürütmelerini de yanlış buluyorum. "Böyle yaparsak sadık cemaat olmaya devam ederiz, sorun yaşanmaz" düşüncesi. Bu açıdan anlıyorum ne yapmak istediklerini, çünkü bu memlekette geçmişte azınlıklara neler yapıldığını gördük. Yahudilere yönelik 1934 Trakya olayları tamamen devlet eliyle provoke edildi. 1934'te bir İskân Kanunu çıkarılıyor. Kanunda, "Sınır boylarında kuşkulu unsurlar olmaması gerekiyor" deniliyor. Sonra İçişleri Bakanlığı'na onları başka yerlere sürme yetkisi veriliyor. Trakya'dan Yahudiler temizleniyor. Trakya'da bugün tek bir azınlık yoktur.