kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
1 Şubat 2009, Pazar
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Fiyatı en çok artan ürün 'patlıcan'

Giriş Saati : 01.02.2009 13:05
Güncelleme : 01.02.2009 17:18
Yeni Haber
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), Ocak ayında marketlerde fiyatı en çok artan ürünün patlıcan, fiyatı en çok düşen ürünün ise havuç olduğunu belirtti.

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, üretici ve tüketici fiyatları arasındaki farkların yaş sebze ve meyvede yüzde 450, baklagillerde yüzde 352.7, kurutulmuş ürünlerde yüzde 346.4, pirinçte yüzde 264.1'lere ve hayvansal ürünlerde yüzde 295.7'lere kadar çıktığını söyledi.

Üretici ve tüketici fiyat farkının en fazla olduğu ilk beş ürünün yüzde 450 ile mandalina, yüzde 395 ile limon, yüzde 381 ile elma, yüzde 357.6 ile salatalık, yüzde 352.7 ile nohut olduğunu dile getiren Bayraktar, "Üretici ve tüketici fiyatları arasındaki farka bakıldığında, tüketici fiyat seviyelerindeki yükseklik üreticiden kaynaklanmaktadır. Tüketicilerimizin gıda ürünlerini pahalıya tüketmesinin sorumlusu üretici değildir. Bilakis ürünün üreticiden tüketiciye ulaşıncaya kadar geçtiği hal, pazar ve market zinciri halkalarının, fiyat artışlarında önemli rol oynadığı anlaşılmaktadır. Ocak ayında perakende seviyesinde genelde bazı ürünlerde artış görülürken, bazı ürünlerde de azalma meydana gelmiştir. Bu dönemde market raflarındaki fiyatlara bakıldığında patlıcanda yüzde 23.9, sivri biberde yüzde 23.7, mandalinada yüzde 22.8, salatalıkta yüzde 22.6, limonda yüzde 16.3, elmada yüzde 13.1, domateste yüzde 7.7, armutta yüzde 4.7, kuru fasulyede yüzde 0.5, ette yüzde 0.4, nohutta yüzde 0.3 artışlar görülmektedir. Market raflarında yumurta, kırmızı mercimek, kuru kayısı, kuru üzüm, kuru incir fiyatlarında bir değişim görülmezken, sütte yüzde 0.5, yeşil mercimekte yüzde 0.8, patateste yüzde 1.2, pirinçte yüzde 2.4, ıspanakta yüzde 6, fındıkta yüzde 10, havuçta yüzde 13.4 fiyat düşüşleri görülmüştür." dedi.

Patlıcan, salatalık, sivri biber, domates gibi ürünlerdeki fiyat artışlarında örtü altı ürünlerinde düşük hava sıcaklıkları nedeniyle hasat edilen ürün miktarının az olmasına bağlı olarak arzda yaşanan daralmanın etkili olduğunu ifade eden Bayraktar, mandalinada ise hasat sezonunun bitmesine bağlı olarak arzdaki daralma nedeniyle fiyatta bir miktar yükselme görüldüğünü belirtti.

Bayraktar, sanayicilerin ellerinde stok olduğunu, depolarında yer olmadığını, marketlerin ödemelerde vade süresini uzatmasını, arz talep dengesinin değişmesi ile satışların azalmasını gerekçe göstererek fiyatları düşürmeleri sonucu üreticilerin sütlerini geçen aya göre yüzde 7,1 oranında düşük fiyata satmak zorunda bırakıldığını ifade etti. Bayraktar, şöyle dedi:

"Hasadın yoğun olduğu dönemde pazara talebin üzerinde ürün sunulduğu durumlarda üretici fiyatları düşerken, arzın yetersiz olduğu durumlarda üretici fiyatlarında bir miktar yükselme görülebilmektedir. Düşen fiyatlar üreticiyi mağdur ederken, ürün azlığı nedeniyle birlikte bir miktar artan fiyatlar ise üreticinin yeterli gelir elde etmesini sağlayacak düzeyde değildir. Çiftçilerimizin gelirlerin artırılması, üretim ve verim artışı yanında ürünlerini daha iyi değerlendirmeleriyle de çok yakından ilgili. Daha iyi değerlendirme bir yönüyle tüketicinin ödediği fiyattan daha fazla pay alınması anlamına gelmektedir. Sanayi ve pazarlamanın katma değerinden üreticilerimizin daha fazla yararlanması, çiftçilerimizin var olan örgütlerine, Ziraat Odalarına, kooperatiflerine, üretici birliklerine daha güçlü bir şekilde sahip çıkmalarına bağlıdır. Çiftçilerimizin hak ettiği geliri elde edebilmeleri bakımından üretici Birlikleri kanalıyla ürünlerin pazarlanması sağlanması gerekiyor. Tarımsal Üretici Birlikleri finansman bakımından güçlendirilerek etkin hale getirilmelidir. Bu amaçla üretici birlikleri yasası yeniden gözden geçirilmelidir. Diğer taraftan hazırlanan Hal Kanunu Tasarısı bir an önce yasalaştırılmalı, üretici ve tüketici arasındaki zincir kısaltılmalıdır. Mevcut sistemde tüketicinin ödediği fiyat üreticiye yansımadığı gibi bu durumdan ne üretici ne de tüketici karlı çıkmaktadır. Bu sistem böyle devam ettiği sürece dar gelirli insanlarımızın bu ürünlere ulaşması giderek zorlaşmaktadır.

Yaşanan ekonomik kriz halkın alım gücünü azaltmaktadır. Talepte meydana gelen daralma başta üreticilerimiz olmak üzere tüm sektörü olumsuz etkilemektedir. Halkımızın alım gücüde dikkate alınarak sağduyulu davranılmalıdır. Aksi takdirde tüketicilerimiz daha da zorlanacaktır. Ayrıca gıda üretim ve tüketim yerleri denetlenerek denetim boşluğu ortadan kaldırılmalı, gıda denetimi sahipsiz bırakılmamalıdır. Sonuç olarak; stokçulara ve fırsatçılara fırsat verilmemelidir. Bu şekilde, üreticilerimiz ve tüketicilerimizin mağduriyeti önlenmelidir."

(CİHAN)