kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
28 Eylül 2008, Pazar
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat
Kenan Evren’in kızı Şenay Gürvit.

Boş konser salonu bombalandı

ECEVİT KILIÇ
ECEVİT KILIÇ
27.09.2008
MİT'çi Sabah Ketene'nin ekibi Fransa'ya Hiram Abas ekibi ise Beyrut'a gitti. Çatlı ve arkadaşları ise zaten Fransa'daydı. Eylemlerde kullanılacak silahlar ise Özel Harp Dairesi tarafından sağlandı. Artık sıra eylemlere gelmişti. İki ayrı ekibin görevlendirildiği Avrupa'da hiçbir şey istenildiği gibi gitmedi. 22 Mart 1983'te Paris'te ASALA lideri Ara Toranyan'ın otomobiline bomba konuldu. Ancak bomba patlamadı. Aynı eylem daha sonra yeniden tekrarlandı. Ama yine başarılı olunmadı. Toranyan'ın sonraki yıllardaki açıklamasına göre hedef şaşırılmıştı. Yani Toranyan'ın yerine başka birisinin aracına bomba konulmuştu. 1 Mayıs 1984'te Paris'te Henri Papazyan'ın otomobiline konulan bomba da patlamadı. ASALA operasyonlarına katılanların özellikle de Çatlı'nın yaşarken destan gibi anlattığı eylem örgüt liderlerinden Agop Agopyan'ın öldürülmesidir. Oysa Çatlı bu sırada uyuşturucu ticareti suçundan Paris'te cezaevineydi. Peki, bu ekipler hangi eylemleri gerçekleştirdi? Bu eylemler 4 Nisan 1984'te Alfortville'deki Ermeni Anıtı'nın bombalanması, aynı gün bir itfaiye aracının bombalanması ve 25 Kasım 1984'te Salle Pleyel'deki boş bir konser salonun önüne bomba konması gibi küçük birkaç eylemle sınırlı kaldı. Bombalama sonucunda da anıt hafifçe yana eğilmiş ve sadece kaidesindeki haç havaya uçmuştu. Çatlı ve arkadaşları İsviçre'de de benzer eylem girişimleri ise sonuçsuz kaldı. Daha da önemlisi Çatlı'ya mal edilen anıtın, spor salonun bombalanması eylemleri Sabah Ketene'nin ekibi tarafından gerçekleştirilmişti. Bir dönem yaşadığı iddia edilen Agopyan'ın da örgüt içi hesaplaşma sonucu öldürüldüğü bugün artık bilinen bir gerçek. Beyrut'taki ekibin ise eylem gerçekleştirip gerçekleştirmediği bugün bile meçhul.