kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
29 Kasım 2008, Cumartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat
Rejisör Yekta Kara, La Traviata için, "Dekoru ve kostümüyle çok çağdaş bir yapıt sahneliyoruz" dedi.

Traviata'nın rejisörü Yekta Kara: Müzelik sanat yapmıyoruz

MİNE GÜLTEKİN - SABAH
29.11.2008
Bu akşam Kadıköy Süreyya Operası'nda prömiyer yapacak La Traviata operasının rejisörü Yekta Kara, "İnsanların artık opera korkularından sıyrılması gerek; müzelik sanat yapmıyoruz," diyor..
Kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele ve dayanışma haftasını geride bırakırken, İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB), kadının 'meta'laştırılmasını eleştiren bir operayı sahneye koydu. Giusseppe Verdi imzalı La Traviata; bu akşamki prömiyeri ile, Kadıköy Süreyya Operası'nda sanatseverlerle buluşacak. Operacıların "Son yüzyılda her gece dünyanın mutlak bir yerinde La Traviata oynandı" diye nitelediği eser; aşkı ve kadını konu alıyor. Rejisör Yekta Kara, yapımla ilgili fikirlerini anlatırken, "Hemen hemen bütün operalarımda kadın meselesini bir şekilde gündeme getirdim. La Traviata'da da yine kadın ön planda. Her şeyden önce bir kadın yönetmenim. Sadece kendi ülkemde değil bütün dünyada kadına yaklaşımdaki tutarsızlıkları, şiddeti, baskıları birebir hissediyorum, yaşamasam da bütün bu sorunlardan etkileniyorum. Verdi'nin de eseri besteleyiş nedeni bu. Kadının meta haline getirilmesi, kadına yönelik aşağılamalar onu çok rahatsız ediyor. Verdi ise, La Traviata'da bu çifte standardı uygulayan toplumu eleştiriyor," diye anlatıyor. Rejisör Yekta Kara, "Aradan geçen uzun yıllara rağmen hâlâ meselede değişen bir şey yok. Kadına bakışta çok fazla bir değişim yaşanmamış. O yüzden bu oyun güncelliğini hala koruyor" diyor. 19. yüzyıl ortalarında Paris sosyetesinin gözdesi olan, lüks düşkünlüğü ve çok sayıda erkekle vakit geçirmesiyle ünlü Violetta'nın; ilk kez gerçek aşkla karşılaştığında yaşadığı değişim ve beraberinde gelen baskılar konu alınıyor La Traviata'da.

"AŞKTAN KORKUYORUZ"
Verdi'nin toplumun değer yargılarını eleştirdiği ve hatta yargıladığını belirten Kara; günümüz aşklarına da göndermeler yapıyor bu vesileyle: "Aşk için kimse ölümü göze almıyor artık. Yani demek istediğim aşktan korkuyoruz, çünkü özgürlüğümüzü yitirmek istemiyoruz. Çok daha yalnız insanlarız artık. Oysa aşk yüce bir duygu aşksız yaşamın anlamı yok bence. Bu oyunda gerçek aşkı görüyoruz. O aşk onu ölüme götürüyor belki ama sonunda da kahraman oluyor." Fransa'da Carmen, Almanya'da Cezayir'de Bir İtalyan Kızı adlı iki operasının daha eş zamanlı olarak sahnelendiğini belirten Yekta Kara'nın izleyiciye bir de mesajı var: "Dekoruyla, kostümüyle, genel yaklaşımıyla çok çağdaş, modern bir sahne yapıtı sahneliyoruz. İnsanların artık opera korkularından 'Müzelik sanat, geçmişe ait öyküler anlatılıyor' gibi önyargılardan sıyrılmaları gerek." La Traviata Aralık ayı boyunca Kadıköy Süreyya Operası'nda sahnelenecek. Bilgi için: www.idobale.com
Haberin fotoğrafları