kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
7 Ekim 2008, Salı
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
ERGUN BABAHAN

Asker çocuğunun annesi olmak

Öfkemiz ve sorularımız var. Bir günde 17 gencimizi kaybetmenin acısı herkesin yüreğini dağlıyor.
Ama bizler bir süre sonra rutin hayatımıza döneceğiz.
Bir dahaki baskına kadar, ölenler hafızalarımızda belli belirsiz kalacak.
O çocukların anne ve babalarıysa bu acıyı son nefeslerine kadar yaşayacak.
Onlar bu korkunç acıyla yaşarken halen vatani görevini yapan gençlerin anneleri için sabah olmak bilmeyecek. Kapı her çalındığında yürekleri ağzına gelecek, "Kara haber geldi mi?" kuşkusu zihinlerini bitirip tüketecek.
Bu büyük bir işkence.
Hele oğlunuz size telefonda "Ben geriye biraz zor dönerim" demişse.
Oğlunuzla birlikte dağlarda nöbet tutar hale gelirsiniz, uyku gelmek bilmez. Türkiye bu ölümlerden yorgun düştü. Yıllardır sakız haline gelen "Terörün kökü kazınıyor" nakaratından da sıkıldı.
Bu coğrafyada terör belası yaşamak zorundayız.
Ama bu çocuklarımızın ölümlerini sorgulamayacağız anlamına gelmiyor. Bu millet özene bezene yetiştirdiği evladını davul zurnayla askere gönderiyor, bundan sonra da gönderecek.
Ordu, bu millet için kutsal bir ocak.
Askere gönderdiği yavrusuna, en az kendisi kadar ilgi gösterileceğini bilmek her annenin-babanın hakkı.
Eğer Türkiye 1 milyon liraya mal olacak karakolunu 2 yıldır yapamıyorsa, burada bir yanlış var demektir.
Bu yanlışı yapanlar hesap vermelidir.
Terörle mücadele sırasında kendi içine dönüp sorgu yapmak, özeleştiriye gitmek zordur.
Ama bu ülke işkenceci polisten de, yargısız infaz yapan kamu görevlisinden de aynı mantıkla hesap sormadı, soramadı.
O yüzden geldiğimiz nokta da bu.
Demokrasi her kurum ve yetkilinin halka hesap verme rejimidir.
İşin içinde 17 şehit varsa, böyle bir soruyu gündeme getirmek zaten kaçınılmaz olmaktadır.
Kamuoyunun Aktütün gerçeğini bütün yönleriyle bilme hakkı vardır.
Bu zaten evlatlarını gencecik yaşta askere gönderen ana-babalara karşı tarihi bir vazifedir.