kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 25 Haziran 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Burak Balcı 17 yaşında. Oyun bağımlılığı yüzünden yaşıtları üniversiteye hazırlanırken o hâlâ ilköğretim 7. sınıfta okuyor.

Oyun okuldan ediyor

Bedia Ceylan GÜZELCE
Sanal dünya gerçeğinden daha kolay ve adil. Yenilseniz bile sıfırdan yeni bir hayata başlanıyor. Kaybedene bir kaç şans daha veriliyor. Ve bağımlılık da böyle baş gösteriyor; oyun yüzünden eğitimlerini yarıda bırakıyorlar..
Ben oyundan başka hiçbir şeyi sevmiyorum ve ihtiyaç da duymuyorum" diyor Ümit Pulun. 14 yaşında ilk kız arkadaşından ayrıldıktan sonra oyuna başlamış. Arkadaşı yeniden barışmak için teklif getirdiğinde ise ona ayıracak vakti kalmamış. Oysa bugün 18'indeki Ümit'in yaşıtları, sokaklarda kız arkadaşları ile geziyor, eğleniyor ve "gerçek" bir yaşama sahipler. Anne babası daha küçükken ayrılan Ümit, oyundaki adı ile "Sakson", Mersin'deki annesinin yanına buradan götürdüğü paralarla gidiyor. İnternet cafeye gidecek kadar parası kalmadığında ise geri dönüyor. Günde yaklaşık 20 saat oyun oynuyor ve henüz literatüre geçmemiş olsa da oyun bağımlılığı kriterlerinin tamamına uyuyor. Yoksunluk çekiyor ve varolan zamanının tümünü oyuna harcıyor. Sadece zamanını değil, belki de çok parlak bir geleceği ve yaşamını da oyun uğruna feda etmiş. İlköğretimden sonra "oyuna zaman kalmıyor" diye okulu bırakan Ümit, bir gün oyuna verecek parayı ailesinden almak yerine kendi kazanması gerektiği fikrinden hiç hoşlanmıyor. Bu soruya, "O zaman gelirse düşünürüz" yanıtını veriyor.

BURAK GÖZ KAPAKLARINI KONTROL EDEMİYOR

Arkadaşlarıyla pek uyum sorunu yaşamıyor çünkü arkadaşları da aynı oyunun üyesi. Onlardan biri de 17 yaşındaki Burak Balcı. Yaklaşık altı senedir çeşitli oyunların yanı sıra Knight Online oynuyor. Günde ortalama altı - yedi saati bilgisayar başında geçiyor. Önümüzdeki yıl üniversiteye hazırlanıyor olması gerekirken o hâlâ ilköğretim 7. sınıfta okuyor. Ailesi, Burak'ın oyun bağımlılığı nedeniyle ciddi bir biçimde birçok defa tepkisini ortaya koymuş. Ancak onun yanıtı her defasında aynı olmuş: "Bu benim hayatım." Oyunu içinde eğlence olduğu için ve başka hiçbir şeyle bu kadar eğlenemeyeceğini düşündüğü için seviyor. Aynı oyun için bugüne kadar yaklaşık 30 bin YTL para harcamış. Herkes onu oyundaki takma ismi "Speak13" ile çağırıyor. Burak, aynı zamanda oyun bağımlılığının ve bilgisayar başında fazla zaman geçirmenin fiziki zararlarını görenlerden biri. Önceleri uykusuzluk hissi, yorgunluk, göz ağrıları ile başlayan şikâyetleri, göz kapağı sinirlerini kontrol edememeye kadar varmış. Şu anda tedavisi sürse de doktorun uyarılarını pek dikkate almadığını belirtiyor. Verdiği damlaları düzenli kullanıyor fakat bilgisayar başındaki zamanından kısmıyor. Yine de bu durumdan şikâyetini anlatırken: "Durup dururken gözlerim kapanıyor ve ben bunu kontrol edemiyorum" cümleleriyle ifade ediyor.

OYUNLA BAĞ KOPUNCA GERÇEK HAYAT BAŞLIYOR
Oyun sayesinde yeniden doğma fikri çok cazip geliyor. Cinsiyetinizi, boyunuzu, kilonuzu, gözünüzün rengini tamamen siz belirleyebiliyorsunuz. Son olarak adınızı da kendiniz koyarak oyuna yani sıfırdan bir hayata başlıyorsunuz. Üstelik oyun hayat gibi değil, hataları affediyor ve size bir, iki hatta üç şans daha veriyor. Rüya gibi yani. Ama elektrikler kesilip de karanlıkta kalınca, ya da başka bir şekilde oyunla bütün bağ kopunca gerçek hayat yeniden başlıyor. Yine de hem maddi hem fiziki zararları ile oyun bağımlılığı kendine yeni müritler bulmakta zorlanmayan bir tarikat gibi. Bağımlıların sözünü ettiği ve vazgeçemediklerini söyledikleri "eğlence", hem sağlıklarından, hem aile ilişkilerinden, hem de maddi olanaklarından bu denli fedâkarlık etmeye değiyor mu, sorusunun cevabını ancak bağımlılar verebilir.