kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
21 Kasım 2008, Cuma
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Süveyş Kanalı Osmanlı'ya yar olmamıştı

Giriş Saati : 21.11.2008 11:54
Güncelleme : 21.11.2008 22:42
Yeni Haber
Son günlerde Somalili korsanların uğrattığı zararla dünya gündemine gelen Süveyş Kanalı Osmanlı Devleti'nin başını çok ağrıtmıştı. İngiliz ve Fransızların, Hindistan ticaret yolu üzerinde bulunan Mısır'a ilgilerinin artmasından sonra Osmanlı Devleti sürekli olarak bu güçlerle uğraşmak zorunda kalmış; 1869 yılında kanalın açılmasıyla da fiili olarak bu bölgedeki hakimiyetini yitirmişti.

Firavunlar döneminde Nil Nehri'nin Kızıldeniz'e bağlanması için kanalların açıldığı, bu kanalların önemli bir kısmının da günümüzdeki Süveyş Kanalı üzerinde olduğu tahmin ediliyor. İslamiyet döneminde de Nil'i Kızıldeniz'e bağlayan kanalların yapıldığı ifade ediliyor.

Osmanlı döneminde Batılı sömürgeci güçlerin bölgeye ilgisi Napolyon Bonaparte ile başladı. Kısa süreliğine Mısır'ı işgal ettiğinde Bonaparte ilk iş olarak Süveyş Kanalı konusunda çalışmalar başlatmış ancak Osmanlı'nın İngilizlerin yardımıyla Fransızları bölgeden kovması, bu projelerin akim kalmasına sebep oldu. Ancak Mehmet Ali Paşa'nın 1805 yılında vali olarak tayin edilmesinden sonra Mısır üzerindeki otoritesini büyük ölçüde yitiren Osmanlı, Mısır valilerinin kanal konusunda Fransızlarla yaptığı pazarlıkların dışında kaldı ve Said Paşa döneminde kanalın kazılması konusunda anlaşmaya varıldı.

1858 yılında başlanan ve 1869 yılında bitirilen Süveyş Kanalı, dönemin Mısır valisi Hidiv İsmail Paşa'nın düzenlediği muhteşem törenle açıldı. Açılışın hatırasına Süveyş'in girişine dikilmek istenen fakat maddi sebeplerden dolayı tamamlanamayan Özgürlük Anıtı da daha sonra tamamlanarak, bağımsızlığını kazanmasının yüzüncü yılı hatırasına ABD'ye hediye edildi. Özgürlük Anıtı için Mısır Valisi Hidiv ismail'in önemli ölçüde para verdiği de belirtiliyor.

Süveyş Kanalı'nın açılmasıyla birlikte ingiltere'nin Mısır'a olan ilgisi daha da arttı ve ülke kısa süre sonra Osmanlı'ya bağlı görünmekle birlikte İngiltere'nin işgaline uğradı. Osmanlı'nın 1915 yılında gerçekleştirdiği iki Kanal Harekatı da başarısızlıkla sonuçlanınca Mısır tamamen kaybedilmiş ve Osmanlı da bölgedeki varlığını kaybetmişti.

Mısır 1922 yılında bağımsızlığını kazanmasına rağmen İngilizler Kanal'ın kontrolünü ellerinde tuttu. Ancak 1952 yılında Hür Subaylar Hareketi'yle Mısır'da krallık rejiminin devrilmesi ve kurulan yeni cumhuriyetin Kanal'ı millileştirmek istemesi, İngiltere ve Fransa'nın tepkisini çekti. İki ülke İsrail'i Mısır'ın üzerine salarak, bu duruma engel oldu. Ancak daha sonra ABD ve Rusya'nın devreye girmesiyle Kanal, Mısır'a verildi.

Halen dünya ticaretinde önemli bir yer tutan Süveyş Kanalı, Mısır'a yıllık yaklaşık 6 milyar dolarlık gelir sağlıyor. Ancak her yıl ortalama 20 bin geminin geçtiği Kanal, son aylarda Somalili korsanların tehdidi altında bulunuyor. Korsanların varlığının sona erdirilememesi durumunda Kanal'dan elde edilen gemilerin sayısında büyük bir düşüş olabileceği, gemilerin daha pahalı ve uzun olmasına rağmen Afrika'nın güneyini dolaşarak ABD ve Avrupa pazarlarına ulaşabileceği belirtiliyor.

Akdeniz ve Kızıldeniz yoluyla Hint Okyanusu'nu birbirine bağlayan Süveyş Kanalı'nın uzunluğu 192 km. Halen dünya deniz ticaretinin yüzde 7.5'i bu kanal üzerinden yapılıyor.

CİHAN