kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
21 Kasım 2008, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
MUHARREM SARIKAYA

"Abartma..."

Devlet Konukevi'nin salonundakilerin çoğunluğu ekonomi ile ilgili kişilerden oluşuyor.
Uluslararası Yatırımcılar Derneği'nin (YASED) yıllık kabul törenindeyiz...
Başbakan Erdoğan, bankalara yüklendiği konuşmasını yapmak üzere henüz salona girmemiş.
Konuşulan tek konu ekonomik kriz...
Bir de AK Parti Merkez Yürütme Kurulu toplantısından yansıyan, "IMF ile ihtiyati stand-by anlaşması" için görüş birliğinin sağlandığına ilişkin haberler...
"İhtiyatı stand-by yapılacağı" bilgisi aktarılınca bir zamanlar ekonomi üst yönetiminde yer almış bankacı, "Dikiz aynasından bakarak otomobil kullanılmayacağını anladılar" diyor.
Ardından ekliyor:
"Anlaşılıyor ki mart sonundaki yerel genel seçime kadar ihtiyati standby ile gidip harcamalarda rahat olacaklar; Nisandan sonra kemerleri daha fazla sıkılacaklar..."

Koç ve Hisarcıklıoğlu
Salonda karşılaştığımız ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'e sorum şöyle oluyor:
"Siz ciddi bir sorun yok diyorsunuz, TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ile Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi Koç ise 'Önlem alın' diye uyarıyor..."
Şimşek'in yanıtı net oluyor:
"Abartılıyor..."
Benzer yakınmaların başkalarından da geldiğini anımsattığımda şunları söylüyor:
"Türkiye tabii ki bir ada değil. Küresel bir kriz var. Bizi etkilemeyeceğini söyleyebilir miyiz? Bu krizin yansıması göreceli olarak bizi de tabii ki etkiliyor. Kriz bizi etkilemedi diye bir sözümüz oldu mu? Ama bizim bankacılık sistemimiz sağlam duruyor. Bizi başka ülkelerde olduğu gibi çok büyük oranda etkilemedi. Alınacak önlemler de alındı..."
"Madem yeterli önlem alındı, niye ek önlem istiyorlar?" diyorum...
Şimşek, başını sinirli bir ifade ile sallayıp şöyle diyor:
"Şimdi bir şey söylemeyeyim; daha iyi..."

Milletvekilinin isyanı
Bakan Şimşek bunları söylerken partisinin milletvekillerinin yakınmaları kendisini doğrulamıyor.
MHP milletvekili, emekli Büyükelçi, düşün insanı Gündüz Aktan'ı TBMM'deki törenle dün "Hak Yolu"na uğurladıktan sonra kuliste bir grup milletvekili ile sohbet ediyoruz.
Sanayici AK Parti Zonguldak Milletvekili Fazlı Erdoğan, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç'a dert yanıyor:
"Maliye müfettişleri işler iyiyken 'Az vergi verdiniz artırın' diye dişe diş pazarlık yapıyordu. Şimdi 'İndirelim' diye gelen yok. Çek, senet ödeyen yok. Demir çelik, seramik sektörü iflas etti. Ben anlattım dinletemedim, lütfen devreye girin bir de siz anlatın."
İlerde oturan AK Parti'li milletvekili grubundaki yakınma da aynı yönde...

"Siz de nakit çalışın"
Bakıyorum bu bölümde Bakan Şimşek'e tepki yüksek...
AK Parti milletvekili adının yazılmasını istemiyor; "Bu sözün söylendiğine kesin eminim" deyip şu bilgiyi aktarıyor:
"Bir grup genç işadamı Şimşek'e çek ve senetlerin geri dönmediğinden yakınmış; 'Siz de satışını çek senetle yapmayın, nakit çalışın' vaadini almış... Siz de pasta yiyin der gibi..."
Bu söz masada soğuk bir havanın esmesine yol açıyor.
Sinirlendiğine pek rastlanmayan, Pollyanna iyimserliğindeki milletvekilinin dahi tepkisi sert oluyor.
Biraz sonra da Başbakan'ın, "Bankalara yaptırım uygula" çağrısında bulunduğu BDDK'nın başkanı Tevfik Bilgin'in bankalara destek veren konuşması Bütçe Komisyonu'ndan kulise yayılıyor.
Finans sektörünü saran, reel sektöre çarpan kriz sonunda Meclis kulisine kadar geliyor.
İlgililerine abartmadan duyurulur...