kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
28 Eylül 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
HINCAL ULUÇ
Hıncal'ın Yeri

Kadınları anlamaya çalışmak..

"Film üçüncü haftasına girdi. Yazmak için geç kaldın Hıncal" demeye kalkmayın sakın.. Kadınlarsa konu, asla geç kalınmaz.. Dünya kurulduğu gün vardılar. Sonuna dek olacaklar.. Hatta bilimsel ve toplumsal gelişmelere bakarsanız, biz erkeklere ihtiyaçları da kalmadan olacaklar..
Kadın her devirde geçerli.. Bu film özellikle geçerli üstelik..
İlk çevrildiğinde, benim doğmama 2 ay vardı.. Eylül 1939.. George Cukor'un çektiği filmde kadroya bakar mısınız?..
Norma Shearer, Joan Crawford, Roselind Russel, Paulette Goddard, Joan Fontaine.. 1959'da bir daha çekmişler.. Bu defa June Allison ve Joan Collins'le..
1970'lerde bir daha çekmeye teşebbüs etmişler.. Jane Fonda, Barbra Streisand ve Faye Dunaway'le, olmamış nedense..
Ama 2008'deki bitti ve sinemalara dağıldı.. Kadınlar üç haftadır bizde de oynuyor.
Kadroya bakar mısınız?.
Meg Ryan, Anette Bening, Eva Mendes, Debra Messing, Jada Pinkett Smith, Bette Midler, Candice Bergen, Cloris Leacman, Carrie Fisher.. Ya o bile var.. Yıldız Savaşları'nın Prenses Laila'sı burada yaşlı dedikodu cadısı.. Filmin 400'den fazla oyuncusu var, hepsi kadın.. New York sokaklarında yürüyen kalabalıklar arasında bile erkek görüntüsü yok.. Bilim kurgu filminde Maymunlar Cehennemi olan New York, burada Kadınlar Cenneti'ne dönüşmüş..
Şimdi sinemanın nerdeyse başladığı günlerden bugüne, Kadınlar durmadan, bıkmadan perdeye getirilmişse eğer, sinemacıların bir bildiği vardır ki, o da..
Bu konu geçerli.. Her devirde geçerli..
Çünkü kadınlar her devirde konuşulmuş, anlatılmış, tartışılmış, ama anlaşılamamış. O zaman da konuşma bitmiyor.. Filozof haklı..
"Kadınları anlamaya çalışmayınız. Onlar anlaşılmak için değil, sevilmek için yaratılmışlardır."
Bu film de kadınları anlatmıyor.. Yaşamlarından bir pencere açıp gösteriyor sadece..
1939'daki filme 10 üzerinden 8 veren seyirci, 2008 filmine 4.5 not vermiş ancak, ama ben sevdim.. Keyifle izledim, çok da güldüm..
Film dünyanın en ünlü Kadın Mağazası Beşinci Cadde Saks'ta başlıyor.. En iyi bildiğim dükkânlardandır. Özellikle de parfüm satan bölümdeki kızlarının güzelliği ve dişiliğiyle.. Ee.. New York'tan dönerken buradaki kızlara parfüm getirmek gerek de ondan.. Kendim için gittiysem namerdim..
İşte bu kızlardan biri Eva Mendes,
Meg Ryan'ın kocasını baştan çıkarıyor. Mağazanın manikürcü kızı, tırnak keserken dedi kodu yapmaya meraklı. Her önüne oturana bunu anlatıyor. Dinleyenlerden biri de Meg'in en iyi arkadaşı Anette Bening.. O da ötekilere haber verince film başlıyor.. Şimdi ne yapacaklar..
En güzel nasihatı Meg'in annesi Candice Bergen veriyor..
"Ne yapacağını bilmediğin zaman, hiçbir şey yapma.."
İnanın, benim 10 yıldır Ercan'a yüz kez verdiğim mesaj.. Ne alakası var?.. Şu alakası var.. Bir yere ilk defa gidiyoruz. Ercan tarif alıyor. Ben arkada okumaya başlıyorum. Kafayı bir kaldırıyorum ki, kaybolmuşuz.. Ama Ercan gidiyor..
Bin defa dedim ki, "Yolu bilmediğin zaman, bu arabayı sürme. El frenini çek dur. Daha kolay buluruz, sorup.."
Hayır.. Ercan bilmiyor ama, garip bir hisle gidiyor.. Bir defasında Erenköy'de bir adrese gidiyorduk.. Başımı gazeteden kaldırdım ki, Maltepe'den Kartal'a doğru gidiyoruz..
"Ercan!.." dedim.. "Efendim çıkışı kaçırdım da.."
Bakar mısınız?..
Çıkışı kaçırdın mı duracaksın..
Ne yapacağını bilmediğin zaman hiçbir şey yapmayacaksın, öyle geçerli bir yaşam felsefesi ki.. Deneyin. Hayatınızın her anında deneyin, göreceksiniz.
Hoş espriler var filmde, erkek ve kadın üzerinde.. Meg, kocasını baştan çıkaran Eva Mendes'i görünce "Bununla mı beni aldatıyor" diyor.. "Yatakta iyi" diyorlar.. "Ben tahtadan çivi sökerim" diyor Meg.. Vay anasını Sayın seyirciler.. Ve de sinemayı dolduran genç kızlar (Yüzde doksanıydılar salonun) kıkır kıkır gülüyorlar..
Erkekleri anlatıyorlar birbirlerine.. En büyük hırsımız 40 metreye işeyebilmekmiş iyi mi?.. Ona da kıkırdıyor salonun kızları..
"45 dakika sürdürüyormuş orgazmımızı" diye anlatıyor Anette Bening bir erkeği, sonra "Iııh" diyor.. "Kimin o kadar vakti var ki?.." Bu defa gülme sesleri yüzde ondan geliyor sinemada.. Erkeklerden..
Filmi kadınlar da görsün, erkekler de.. Anlamak, anlaşılmak için değil ha..
Gülmek, çıkınca da konuşmak için..
Bakın seyredeli iki hafta oldu, ben yarım sayfa doldurdum. Gazeteyi bile doldururum, verseler..
İyi pazarlar Kadınlar!..