kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
2 Kasım 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat
Oktay Kaynarca, yeni dizisinde canlandıracağı ‘Adanalı’ karakterini Türk halkının çok seveceğine emin.

Masaların üstünde göbek atan biri değilim

BUGE CANKAT - GÜNAYDIN
31.10.2008
Oktay Kaynarca, 7 Kasım'da atv'de ekrana gelecek olan 'Adanalı' dizisiyle dönüyor! Bu kez bir polisi canlandıran Kaynarca, hâlâ "Kendisini 'ağır ağabey' rollerine kaptırdı" diye yazanlara cevabını buradan verdi: Bu dizilerden önce de masanın üstünde göbek atan, TV'de komiklik yapan biri değildim!..
Ünlü oyuncu Oktay Kaynarca 7 Kasım Cuma akşamı atv'de başlayacak 'Adanalı' adlı dizide bir polis olarak karşınıza çıkacak. Başrolleri Selin Demiratar ve Mehmet Akif Alakurt'la paylaşan Kaynarca, bu diziyle çok iddialı olduklarını söylüyor ve ekliyor: "Ben milletimi tanırım! Bu hikayeyi çok sevecekler."

* Polisiye, komedi ve Tayfun Güneyer biraraya gelince, 'Adanalı' bana 'Yılan Hikayesi' dizisini hatırlattı.
Benziyor da benzemiyor da! Tayfun'un kendine has bir tarzı var. Absürd gibi duran ama 'Evet aslında böyle de olabilirmiş' deyip, seyirciyi eğlendiren bir tarz. Mesela 'Yılan Hikayesi'nde ilk aklıma gelen sahnelerden biri; Memoli'nin bütün İstanbul'u koşarak gitmesiydi. Ama 'Hadi lan, böyle şey de olur mu?' demezdik. Bu dizide de aynen 'Hadi canım' dedirtecek sahneler olacak. Ama seyirci gerçeklikten de uzaklaşmayacak. Durumu öyle kabullenip, hem eğlenecek hem de aksiyonun peşine takılacak.

DİZİ PATLAMALI ÇATLAMALI DEĞİL!
* Dizide iki can düşman var; biri 'Maraz Ali' diğeri 'Adanalı'... Nedir bunların hikayesi?
Aslında düşmanlıkları birinin kanun adamı diğerinin de 'kanunsuzluk' adamı olmasından kaynaklanıyor. Yani birbirlerinden nefret etmiyorlar, hatta çocukken birlikte büyümüşler. 'Adanalı'ya 'Maraz Ali'nin annesi bakmış. Fakat buna rağmen işi ağır basıyor ve 'Babam bile olsan peşine düşeceğim' diyor. Maraz Ali de 'Tabii senin işin bu, yakalayabilirsen beni yakala!' diyor. Bir süre sonra diziye bir aşk da dahil oluyor. O da Selin Demiratar'ın oynadığı İdil karakteri. İdil özel olarak o birime getirilmiş üst düzey bir polis. Kontrol edilmesi güç olan 'Adanalı', bir de onunla uğraşıyor.

* Bir polis ve bir suçlu olduğuna göre İstanbul sokaklarında bir kaçıp kovalamaca da yaşanacaktır. Sizi zorlayacak sahneler olacak mı?
Bizimki diğer dizilerde gördüğümüz gibi çok 'patlamalı çatlamalı' olmayacak. Gerekirse yapılacak ama aksiyon sadece bunlarla yaratılmıyor. Aksiyon bazen diyaloglarla da yapılabilir. Öyle bir bölüm yazarsınız ki, 50 tane araba patlatmaktan daha etkili bir aksiyon haline gelir. Bizimki de daha çok durum komedisini ortaya çıkaracak şeyler olacak.

KESKİN NİŞANCI OLMAMA GEREK YOK!

* Polis olduğunuza göre silah da kullanacaksınız. Silahlara merakınızın olduğu da biliniyor. Bu durumun role hazırlanmanızda da olumlu bir etkisi olacak mı?
Evet, ben poligonu severim. Ama mesela böyle bir rol için bir oyuncunun illa poligona gitmesi, keskin nişancı olması ya da silahlarla haşır neşir olması gerekmiyor. 'Mış' gibi yapar, olur biter. Selçuk Yöntem mesela, 'Kurtlar Vadisi'nde oynamadan önce eline hiç silah almamıştı. Diziden sonra hakkında 'meşhur silahşör' diye laflar çıkmaya başladı. İlk başlarda silah patlarken çok korkardı. Alıştırana kadar epey zorlanmıştık.

