kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
7 Ekim 2008, Salı
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat
Usta aktör ve yönetmenleri buluşturan yeni sinema yapımları adeta birer siyasi tartışma kaynağı.

Hollywood, seçmeni bu filmlerle uyarıyor

REUTERS
06.10.2008
Hollywood, yaklaşan seçimlerin kaderini tayin edebilecek politik filmleriyle dikkat çekiyor. Taze yapımlar arasında Oliver Stone'dan Bill Maher ve Sean Penn'e uzanan geniş bir muhalif çizgi bulunuyor..
Hollywood, kasım ayının dördünde Demokrat Parti adayı Barack Obama ve Cumhuriyetçi rakibi John McCain arasında yaşanacak Başkanlık seçimi çekişmesine beyazperdede iyice hazırlanmış görünüyor. Yakın gelecekte ABD'de gösterime girecek filmler, içerdikleri siyasi duruş ve ele aldıkları aktüel konularla, yaklaşan seçimlerin nabzı ve kaderini etkileyeceğe benziyor. Söz konusu filmlerde işlenen konular, dinden yurttaşlık bilincine, eşcinsel haklarından George W. Bush'un Başkanlık macerasına uzanan renkli bir yelpaze ortaya koyuyor. Konuyla ilgili olarak Reuters'a bir açıklama yapan Syracuse Üniversitesi Popüler Kültür ve Medya Profesörü Robert Thompson'a göre, "Şu anda ABD'deki hakim duygu, bu tür filmlerin gişede başarılı olacağını gösteriyor; ayrıca bu filmlerin türleri de bir kutuptan diğerine uzanan politik yelpazesiyle dikkat çekiyor."

'W' KASIMDA TÜRKİYE'DE
Bu kapsamda 17 Ekim'de ABD'de gösterime girecek olan filmler arasında belki de en öne çıkanı, Başkanlık tarihinin son haftalarını yaşayan ABD Başkanı George W.Bush'un gençliğine uzanan W filmi. Siyasal filmlerin piri Oliver Stone'un yönettiği filmde Bush'un evliliği, değişen yazgısı ve 2003 Irak işgaline uzanan yakın tarihi, ABD'li aktör Josh Brolin'in canlandırdığı yorumuyla beyazperdeye aktarılıyor. 14 Kasım'da da Türkiye'de gösterime girecek filmin yapımcılarından Tom Ortenberg de, W ile ilgili konuşurken, "Biz toplumu şekillendirmeye değil, onu yansıtmaya gayret ediyoruz," diyor. Hollywood'un 'pek yakında' izleteceği siyasi filmlerden bir diğeri ise, yönetmen David Zucker'in An American Carol adlı çalışması. Zucker, daha önce ZAZ komedileri olarak bilinen filmleriyle Hollywood usulü filmleri 'u alaya almıştı. ABD'nin seçim öncesi filmler furyasında ayrıca, Bill Maher'in ülkedeki din 'piyasası'nı eleştirdiği Religuolus da göze çarpıyor. Söz konusu listede yer alan bir diğer imza ise, Fahrenheit 9/11 filmiyle bilinen, Hasta adlı son belgeselinde ABD'deki özel sağlık sektörünü topa tutan yönetmen Michael Moore. Sanatçı, son olarak geçen ay içinde Slacker Uprising adlı bir belgesel yayımlamış ve ilk üç günde internetten ücretsiz olarak paylaşıma sunulan filmi 2 milyon kişi 'tıklamıştı'. Ayrıca, muhalif, demokrat tavrıyla bilinen aktör ve yönetmen Sean Penn de, Hollywood'daki seçim zincirinde yine sıra dışı bir filmle boy gösteriyor. Gus Van Sant'ın yönettiği ve Penn'in rol aldığı Milk adlı filmde sanatçı, 1978 yılında bir suikaste kurban giden ve yükselen gey hakları dalgası sırasında Kaliforniya'da ilk kez resmen seçilen Harvey Milk'i canlandırıyor. Hollywood, seçimlerden önce de özellikle Irak işgalini sorgulayan içeriğiyle büyük fırtına koparan Arslanı Kuzulara, Yargısız İngaz, Tanrının VAdisinde ve Örtülü Gerçek gibi filmlere perdesini açmıştı. Akademisyen Robert Thompson, bu konuda konuşurken, "Kasabanızdaki AVM'ye gidip, çizgi roman tipleri veya patlayan helikopterlerin, ya da birilerine tutulan Julia Roberts'in dışında birşeyler izleyebileceğinizi bilmek iyi bir şey," diyor ve ekliyor: "Bence buradaki asıl gerçek, toplumsal tecrübelerimizle ilgili olarak, bu işi artık iyi ve tutarlı filmlerle yapmaya başlamış olmamızdır."
Haberin fotoğrafları