29 Mart sendrom mu, uyarı mı?

Türkiye toplumu bir kez daha tarihi bir seçime imza attı. Seçim, bir genel seçim havasında geçti ve sonuçlar da bu havayı yansıtıyor.
Sonuçlarda, siyaset mühendislerini yaya bırakacak akıl dolu mesajlar var.
Herkese, her partiye, öncelikle de iktidar partisi AK Parti'ye ciddi bir uyarılar söz konusu; ama aynı zamanda AK Parti'yi "89 Sendromu" na sokmayan bir sahiplenme de...
AK Parti, birinciliğini koruyarak bir başarıya imza atarken, Kürt meselesi ve kaleleri zapt etme yaklaşımıyla da ilk yenilgisini tattı.
Yani seçmen, AK Parti'yi ne 35'lere çekip rezil etti, ne de muhalefet partilerine bu halleriyle iktidara gelebilecekleri işaretini verdi.
Toplum herkesin kendine gelmesini, çeki düzen vermesini istedi.
29 Mart'ın partilere ne mesaj verdiğine biraz daha yakından bakalım.

AK Parti'yi neden uyardı?: AK Parti bugüne kadar yaşadığı üç seçimde oyunu hep artırdı. Ama ilk kez bir seçimde oy ve şehir kaybediyor. Çünkü yerel seçim olmasına rağmen toplum siyasi nedenlerle oy verdi. Bu açıdan AK Parti'nin dayattığı "Hizmet mi, siyaset mi?" yaklaşımı hem Batı'da hem de Doğu'da toplumun tepkisiyle karşılaştı. Antalya kaybını başka türlü açıklamak mümkün değil. Toplum bu tepkisini biraz "radikalleşerek" ortaya koydu. Batı'da MHP'ye Doğu'da ise DTP'ye yöneldi.
Benzer bir kırılma "Kale" diye nitelenen şehir ve ilçelerde de yaşandı. CHP'nin İzmir, Kadıköy, Çankaya, Beşiktaş ve Bakırköy'de yüksek oy almasının altında bu gerçek yatıyor. Kuşkusuz ekonomik kriz, AK Parti'nin kibirli tavrı, Saadet Partisi'nin çıkışı da bu oy kaybında etken oldu.

CHP'ye verilen mesaj: Seçmen CHP'ye en önemli mesajı İstanbul üzerinden verdi. İstanbul'da Kemal Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin ikilisinin açılımı, toplumla kucaklaşması "CHP'ye bu toplum oy vermez" diyenleri tekzip etti.
Ama daha önemli mesajı CHP yönetimine yolladı: "Eğer iktidar olmak için oy istiyorsan İstanbul'daki değişimi izle." CHP, Türkiye genelinde oyunu yüzde 3 artırarak 23'e çıkartırken, bu oran İstanbul'da yüzde 10'a ulaştı.
Bu başarı, zaman zaman yazdığım "İktidar var, muhalefet yok" meselesine de toplumun bir cevabıydı. Toplum Kılıçdaroğlu-Tekin ikilisine destek vererek yeni muhalefet adresini de gösterdi.

MHP'nin yükselişindeki sır ne?: Seçimin önemli aktörlerinden biri de hiç kuşkusuz MHP. Şehirlerdeki başarıda, merkeze yürüyen Devlet Bahçeli çizgisinin etkisi olduğu kadar, DTP karşısındaki milliyetçi yükselişin ve şehirlerde iyi aday seçiminin de etkisi var.

DTP ve Kürt gerçeği: 29 Mart'ın en başarılı partisi kuşkusuz DTP oldu. Özellikle Diyarbakır'da ezici çoğunlukla Osman Baydemir 'in yeniden seçilmesi Kürt sorunu açısından da önemli bir mesaj. Seçim öncesi bir yazıda DTP'nin etkili olacağı illeri yazmış ve Sırrı Sakık'ın şu sözüyle noktalamıştım:
"Ya şoke edeceğiz, ya da şoke olacağız..." Doğrusu DTP şoke etti. Ama sadece Van ve Siirt'in kazanılmasıyla değil, Doğu ve Güneydoğu'dan hatta Batı'dan aldıkları oylarla da bunu gösterdi. Bu oyların altında da "Hizmet mi, kimlik mi?" dayatmasına bir tepki var. İnsanlar, sorunun sadece ekonomik değil, Kürt sorunu olduğunu ve çözülmesi gerektiği mesajını verdi.
Ve daha önemlisi muhatabın adresini de gösterdi.

SP, DP ve BBP: Bu yerel seçimlere ilk kez genel başkan olarak katılan iki isim vardı; Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş ve DP Genel Başkanı Süleyman Soylu ... SP yüzde 5, DP ise yüzde 4 civarında oy alarak bir yerel seçimde küçümsenmeyecek bir başarıya imza attı. Ancak Soylu, bu başarıyı görmeyerek, "yüzde 5'in altında kalırsam istifa ederim" sözünün gereğini yaptı ve istifa etti. Bugün son yolculuğuna uğurlanacak olan Muhsin Yazıcıoğlu'nun acı kaybına toplum duygusallıkla cevap verdi ve Sivas'ta ezici çoğunlukla BBP adayını belediye başkanı seçti ve geneldeki oy oranını da artırdı.
29 Mart seçimlerini daha çok konuşacağız...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın