kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 11 Mayıs 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC

Diyanet: Ne olursan gel sözü Mevlana'nın değil

Bülent AYDEMİR / ANKARA
Diyanet dergisindeki makalede ünlü "Ne olursan ol yine gel" sözünün Mevlana'ya ait olmadığı belirtildi ve eklendi: Sema ayinleri bir eğlence gibi algılanıyor, bu çok yanlıştır..
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayın organında Din İşleri Yüksek Kurulu üyeleri, ünlü tasavvuf düşünürü Mevlana ile ilgili yeni tartışmalara yol açacak değerlendirmeler yaptı. "Sevgi Medeniyetine Mevlana Çağrısı" başlığıyla çıkarılan Diyanet dergisinin mayıs sayısında yayınlanan makalelerde, "Ne olursan ol yine gel" sözünün Mevlana'ya değil, Ebu Said Ebu'l- Hayr'a ait olduğu öne sürüldü. Makalelerde Mevlana'nın magazinleştirilmeye çalışıldığı ve semâ ayinlerinin bir eğlence aracı olarak kullanıldığı da savunuldu. Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Dr. Ömer Yılmaz, "Mevlana ve Magazinleştirilmesi Sorunu" makalesinde bu konudaki eleştirisini özetle şöyle anlattı: "Mevlana'nın magazinleştirilmesinde iki konu öne çıkıyor; bunlardan biri ona ait olmadığı halde kendisine atfedilen sözler, diğeri ise uygun zaman ve mekâna bakılmaksızın düzenlenen sema ayinleri. Mevlevi kültüründe Allah aşkıyla dönüşü sembolize eden semanın bir eğlence aracı yapılması, bir dans gibi uygulanması doğru bir yaklaşım değildir." Dr. Yılmaz, "Ne olursan ol yine gel" sözünün Mevlana'ya değil, Ebu Said Ebu'l-Hayr'a ait olduğunu belirterek, Mesnevi uzman Abdulbaki Gölpınarlı ve Mesnevihan Şefik Can'ın da bu konuda uzlaştıklarını anlattı.

AKSAKLIK UYGULAMADA
Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Doç. Dr. Halil Altuntaş ise, "Mevlana'ya dar bir açıdan bakıp O'nun üzerinden İslam'ın artık yeniden dizayn edilmesi gerektiği yaklaşımını sergilemek, her şeyden önce Mevlana'yı incitir. İslam, ilk vahyedildiği dönemdeki tazeliğini aynen korumaktadır. Mevcut aksamalar İslam'dan değil, Müslümanlardan kaynaklanıyor" değerlendirmesini yaptı. Mevlana'nın Yunan felsefesinin etkisi altında bulunan "aklı her şey kabul edip, duygu ve oluşlara önem vermeyen ve bazı dini esasları inkâr konumunda olan" felsefeye karşı çıktığını belirten Dr. Halil Altuntaş, "Onun dergâhında solunan hava, buram buram bir İslami havadır" yorumunda bulundu.
Haberin fotoğrafları