İki düz bir ters

"Düşünme" eylemi sürprizlerle dolu olmasa... İnsanoğlu hep aynı şeyleri düşüne düşüne taşınır ve kaşınırdı.
En basiti...
İki düz bir ters düşünmektir.
Ters düşünülmese en azından iki düzde bir...
Dümdüz olurdu tarih.

Şaşkınlık
Şimdi...
Obama burada iken...
ABD'de inanılmazın gerçekleşmesine, fantezi denenin vuku bulmasına, hale bakın bir siyahın başkan bile olabilmesine mi şaşmalı...
Yoksa...
1776'da, dünyanın (kürenin) en güçlü küresel imparatorluğuna, denizaşırı gücüne, en kudretli sömürgecisine karşı bağımsızlık savaşı (Bkz. Çelik Bilek !) veren...
Zaten Fransız devrimcileri ile ilişkili kurucu babalara sahip olan ama Fransız sömürge imparatorluğundan da askeri destek alan (Kırmızı ceketlilerle Kanada'daki mücadele için de Bkz. Kaptan Swing!) ...
Dünyanın ilk önemli cumhuriyetini kuran...
Alt ettiği ve yardım aldığı iki sömürge imparatorluğundaki "devrimci, dönüştürücü fikir ve kurumlar" ın da etkisiyle ilk önemli cumhuriyet ve demokrasi sentezini yaratmaya koyulan...
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ni ilk kez en güçlü seslendiren...
İnsanın eşitliğine daha o zamandan kuvvetli atıf yapan...
Bir ülke, devlet ve toplumda...
Bütün bunlara rağmen köleciliğin, angaryanın hüküm sürmüş olduğuna...
Sorunu çözdüğü sanılan büyük iç savaşa rağmen ırkçılığın kavurmuş, yakmış olmasına...
Neredeyse kırk yıl öncesine kadar (ve çok yerde daha yakın zamanlara dek) siyahların üniversite bulamamasına, otobüslerde arkaya atılmasına, her yere girememesine, önemli haklardan yararlanamamasına... Ve siyah başkanın ancak 233 yıl sonra mümkün hale gelmesine mi şaşırmalı!
Değişim simgesi sayılan "Siyah başkan"; teknik, teknolojik ilerleme yanında temel zihniyet değişiminin, zincirli düşünce ve prangalı vicdanda dönüşümün nasıl yavaş olabildiğinin kanıtı da değil mi?

Ayan beyan
Bir de şuna bakın:
"Bir ulus kendini başka bir ulusa bağlayan siyasal bağları koparmak, doğa yasalarının ve Tanrının dünya devletleri arasında bağışladığı bağımsız ve eşit yeri almak gereğini duyduğu zaman, insanlığın yargısına duyduğu saygı, bu ayrılığın nedenlerini açıklamaya zorlar.
Tüm insanlar eşit yaratılmıştır. Yaradanlarınca bağışlanmış belli vazgeçilmez haklara sahiptir. Yaşam, özgürlük ve mutluluğa erişme hakkı da bunlar arasındadır.
Bunun için aralarında yönetimler kurarlar. Yönetimler gerçek gücünü yönetenlerin onayından alır. Herhangi bir yönetim biçimi köstekleyici olduğunda, yönetimi değiştirmek ya da düşürmek, yeni yönetim kurmak, yetki ve temellerini, güvenlik ve mutluluklarını en çok sağlayacaklarına inandıkları biçimde düzenlemek ve kurmak halkın hakkıdır.
Uzun yolsuzluk ve zorbalık silsilesi, ulusu mutlak despotizme sürükleme niyetini açığa vurursa, böyle yönetimi yıkmak o ulusun hakkı ve görevidir.
Britanya Kralı'nın yönetimi sürekli haksızlık ve baskı çağı olmuştur. Amacı mutlak tiranlıktır.
Halkın temsil yolları tıkanmak istenmiştir.
Kral, Amerika devletlerinin kök salmalarını engellemek için kanunlar koymuştur.
Barış zamanı topraklarımız üzerinde sürekli ordu bulundurmuştur.
Askeriyeyi sivil güçten üstün ve bağımsız kılmaya uğraşmıştır.
Bunların nedeni şudur:
Topraklarımızda güçlü, silahlı birlikler üslendirmek.
Askerlerinin cinayetleri karşısında herhangi bir cezadan kaçınmak.
Dünyanın her yeriyle ticaretimizi kösteklemek.
Rızamız olmadan vergi yüklemek.
Haklarımızı yok saymak.
Üzerimizde sınırsız yasama gücüne sahip olmak.
Denizlerimizi talan etmiş, kıyılarımıza asker yığmış, kentlerimizi yakıp yıkmış, hemşerilerimizi öldürmüştür.
Benzerine barbarlık zamanlarında rastlanmayan, hele uygar bir ulusun başkanına hiç yakışmayan, gaddarlık ve sadakatsizlikle başlattığı 'Ölüm, Askerileşme ve Tiranlık' adlı eserini tamamlayabilmek için, yabancı paralı askerlerden büyük bir ordu kurmuştur.

233 yıl çok mu?
Büyük Britanya ile her tür siyasal ilişkinin sona erdirildiğini; özgür ve bağımsız devletler olarak, savaş açmak, barış ilan etmek, anlaşmalar yapmak, ticareti düzenlemek, diğer tüm bağımsız devletlerin yapabileceği her şeyi yapmak hakkına sahip olduğumuzu resmen açıklar ve ilan ederiz ."
Hemen yukarıdaki 4 Temmuz 1776 ABD Bağımsızlık Bildirgesi.
"Anti sömürgeci, anti imparatorluk" ulusun nasıl "emperyalist ve bir nevi imparatorluk" haline gelebildiği...
Zamanın ve değişikliklerin hızı ile değişimin yavaşlığı, karşıtına dönüşme üstüne de, dilerseniz kendi dünyamıza dair de düşünmek ve yüzleşmek için " belge ayna".
O yüzden... Obama; değişimin hızı mı yoksa yavaşlığı mı, değişmezlik direncinin kanıtı mı, size kalmış!


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın