kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
2 Kasım 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
HINCAL ULUÇ
Hıncal'ın Yeri

Her sevmek, hem de nasıl beklemektir!..

Ümit Yaşar'ın Ayrılanlar İçin'ini Timur Selçuk ezberletmişti hepimize.. Meğer bir de "Bekleyenler İçin'i" varmış, bu birbirinden güzel aşk şiirleri yazan ustanın..
Bugünün gençlerine üzülüyorum, birbirlerinin kulağına aşk şiirleri fısıldamıyor, Ümit Yaşar'ı tanımıyorlar. Özdemir Asaf'tan haberleri olmadığı için, "Bir kelimeye bin anlam" yükleyip birbirlerine seslenemiyorlar.. "Üçüncü Şahsın Şiiri"ni yazan Atilla İlhan onlar için Cumhuriyet'in politik yazarı..
Daha eskilere, Necip Fazıl'lara falan gitmiyorum, mesela Beklemek üzerine o muhteşem satırları yazan.. "Ne hasta beklerdi sabahı/ Ve ne genç ölüyü mezar/ Ne de şeytan bir günahı/ Seni beklediğim kadar" diyen Necip Fazıl'ı..
Geçen hafta Yalın'ın "Bir Tanem"ini yazmıştım.. "Bir Tanem" nedir onu anlatarak.. Meğer ne çok insanın içindeymiş, bu iki minik sözcük.. Telefonlar.. Fakslar.. Emailler.. Hiç aklımdan geçmeyen kişiler "Kestim sakladım" diye telefon ettiler..
İnsanın "Bir Tanem" diyeceği birinin olması harika bir şey.. Onu anlatırken, bir iki satır da, Bir Tane'yi beklemeyi anlatmıştım.. Mazoşist bir coşku ile beklemeyi..
Bekleme acısını tatmanın güzelliğini yazmıştım, araya sıkıştırıp.. Oysa üzerine romanlar yazacak kadar uzun konuydu..
Bir Tanem'den evin anahtarını geri istemiştim, bir defasında.. Bu eve bir daha gelme" anlamına değil tabii.. O belki de öyle anlamıştır bilmem..
Evin anahtarının onda olması nedir, bilen bilir..
Günün her saatinde, dakikasında, anında beklersiniz.. Anahtarı var ya.. Canı isterse gelebilir.. Ne zaman canı isterse..
24 saatin 24'ünde de beklemek.. Her gün beklemek.. Durmadan beklemek.. Can mı dayanır?..
Gelmez haspam..
Anahtarı geri alınca işkence bitti sanırsınız.. Öyle ya, artık her an beklemek yok.. Geleceği zamanı bildirir, telefon edip, siz de sadece o anı beklersiniz biter gider.. Keşke o kadar kolay olsaydı.. Bu defa bir başka bekleyiş başlar.. Bu defa telefonun zilinin çalmasını beklersiniz.. Çalan her zilde onun sesini beklersiniz.. Dahası sürpriz yapmasını, ışığı görüp aniden kapıyı çalmasını beklersiniz.. Çalan her kapı zilinde onu beklersiniz..
Çünkü aslında sevmek, hem de nasıl beklemektir..
Bir dost "Beklemeyi yazmışsın, ama senin yazdıklarını yıllar önce hem de nasıl anlatan Ümit Yaşar'ın dizelerinden haberin yok, belli dedi..
Yoktu gerçekten.. Ben ki, Ümit Yaşar'ı ezber bildiğimi sanırdım..
"Yolla" dedim..
Yolladı..
Bu dizeleri satır satır okuyun.. Her satırı on kez okuyup, yüz kez düşünün.. Hiç böyle beklediniz mi?.
Hiç böyle beklendiğinizi düşündünüz mü?..
Hey koca Ümit Yaşar.. İşte Bekleyenler İçin!..

Bir ayak sesi duymayayım
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir sarı saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum.
Her şey bana seni hatırlatıyor
Gökyüzüne baksam
Gözlerinin binlercesini görürüm
Bir rüzgar değse yüzüme
Ellerini düşünmeden edemem
Yaktığım bütün sigaraların dumanları sana benzer
Tadı senden gelir
Yediğim yemişlerin İçtiğim içkilerin
Ve içimdeki bu dayanılmaz sıkıntı
Bu emsalsiz hüzün
Seni beklediğim içindir.

Resmine bakamaz oldum
Uykulardan korkuyorum artık
Utanıyorum odamdaki bütün eşyalardan
Şu sedir hala gelip oturmanı bekliyor
Şu ayna karşısında güzelliğini seyretmeni
Şu kadeh dudaklarına değebilmek için duruyor masada.
Ve şu saat geldiğin anda
Durabilir sevincinden
Zaman çıldırabilir
Çünkü benim dünyamda
Ölümsüzlük, seni sevmek demektir.

Bir çocuk doğmayı bekler
Bir ağır hasta ölmeyi
Bitkiler yağmur ve güneşi bekler
Yalnız bir kadın sevilmeyi
Ve düşün ki bir adam
İçinde bütün bekleyenlerin korkusu ve ümidi
Seni bekler
Asılmayı bekleyen bir idam mahkumu gibi.
Sen gelinceye kadar
Pencerem kapalı duracak
Rüzgar gelmesin diye
Artık perdeleri açmayacağım
Gün ışığı girmesin diye
Sonra kahrolacağım
Bu karanlıkta, bu derin yalnızlıkta
Ve günlerce gecelerce haykıracağım
Nerdesin diye, nerdesin diye,

Bir gün bu kapıdan sen gireceksin
Biliyorum
Ergeç bu bekleyişin bir sonu gelecek
Yıllarca sonra
Öldüğüm gün bile gelsen
Bütün bu bekleyişlerimi ve öldüğümü unutup
Çocuklar gibi sevineceğim
Kalkıp sarılacağım ellerine
Uzun uzun ağlayacağım.

"Öldüğüm gün bile gelsen.."
Böyle bekleyiş olur mu?.. Olur dostlarım olur..
Öyle beklersen, kavuştuğunda öldüğünü bile unutursun gerçekten.. Öldüğünü de.. Öldüreni de..
Şiir güzel şey dostlarım.. Sevmek kadar güzel..
(18 Nisan 2004'te yayınlandı.)