Şantaj ve tehdit

İlginç bir ayrıntı var. Belki de ben öyle anladım. "Ergenekon belgeleri" denen ve iddianameye de eklenebilen kimi kayıt acayip bir duruma işaret ediyor.
Şu anda "Ergenekon zanlısı, tutuklusu, sanığı" olmuş ya da bu kişilerin "yandaşı" olarak anılmış kimi ismin de, bizzat bu yapı tarafından takibe alındığı, dinlendiği, fişlendiği.

Bu "acayip" durum dünyanın her tarafında iki şeyi anlatır?
Birincisi, güvensizliktir, tamam.
Ama ikincisi, "tehdit ve şantaj" a dairdir.
İkincisi de kabaca iki türlüdür:
1. Tehdit veya şantajla bir yapıya dahil etmek, kullanmak, bazı işleri yaptırmak.
2. Tehdit veya şantajla bir yapıda kalınmasını, çeşitli işlerin yaptırılmasını, itiraz edilmemesini sağlamak.
Yani, "ideolojik birlik ve gönüllülük" dışında, bu tür katılımlar ve kullanımlar da sağlamak.

Bu çok özel bir icat değil, biliyorsunuz.
Gizli servisler, yeraltı örgütleri, kimi devlet birimi buna pek sık başvurur.
Bu meseledeki kayıtlar bu yolun yaygın kullanıldığını düşündürüyor.
Görüldüğü üzre, kayıtlar iki türlü.
Biri, "Ergenekon zanlıları ve sanıkları" na dair başkalarının, başka devlet birimlerinin dinleme, teknik takip kayıtları.
Diğeri de bizatihi o "zanlı ve sanıklar" ın kendi notları, kayıtları, dinleme dökümleri, raporları, başkaları hakkında düzenledikleri belgeler.
Özellikle bu ikinciler, daha sonra adı "Ergenekoncu" olarak bellenen bazı kişilerin de ya çok daha önce ya da sonra, "Ergenekon fişlemesi" ne, muhtemelen tehdit veya şantaja maruz kaldıklarını gösteriyor sanki.

Beni bu açıdan hem şaşırtan hem düşündürten bir ismi, adını vermeden anacağım.
Ben kendisini yıllarca, " Sendikal hareket üstüne düşünen, araştıran, yazan ve yol yordam üreten " birisi olarak bildim.
Şu anda zanlı veya sanık da değil.
Lakin, 2003, 2004 dönemine ait bir " Ergenekon sanığı komutan kayıtları "nda, adından " övgüyle " söz ediliyor. " Sendikaları harekete geçirebilecek kişilerden biri " olarak anılıyor.
Ondan birkaç yıl öncesine dair bir "Ergenekon belgesi" nde ise, "dinleme işleri" nden sorumlu olduğu ve İsrail'den yeni cihazlar peşinde olduğu anlaşılan bir zatın kayıtlarında, "Takibe alınan" ve anladığım kadarıyla "şantaj veya tehdit" e maruz bıraktıkları bir isim olarak anılıyor.
Bu acayip ve bir o kadar da ciddi bir durum.
Ve bir tek Y.K.'nin belgelerde anılış biçiminden ibaret değil.
Bazı başka isimlerin de muhtemelen benzer bir "ikili hal" e maruz kaldığı, bir "ikilem" yaşamış olabileceği, ideolojik birlik ve ortaklık kadar açık veya gizli tehditlerin de insanların hayatı üstünde belirleyici olabildiği anlaşılıyor.
Belki bu da zamanla daha iyi anlaşılacak.
Kimi şaşkınlığın yerini yeni şaşkınlıklar alacak!


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın