İbo'nun sözleri İzel'i döndürdü

Aşk şarkılarının romantik sesi İzel, müziği bırakıp ülkeyi terk edecekken İbrahim Tatlıses'in 'Bu oyun böyle oynanıyor' sözü üzerine vazgeçti
16 yıldır müzik piyasasının içinde olan İzel'i tanıyanlar bilirler. Pişmemiş spagetti kadar kolay kırılır. Onun içinde bulunduğu camianın insanı olmadığını on dakika konuşsanız anlarsınız. Kendi hakkında çıkan bütün dedikodulardan en son onun haberi olur. Ne zaman dolup, patlayacağını merak ediyorduk ki, geçen aylarda haberi duyunca "Demek canına tak etti" dedik. İzel müziği bıraktığını açıkladı. Ama topu topu bir ay uzak kalabildi. Her şeye çizgi çekip gittiği Almanya'dan yenilenerek geri döndü. İzel'le gidiş ve dönüş nedenlerini konuştuk. Bir çırpıda anlattı...

"BU CAMİADA DOSTUM YOK"
* Mesleğin her bölümünde sorunlar yaşıyordum. Hak ettiğim değeri hiçbir yerde bulamıyordum. Bu piyasada herkes bir yerlerini açarak ya da birilerine sataşarak gündeme geliyor. Biri diğerine sataşıyor bir anda gazetelerin gündeminde bir numaralara çıkıyor. Bunlar bana göre değil.

* Camiadan hiç dostum yok. Ama dost olmayıp da dost gibi görünen o kadar çok insan var ki... Diyelim ki bir sanatçı arkadaşıma bir projemi anlatıyorum. Ertesi gün onun direkt o kişi tarafından harekete geçirildiğini görüyorum. Bir sırrımı anlatıyorum, bir bakıyorum ertesi gün gazetede.

* Bazı insanlar önüme çıkıp yolumu kapatmaya çalıştılar. İşlerimi engellemeye falan kalktılar. Her şeyi bırakıp ülkeyi bile terk etmeyi düşündüm. Bir ay Almanya'da kaldım ve kendime geldim.

İşte İzel'in canına tak ettiren nedenler bunlar. Ama gittiği Almanya'dan bir ay sonra geri döndü. Çünkü:

* 16 yıl oldu. Ve hiç ara vermeden geceli, gündüzlü çalıştım. Kaset, promosyon, konser, bar derken çok yoruldum. Dinlenmek ve kendimi yenilemek istedim. Almanya bu anlamda iyi geldi. Almanya'da Amerikalı çok profesyonel bir hocadan bir ay, her gün, günde altı saat dans dersleri aldım. Bu hoca zamanında Gloria Estefan'ı ve Back Street Boys'u çalıştırmış. Döndüm ve öğrendiklerimi sergilediğim bir klip çektim. Kendime güvenim geldi. Artık ayaklarım daha çok yere basıyor.

"HåLå EVLENMEK İSTİYORUM"
* Geri dönmemde İbrahim Tatlıses'in payı büyük. Küs ve alıngan olduğum bir dönemde "Ne yapmak lazım? Ben de diğer insanlar gibi gamsız olabilir miyim? Yoksa çekip gitmeli miyim?" diye düşünüyordum. O sıra Ateş Hattı'nda İbrahim Tatlıses vardı. "Mutlu ol yeter" adlı şarkısını söyleyecekti ve ondan önce bir konuşma yaptı. Hayatın aslında ne kadar zor olduğunu ve bu meslekte ayakta kalmak için çok emek harcanması gerektiğini söylüyordu. Sanki sözlerini direk bana söyledi. "Kızım biz neler çekiyoruz ama böyle gözükmek zorundayız. Bu oyun böyle oynanıyor. Bir gün sen de anlayacaksın" dedi gibi geldi. Önemli bir karar vermemi sağladı.

* Bugüne kadar hep uzun süreli ilişkiler yaşadım ve her birlikte olduğum insanla da evlenmek istedim. Hâlâ evlenmek istiyorum. Menajerimle evlendiğim yolunda dedikodular çıktı. Hepsi yalan. Bir kere ben gizli saklı bir düğün asla yapmam. Davullu, zurnalı, telli, duvaklı gelin olmak istiyorum.

YILBAŞI GECESİ SAHNEDE TACİZ
İzel, arkadaşımız Sibel Arna'ya "Bana çok fazla iftira attılar. Bizim camiada herkes kendi haline bakıyormuş gibi gözükse de aslında herkes birbirini feci kıskanıyor" açıklaması yaptı. İzel'i küstüren olaylardan biri de yılbaşı gecesi sahnede uğradığı taciz. Bakın o olayı nasıl anlatıyor: "En önde oturan biri sürekli beni yanına çağırıyor ve garip hareketler yapıyordu. Çok fazla alkol almıştı. Tecavüze uğramışım gibi hissettim. O anda bu mesleğin aslında ne kadar zor olduğunu bir kez daha anladım. Çünkü tacize uğrasan bile oradaki diğer insanları kırmamak için ve bir de yılbaşı olduğu için sahnede durmak zorundasın..."

Sibel ARNA