kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
16 Kasım 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat

Paris'le aramızdaki, 'aşk-nefret' ilişkisi

14.11.2008
İLİŞKİLİ HABERLER
Paris'le aramızdaki, 'aşk-nefret' ilişkisi
- '"Paris'e gitti, böyle oldu"sözü geçmişte nasıl doğdu ?
- Eldem: Böyle bir gelenek hala bizde var. Baskın şekilde, Avrupa'nın ahlakımızı bozduğu söylenir...Bu Paris'in böyle bir etkisi olduğu anlamına gelmese de, burada korkudan çok, bir tür aşk - nefret ilişkisi var aslında.
Hayransınız, bayılıyorsunuz, siz de böyle olmak istiyorsunuz.
Ama diğer taraftan da kıskanıp, nefret edip korkuyorsunuz.

- Aktar: Başbakan birkaç ay önce, "Avrupa'nın ahlaksızlığını aldık" dedi ya...hiç bir farkı yok yani. 1902'de, 1903'te, 1905'te herkes orada.
Muazzam bir sol gelenek oluşuyor. Menşevikler, Bolşevikler orada...
Bizimkiler, nedense suret-i kat'iyede bu Marksist geleneğe yüz vermiyorlar, aynı kafede yan yana oturuyorlar. Sıfır ilişki, sıfır ilgi var. Halbuki, 20. Yüzyıl'ın baskın ideolojisi sol.