kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Mart 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ŞELALE KADAK

Akil Adamlar'ı da mı kaybettik?

AK Parti'nin hoşuna gitmeyebilir ama bu partiye 'Türkiye'yi AB üyesi yapacak parti' diye oy verenler hayal kırıklığı yaşıyor.
En son bu ay başında, kadın girişimcileri bir araya getiren KAGİDER'in ofis açılışı için gittiğim Brüksel'de Türkiye Raportörü parlamenter Ria Oomen-Ruijten dile getirdi.
AB, Türkiye'nin AB'ye uyum yönünde yapmaya söz verdiği reformları hızlandırmasını bekleyip duruyor.
Özellikle 301'inci madde, yeni ve özgürlükçü bir Anayasa AB'nin önceliği. Fakat Türkiye'nin kaos ortamında sıra bunlara hiç gelemiyor.
Ben en çok ayağımıza kadar gelen fırsatları tepişimize üzülüyorum.
Dışarıda bir Türkiye sevadalısı ordu var sanki. Türklerden de oluşmuyor üstelik ve her fırsatı Türkiye lehine lobi yapmak için kullanıyor bu insanlar ve şimdi gelen haberler hiç de iç açıcı değil.
Mesela Akil Adamlar! Açık Toplum Enstitüsü Genel Müdürü Hakan Altınay'dan öğreniyorum ki, Akil Adamlar Türkiye konusunda yazacakları ikinci raporu süresiz askıya almışlar.
Önce Bağımsız Türkiye Komisyonu'nu oluşturan Akil Adamlar'ın kimlerden oluştuğunu hatırlatayım:
Martti Ahtisaari (Finlandiya eski Cumhurbaşkanı) ve uyeleri,
Kurt Biedenkopf (Almanya Saksonya Eyaleti eski Başkanı) , Emma Bonino (Avrupa Parlamentosu eski Üyesi, İtalya Avrupa Bakanı), Hans van den Broek (Hollanda Dışişleri eski Bakanı, Avrupa Komisyonu eski Üyesi), Bronislaw Geremek (Polonya Dışişleri eski Bakanı, Avrupa Parlementosu Üyesi), Anthony Giddens (London School of Economics eski Dekanı), Marcelino Oreja Aguirre (İspanya Dışişleri eski Bakanı, Avrupa Konseyi eski Genel Sekreteri, Avrupa Parlamentosu eski Üyesi) , Michel Rocard (Fransa eski Başbakanı, Avrupa Parlamentosu Üyesi) ve Albert Rohan (Avusturya Dışişleri Bakanlığı eski Müsteşarı.
Zaman çabuk geçiyor. Akil Adamlar 2004'te önemli bir rapor yazmışlardı. Hakan Altınay, bu raporu hatırlatıyor ve "Türkiye'nin AB'ye katacaklarının çıkabilecek sorunlardan daha fazla olduğunu iddia edip, müzakerelere başlanmasını tavsiye etmişlerdi" diyor.
Ve Akil Adamlar'ın neden önemli olduğunu şöyle anlatıyor:
Herhangi bir think-tank raporundan farklı olarak Cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve dışişleri bakanlığı yapmış ve üç ayrı siyasi (Hristiyan, demokrat, liberal ve sosyalist) gelenekten gelen bir grup olduğu için rapor çok etkili olmuştu.
Böylesine bir grup rapor yazınca okuyanı da çok oluyor. Öyle ki o dönemin kayıtlarını not düşen Hakan Altınay, tam 30 bin kopyası bulunan raporun 6 dilde basıldığını ve internetten tam 100 bin kez indirildiğinin altını çiziyor.
İşin güzel tarafı, Açık Toplum bu grubu 2007'de seçim sonrası tekrar harekete geçirmişti. Geçen yıl eylül ayında Türkiye'ye gelerek Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri Bakanı ile görüşen Akil Adamlar'ın tam da bu günlerde yeni bir rapor ile Avrupa kamuoyunun önüne çıkmasına karar verilmişti.
Ama gel gör ki, Türkiye'nin içinde bulunduğu bu ortam ve gelişmeler nedeniyle Akil Adamlar raporu önce sonbahara ertelediler. Hakan Altınay'dan gelen bilgiye göre de şimdi de 'yaşamsal önemi bulunan hiçbir konuda ilerleme kaydedilmediği' görüşüyle raporu süresiz askıya alınmış. İşte durum budur!
Altınay'ın söylediği gibi, devamlı zemin kaybediyoruz.
Böylesine önemli adamları Türkiye lehine konuşturmak az bir şey değilken, sürekli başa dönüyoruz!