kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 4 Nisan 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ŞELALE KADAK

"Zor bir dönemde İsrailliler yatırım yaptı!"

Üç büyük şehirde şu anda sadece 10 şubesi olduğu için gözünüze çarpmamış olabilir.
Bankacılığın sert imajını belki de yoğun olarak kullandığı turuncu rengiyle değiştirmeye çalışan Bankpozitif'in var olan şubeleri adeta bir keyif mekanı.
Rahat koltuklar, alabildiğine renkli, insanı çeken iç mekanlar. Ama tabii banka şubelerinin yanı sıra sahada olan bankacıları kanalıyla, Bankpozitif bir anlamda seyyar bankacılık da yaparak kurumsal olarak başladığı serüvenine bireyseli de katarak devam ediyor.
Demirbank'ın eski patronu Halit Cıngıllıoğlu'nun kızı Damla Cıngıllıoğlu'nun başlangıçta hakim hissedar olduğu Bankpozitif, esasında 2002'nin Kasım ayında TMSF'den satın alınan Toprak Yatırım Bankası'ydı. Sonra ismi C Bank olarak değişti. Ardından da 2005'te İsrail'in en büyük bankası olan Hapoalim tarafından çoğunluk hissesi satın alındı.
Hatta bir önemli gelişme de Akçakayalıoğlu'na göre geçtiğimiz hafta yaşandı. Ve İsrailliler sermaye arttırımına giderek hisselerini yüzde 65'e çıkardı. Damla Cıngıllıoğlu ise yüzde 35 ile şu anda bankada azınlık hissedar durumunda. Sermayesi 444 milyon YTL olan Bankpozitif'in çalışan sayısı 310.
Bir sohbet yemeğinde buluştuğumuz Akçakayalıoğlu son sermaye artırımını çok önemli buluyor.
'Zor bir dönemde İsrailliler'in Türkiye'ye yatırım yapması çok güzel bir olaydı" diyor.
Bir de tabii şu var. Bugüne kadar Türkiye'ye ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinden yatırım geldi. Ortadoğu'nun farklı bir renginden gelen ilk yatırım bu.
Akçakayalıoğlu, Türkiye ile İsrail arasındaki iyi ilişkilere atıfta bulunarak, "Biliyorsunuz, Türkiye İsrail'i ABD'den sonra tanıyan ikinci ülke. Endüstrileşmiş bir ülkeden gelen bu yatırım çok önemli" diyor.
Peki Bankpozitif nasıl bir bankacılık için sahada yerini aldı? Ve bugüne kadar neler yaptı? Onu da şirketin aynı zamanda yönetim kurulu başkanı da olan Hasan Akçakayalıoğlu anlatıyor:" Biz pahalı bir banka değiliz. Piyasa şartlarında ürün ve hizmet veriyoruz. Ama her zaman en ucuzun da en ucuzu olma iddiasında değiliz. Verimlilik ön planda. Daha az fiziksel yapıyla, daha çok hizmet vermek istiyoruz. Biz her işi yaparız diye çıkmadık ortaya. Yani bu bankadan telefon faturanızı ödeyebilirsiniz demiyoruz, böyle gelen müşterileri başka bankalara yönlediriyoruz. Biz tüketici kredileri veriyoruz. Bugüne kadar 950 milyon YTL kredi verdik. Verdiğimiz kredilerin 750 milyon YTL'si kurumsal, geri kalanı da bireysel."
Bankpozitif, krediye dayalı tahvil ihracatında da ilklere imza atmış. Şubat ayında bütün piyasalar içinde çok az sayıdaki tahvil ihracatını gerçekleştiren bankalar arasında yer almış. Akçakayalıoğlu, "Hem de Şubat ayının en zor günlerinde 150 milyon dolarlık bir tahvil ihracatı yaptık. Biz ayrıca 1 milyar dolarlık bir program yaptık bir yıl için. İlk dilimi olan 150 milyon doları da gerçekleştirdik. 1 milyar doları önümüzdeki 1 yıl içinde kullanacağız" diyor. Üstelik Bankpozitif'in CEO'suna göre, bankacılıkta şu sıralar tahmil değil sendikasyon revaçta. Tahvil gibi düz işlemler hiç yok. "İlk biz geçen yıl yaptık. Bu yıl da yine ilk biz yapıyoruz" diyor.
Krizli günlerden geçiyoruz ama yatırım yapmak isteyen şirketleri kimse durduramıyor anlaşılan.
Zaten Akçakayalıoğlu da "Ne zor günlerden geçtik biz ama neticede hayat devam ediyor. Temele bakınca potansiyeli olan bir ülke ve bunu görüyorlar" diyor.