kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 6 Nisan 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

En kolay varlık satan işkadını o!

ŞELALE KADAK
ŞELALE KADAK
Bundan tam 18 yıl önce, Maslak'ın Manhattan gibi bir yer olacağını söylemiş Kıbrıslı işkadını Sıdıka Atalay. Ve pek çok finans grubunun şüpheyle bakmasına rağmen Mövenpick Oteli projesini burada hayata geçirmeyi başarmış, Türkiye'yi de ilklerle tanıştırmıştı. Yani o güne kadar İstanbul'da içinde cep sineması ve küçük bir alışveriş merkezi olan otel yoktu. Sadece turistleri değil, İstanbul'da yaşayan insanları da içine çekmek istediği Mövenpick Oteli ile yakaladığı başarıyı, sonra K ı b r ı s ' t a k i başka projelere taşımıştı. Öğretmen olarak başladığı iş yaşamına daha sonra güzellik uzmanı, sonra yönetici ve sonunda Foks Moda şirketini kurarak girişimci olarak devam eden Sıdıka Atalay, bu bahar 60 yaşına girdi. 2008'de ilk şirketi Foks Moda'nın da 30'uncu kuruluş yıldönümüydü. Artık kutlanması gereken iki olay vardı yani. Hem kendi doğum gününü, hem de şirketinin yaşını, ilk gözağrısı eski Mövenpick, yeni Sheraton Oteli'nde yakın dostları ve iş hayatının önde gelen isimlerine verdiği bir davetle kutladı. 60'ında, ama en az 10 yaş daha genç gösterecek kadar bakımlı ve güzel bir kadın olarak karşımıza çıkan ve Kıbrıs'- ta yeni ve iddialı bir projenin arefesinde olan Sıdıka Atalay'la bu davetten hemen sonra konuştuk...

KENDİMİ YOKLUYORUM VE BAKIYORUM, İYİYİM!
* Pek çok kadın için 60'a girmek ürkütücü olabilir. Ama siz çok barışıksınız. Bunu neye bağlıyorsunuz? 60 yıl bir ömür aslında. Tabi, insan ömrü uzadı ama yine de. Nasıl hissettiğiniz önemli derler ya. Görüntümden ziyade, dolu dolu yaşamışlık diyelim. Kendimden rahatsız değilim, onun bir rahatlığı var. Yaşla ilgili hiçbir sıkıntım yok. 60, 30 ya da 80 yaş, hâlâ üretebilecek güçte hissediyor, dimdik yürüyebiliyorsanız, yaş önemini yitiriyor. Bazen kendimi yokluyorum. Ciddi bir şey, 60 yaş. Daha öncekinden farklı hissediyor muyum diye. Tempom hiç değişmemiş ama bir şey var. İnsan ne kadar da hoşgörülü oluyor bu yaşlarda. Ben bilmiyorum, her 60 yaş da böyle mi olur? Ama bir yerde her olan şeye, her işte bir hayır vardır diye bakmalar çoğalıyor. Hayat, bir taraftan ciddiye alırken, bir taraftan da eğlenceli bir hal alıyor. Sanki fırtına da dümeni nereye kıracağını bilen bir kaptan gibi oluyor insan bu yaşlarda. Hayat bir serüven çünkü.

* Foks Moda sizin ilk şirketiniz, ama konfeksiyon üretim ve ihracatını, kozmetiği bırakalı çok oldu. Foks Moda ismi niye değişmiyor? Foks Moda benim ilk kurduğum şirket. Ondan sonraki bütün girişimler, Foks Moda'dan doğdu. Büyüdüler, onları gelin ettim. Foks Moda üretti bir bakıma. Tekstil ve kozmetiği bıraktım. Sanayiden hizmet sektörüne geçtim. Şu anda Foks Turizm'in hissedarı da Foks Moda. Kıbrıs'ta, İsviçre'de şirketlerim olduğu zaman da hep Foks Moda vardı. İlk göz ağrım o benim.

PROJEYİ BİTİRİNCE HEYECANIM DA BİTİYOR!

* Siz Movenpick Oteli sattıktan sonra Kıbrıs Karpaz'ta bir marina projesine giriştiniz. O projeyi neden sürdürmediniz ve bir noktaya gelince yine satma yoluna gittiniz. Neden? Kıbrıs'ta, 1999'da Karpaz'ta bir proje yaptık. Başlayıp, yürüdüğü esnada onu bir İngiliz şirketine sattım. Marina ve üç dört butik otel. Akdeniz kasabası konseptiydi. Çevre düzenlemesi, projenin üretilmesi, yolları tamamlandı, ruhsatları alıp, başladığı esnada sattım. Yatırımla işletme farklı şeyler. Ben her zaman bir işletmeciyle bir arada olmayı isterim, neticede o farklı bir ihtisaslaşma. O kısmı beni ilgilendirmiyor. Projeyi üretip, hayata geçirince benim için heyecan duruyor. Başka bir projeye geçmek istiyorum. Anlaşılan küçük hissedar olarak kalmak da size göre değil? Büyük bir projeydi. Başlangıçta yüzde 20'lik bir payla küçük hissedar olarak kalacaktım, ama sonra karar üretmede belli zorluklar yaşanabilir diye bu paydan da vazgeçtim. Benim hayallerim var. Özel projelerim var hep.