kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
23 Ocak 2009, Cuma
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

"Türkiye batıya sırtını dönüyor"

ANKA
Giriş Saati : 23.01.2009 12:10
Güncelleme : 23.01.2009 23:02
Yeni Haber
Batı medya organlarında AKP hükümetinin dış politikasına yönelik eleştirileri giderek artıyor. ABD'li finansal ve borsa çevrelerinin gazetesi, Wall Street Journal'da yayınlanan bir makalede yıllarca Türkiye'nin dış politikasına, Batı ile paylaşılan değerlerin yön verdiği belirtildikten sonra "Türk diş politikasına giderek daha çok iki faktör yön veriyor: İslam ve para" iddiasında bulunuldu.

ABD Başkanı Barack Obama'nın Türkiye'de zorluklarla ile karşı karşıya bulunduğu öne sürülen makalede "Ülkenin karmakarışık dış politikası, olacakların habercisidir. AKP yönetimi altındaki Türkiye, Batı'ya bağlılığını, en az sözde sürdürürse de, giderek artan bir biçimde radikal ve Batı karşıtı komşularının yanında saf tutacak" görüşü dile getirildi.

AKP hükümetine yönelik sert eleştirileri ile tanınan Washington Enstitüsü'nün üst düzey uzmanlarından Soner Çağaptay imzasıyla WBJ tarafından yayınlanan "Türkiye Hala Batı'nın Müttefiki mi?" başlıklı uzun bir makalede AKP hükümetinin Türkiye'yi "geleneksel müttefiklerden ayırdığı" savunuldu. Yıllarca Türkiye'nin dış politikasına, Batı ile paylaşılan değerlerin yön verdiği kaydedilen makalede "Türk diş politikasına giderek daha çok iki faktör yön veriyor: İslam ve para" iddiasına yer verildi.

Makalede, "neo İslamcı" olarak nitelendirilen AKP hükümetinin son bir yılda Batı karşıtı liderleri ağırladığı belirtilerek bu bağlamda İran ve Sudan devlet başkanlarının Türkiye ziyaretine işaret edildi. İstanbul'da geçen Temmuz ayında "Bosna kasabı" Kadovan Karadziç'in yakalanmasıyla büyük bir sevinç ile karşılanmasından birkaç gün sonra "daha büyük bir kasap" olan Sudan Devlet Başkanı El Başir'in Ankara'da sıcak bir biçimde ağırlandığı kaydedildi.

İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejad'ın Türkiye ziyareti dolayısıyla İstanbul'nun merkezinin trafiğe kapatıldığının, hükümetçe Sultanahmet Camiinde namaz kılmasına "izin verildiği"ne işaret edilirken İran'a uygulanan yaptırımları "ihlal" edilerek işbirliği anlaşmalarını yapıldığı da vurgulandı. Makalede "AKP, Batı'nın bir kurbanı olarak gördüğü Sudan'daki İslamcı rejimi ve İran'daki mollalara empati duyuyor çünkü Türkiye'yi bu devletler ile dini birliği içinde görüyor" iddiasına da yer verildi.

"HAMAS'IN ERDOĞAN'IN KALBİNDE YERİ VAR"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çeşitli ifadelerine de dikkat çekildiği makalede İranlıların Kuzey Irak'taki PKK mevzilerini bombalayarak Türkiye'nin güvenlik kaygılarını istismar ettiği, enerji politikalarının da Türkiye'yi Moskova'ya yakınlaştırdığı görüşleri de dile getirildikten sonra Gazze sorusuna da değinilerek şöyle denildi:

"İsrail, Sayın Erdoğan'ın kum torbasına haline gelirken, Hamas'ın kalbinde yeri var. Türkiye'nin, uzun bir süreden beri Yahudi devlet ile sıcak bağları vardır çünkü Türkler, İsrail ile ilişkilerinde kollarında ideoloji veya din bandı takmıyordu. Ancak AKP döneminde bu ilişkiler giderek soğuyor. Gazze sorunu, AKP'ye Türk-İsrailli ilişkileri, on yılların en düşük düzeyine indirmek için bir bahane verdi."

Makalede Erdoğan'ın Ortadoğu gezisi sırasında İsrail'i ziyaret etmediğine işaret edilirken Erdoğan'ın İsrail'e yönelik sözlü "saldırıların" sonuç verdiği ve 200 bin Türk'ün 4 Ocak'ta İstanbul'da gösteri yaparak "Yahudi devletine ölüm" çağrısında bulunduğu, Türkiye'deki Yahudi toplumun artık Osmanlı İmparatorluğuna sığındığı "1492'den bu yana ilk kez tehdit edilmiş" hissedildiği yazıldı.

WSJ'daki makaleye son verilirken de ABD Başkanı Barack Obama'nın ve AB'de Türkiye'de bir "meydan okuma" ile karşı karşıya bulunduğu savunularak şöyle denildi.

"Ülkenin karmakarışık dış politikası, olacakların habercisidir. AKP yönetimi altındaki Türkiye, en az sözde, Batı'ya bağlılığını sürdürürse de giderek artan bir biçimde radikal ve Batı karşıtı komşularının yanında saf tutacak."