* 'Kurtlar Vadisi' döneminde Süleyman Çakır bir kahraman, bir fenomen haline gelmişti. 'Adanalı' da öyle olacak mı dersiniz?
İnşallah olur! Ben çok umutluyum. Çünkü Türk seyircisine çok yakın bir dizi. Ben hep iddia ederim, 'Ben milletimi tanırım' diye... Ben bu senaryoyu sevmişsem, sağımda solunda, Türkiye'nin dört köşesinde yaşayanlar da sevecektir.

'ADANALI'DA İYİ BİR ADAMIM

* Ne açıdan mesela?
Çünkü yazılan kahramanların hepsi bizden, hayali karakterler değil, yani hayalimizde ürettiğimiz, 'Şöyle giyinen, böyle oturan, böyle kalkan' diye tarif ettiğimiz insanlardan değil! Tamamen hayatın içinden geliyorlar. Ve tabii ki bu karakterlerin oyunculukla da desteklenmesi gerekiyor. Başarılı bir oyuncunun üzerine giydiği elbiseyi çok sahiciymiş gibi taşımasıyla da doğru orantılı. Ben elimden geldiğince iyi taşıyacağıma inanıyorum.

* Çakır, kötüye hizmet eden biriydi. Adanalı ise tam tersi; iyiye hizmet eden bir karakter...
Evet Adanalı'yı, Çakır'ın tam tersi gibi düşünebiliriz aslında. Ve Adanalı zaman zaman 'Bu kadar da olmaz' dedirtecek şeyler de yapacak. Ama kesinlikle iyi bir adam. Bir kanun adamı en azından! Hiçbir dikili ağacı yok, eski model bir arabası var ve sadece kanuna adamış kendisini..

* Bir yerde 'mafya dünyası'nı bildiğinizi söylemişsiniz. Bu dünyayı tanıyan biri, polislerin dünyası hakkında ne düşünür acaba?
Evet, o dünyayı biraz biliyorum. Bunun faydası olmadı mı bana bir oyuncu olarak? Tabii ki oldu. En azından o jargonu, o dili biliyorsunuz. Yabancıların bir rolü araştırmakla geçirdikleri süreyi ben doğal olarak biliyorum.

POLİSLERİ TANIRIM

* Yani polislere de yabancı değilsiniz...
Evet. Bir polis karakterini inandırıcı kılmanız için bu tür polisleri tanıyor olmanız lazım. En azından örneklerini biliyor olmanız lazım. Ben de bu dünyayı biliyorum. Yüzlerce polis arkadaşım var, amirinden memuruna. İlginçtir, 'Kurtlar Vadisi' dizisinde son derece kanunsuz bir adamı oynamama rağmen beni en çok seven kesim polislerdi. Bu yüzden Adanalı'da beni bir polis olarak görmeleri sanırım onlar için ilginç olacak.

* Zaman zaman kendinizi bu tarz 'ağır ağabey' rollerine fazla kaptırdığınız konuşuluyor. Nedir bu işin doğrusu?
Bunu yazıp çizenler bana çok haksızlık ettiler. Onların kafalarındaki sanatçı kavramı birazcık ortalarda kakara kikiri yapan, fazlaca her şeye bulaşan, çok göz önünde olan insanlar... Ama ben hayatım boyunca elimden geldiğince sulu magazine karşı durdum. Hatta nefret ettim. Ben öyle bir adam değilim ki! Zaten bu dizilerden önce de masaların üstüne çıkıp göbek atan, televizyonlara çıkıp komiklik yapan bir adam değildim ki! Dizi başladıktan sonra karıştırıverdi o eli kalem tutan insanlar, öyleymişim gibi sandılar. Ama sonra böyle şeyler yazan pek çok kalem, 'Biz yanılmışız ya hay Allah' diye yazılar yazdı.
Haberin fotoğrafları