kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
31 Mart 2009, Salı
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
MEHMET BARLAS
BAŞYAZI

Her canlı ölümü bir kez, her parti yenilgiyi defalarca tadar

Zincirlikuyu Mezarlığı'nın girişinde "Her canlı ölümü tadacaktır" yazar ya...
Aslında bu ifadede bir eksik vardır.
Çünkü her canlı ölümün tadına "Bir kez" bakar.
Yani bu yazının "Her canlı ölümü bir kez tadacaktır" şeklinde olması gerekir.
Buna karşı seçim sandıklarının üzerine de "Her parti yenilgiyi defalarca tadacaktır" diye yazılsa hiç yanlış olmaz.
Bazı yorumcuların son genel yerel seçimdeki "AK Parti yenilgisi" üzerindeki çeşitlemelerini okurken, tabii ki " Acaba bu seçimi kim kazandı" sorusuna da cevap aramak durumundayız.
Diyelim ki yabancı bir Türkiye gözlemcisisiniz.
Diyelim ki ABD başkanı Obama'sınız ve ziyaret etmek üzere olduğunuz Türkiye'deki siyasi tablo hakkında uzmanlardan bilgi almaktasınız.
Size Türkiye'yi şöyle anlatsalar mesela:
- Sayın Başkan, Türkiye'deki iktidarda parlamento çoğunluğuna sahip AK Parti var. Pazar günü yapılan yerel seçimlerde de bu partinin aldığı oy oranı, iki büyük muhalefet partisinin oylarının toplamına eşit çıktı. Başkent Ankara'da da, en büyük kent olan İstanbul'da da belediye başkanlıklarını AK Partili adaylar kazandılar.

Kim kazandı acaba?
Bu değerlendirmeleri dinlediğiniz zaman bir yabancı olarak Türkiye'de en zor durumdaki partinin AK Parti olduğunu ve son yerel seçimde bu partinin zayıfladığını düşünür müsünüz?
Eğer Ortadoğu konusuna odaklanmışsanız, Türkiye'nin Güneydoğusundaki illerin, Kürt kökenli oyların sahibi olan DTP tarafından ezici çoğunluklarla kazanıldığına bakar ve "Bu ülkede AK Parti ile DTP'yi dikkatle izlemek gerekir" diye düşünmez misiniz?
Tabii ki biz Türkler kendi ülkemizin siyasi tablosuna bir yabancının gözüyle bakamayız.
Hiçbir seçimde birinci olamayan ve her girdiği seçimde yenilmiş olan bir partiye sempati ve DP'den başlayarak tek başına iktidar olabilen tüm partilere ve onların liderlerine antipati duymaktaysanız, bu defa da "İşte gördünüz, AK Parti de inişe geçti" yorumunu seslendirebilirsiniz.
Ama yine de içinizde bir şaşkınlık, bir kırıklık olmaz mı bu son seçim sonuçlarına dönük?
- Ekonomik krize, bunca işsizliğe, bunca yoksulluğa rağmen ve bunca yolsuzluk, kokuşmuşluk iddialarına karşın AK Parti neden Türkiye'nin en büyük kitle partisi hâlâ?

Erdoğan'a alternatif
Bu soruyu kendi kendinize sormaz mısınız?
Evet... Bütün bu konuları günlerce tartışacağız.
Bakarsınız bazıları daha da ileri gider ve "seçim yenilgisi" nin sorumlusu olan Başbakan Erdoğan'ın istifa etmesi gerektiğini bile söylerler.
Peki, Erdoğan istifa ederse yerine kimin gelmesi düşünülebilir.
Seçimden önce Rize'de belediye seçim kampanyasında ANAP'lı adaya destek çalışması yapan Mesut Yılmaz'ın seçmenlere "Sizden işaret bekliyorum" dediği haberi gelmişti.
Çorapçılar Mahallesi'ndeki toplantıda Mesut Yılmaz şöyle konuşmuştu:
- Demokrasiye yapılacak en büyük hizmet, eğer halk yönetimden memnun değilse, onun yerine getirebileceği, seçim kazanabilecek bir alternatif sunmaktır. Bu alternatifi sunmak için elimden geleni yapıyorum... Bu seçimde o işareti alırsak göreceksiniz, çok kısa zamanda Türkiye'nin bu derdine çare bulabilmek için elimden gelen her şeyi yapacağım.
Erdoğan'ın müstakbel alternatifi üzerinde konuşurken, Rize'de AK Parti adayı Halil Bakırcı'nın yüzde 46.7 oy oranı ile Başkan seçildiğini de hatırlatayım.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın