Türk modası babasını kaybetti

Üç çocuklu bir işçi ailesinin ortanca oğlu, Türkiye'de moda kavramının kurucusu Vitali Hakko vefat etti. Mahmutpaşa'da tezgâhtarlık yaparak başladığı iş hayatını Şapka Devrimi'nden aldığı cesaretle Şen Şapka'yı kurarak birkaç adım öteye taşıyan, sonra da Türkiye'nin en prestijli markası Vakko'yu yaratan Vitali Hakko, son gününe kadar yürekten bağlı olduğu bir ülkede, tutkuyla yaptığı bir meslekten kopmadan yaşadı. Önceki akşam rahatsızlanarak Amerikan Hastanesi'ne kaldırılan 94 yaşındaki Hakko, gece yarısı hayatını kaybetti. Adının baş harfi ve soyadının son dört harfiyle oluşturduğu markasına bir ömür adayan, Türkiye'de hazır giyim sektöründe pek çok 'ilk'e imza atan Hakko, bugün üç ayrı törenle uğurlanacak. İlk önce Power FM binasının arkasındaki ilk fabrikasında oğlu Cem Hakko bir tören düzenleyecek. Kürsüdeki konuşmaların ardından Vitali Hakko'nun naaşı fabrikada döndürülecek. Böylece fabrikasına veda etmiş olacak. Daha sonra Neva Şalom Sinagogu'nda düzenlenen dini törenin ardından Ulus'taki 1. Musevi Mezarlığı'nda defnetmeden önce bir anma daha yapılacak.

ÇIRAKLIKLA BAŞLADI
Çocuk sayılacak yaşlarda atıldığı moda sektöründe pek çok ilke imza atan, ilerlemiş yaşına rağmen işten hiç kopmayan Hakko, kendi deyimiyle "sıfırın çok altında başladığı" iş hayatında, Atatürk devrimlerinden güç alarak büyük bir marka yarattı. Hakko'yu ateşleyen, Şapka Devrimi'nin ardından yeni yeni moda olmaya başlayan şapka kullanma alışkanlığıydı. 1934 yılında Beyoğlu'nda Şen Şapka isimli dükkânı açan Hakko'nun Beyoğlu aşkı, hiç bitmedi. Hakko, "Giyim kuşam bir renktir, bir şenliktir. Bu nedenle markamız Şen Şapka'dır'' diyordu. Yeni bir Türkiye yaratma, Türk toplumunu çağdaş batı medeniyeti düzeyine ulaştırma çabalarının, heyecanının olduğu o yıllarda Vitali Hakko, kardeşi Albert Hakko ile birlikte ilk esin kaynağını, bu çabadan, Türk Kadını'na ve onun toplumsal yaşam içinde kendine yakışan yeri almasına verilen önemden aldı. Hakko'nun kendi sözleriyle, "Şapka Devrimi, kıyafet devrimi olmasaydı, ne Şen Şapka, ne de Vakko olabilirdi.'' Hakko, şapka işinden hemen sonra, ham ipeğin emprimeye dönüştürülmesi için Fransa'ya gönderildiği o yıllarda, Anadolu pamuklusundan, Bursa ipeklisinden, o güne kadar görülmemiş eşarplar yaratmaya koyuldu. Vitali Hakko, başta Bedri Rahmi Eyüboğlu olmak üzere ünlü sanatçılarla işbirliği yaptı. Onların desenlerini Türk kadınları için eşarba dönüştürdü.