Antalya'da yangın tehdidi devam ediyor

Orman Genel Müdürü Osman Kahveci, Antalya'daki yangının kontrol altına alındığını, ancak bölgedeki yangın tehdidinin halen devam ettiğini bildirdi.

Kahveci, Taşağıl Orman İşletmesi'ndeki Yangın Harekat Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, yangının 20 kilometrelik bir hatta ilerlediğini, yangında 60 evin yandığını, köyler ve mahallelerin de şiddetli yangının içinde kaldığını ifade etti.

Ekiplerin yoğun müdahaleleri sonucunda bu köylerin yangından kurtarıldığını belirten Kahveci, ''Yangın şu saat itibariyle tamamen kontrol altına alınmıştır. Yangın 8-9 bin hektarlık alanda etkili olmuştur. Bu alan içinde 4-5 bin hektar olduğunu tahmin ettiğimiz verimli orman arazisinde tahribat yapmıştır'' dedi.

Kahveci, çıkan yangınlarda tahrip olan bölgenin geçmişte yine bir yangın geçirdiğini, havzanın büyük, genç orman bloklarından oluştuğunu dile getirdi. Kahveci, şöyle konuştu:

''Yangınla mücadele tekniklerimizin bütün enstrümanlarını kullanmak suretiyle, yaklaşık 160 kilometrelik bir cephede mücadele edilmiştir. 160 kilometrelik bir cephede büyük bir özveriyle çalışan teşkilatımız mensupları 4 gün, 4 gece hiç uyumadan, canları pahasına bir mücadele sergilemişlerdir. Böylesi bir yangın, ancak böyle bir mücadeleyle durdurulabilirdi. Bu mücadelede yöre halkından da büyük destek gördük. Yöre köylülerimiz büyük bir özveriyle bizlere yardımcı ve destek oldular.

Antalya Valiliği, sivil toplum kuruluşları, başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, çevre belediyeler, ellerindeki bütün lojistik destekleri bize sağladılar. Huzurunuzda askeri birliklerimiz dahil olmak üzere herkese çok teşekkür ederim. Gerçekten bu yangın her ne kadar ekiplerimizle birlikte canı pahasına çalışsak da lojistik destek olmasaydı bu sonuç olmazdı. Burada teşkilatımızla birlikte bütün kamu kuruluşlarının, sivil toplum örgütlerinin ve medyanın desteğiyle büyük bir felakete neden olmadan önlenmiştir.''

AKDENİZ ÜLKELERİNİN ''KORKULU RÜYASI''

Osman Kahveci, orman yangınlarının Akdeniz ülkelerinin ''korkulu rüyası'' olduğunu söyledi. Yunanistan'da geçen yıl çıkan orman yangınını hatırlatan Kahveci, bu yangında 250 bin hektarlık alanın zarar gördüğünü, 60'ın üzerinde kişinin de öldüğünü bildirdi.

Kahveci, ''Böylesi, iklim şartlarının çetin olduğu bu bölgede orman yangınlarıyla mücadele etmek çok zor ve çetindir'' dedi. Yangında 7 uçak, 9 helikopter olmak üzere 16 hava aracının yer ekiplerine destek verdiğini dile getiren Kahveci, şöyle devam etti:

''Bu yangınlara ülkemizin birçok ilinden ekiplerimiz destek verdi. Bütün teşkilatımızın hava gücünün yaklaşık yüzde 70'i, yer ekiplerimizin ise yüzde 40'ı buradaydı. 280 arazöz, 40 dozer, 160 mühendis, 300 memur ve 2 bin civarında yangın söndürme işçisi olmak üzere, 4 gün yapılan yoğun müdahale sonucunda yangın kontrol altına alınmıştır. Ancak bölgede yangın tehdidi devam etmektedir. Çünkü hava sıcaklığı, nispi nemin düşük olması ve bu arada esen meltem ve poyraz, en ufak bir kıvılcımı büyük bir yangına dönüştürebilecek şartlar taşımaktadır. Onun için burada vatandaşlarımızın çok daha duyarlı olmasına ihtiyaç var.

Özellikle yaz aylarında anız yakma, bahçe temizliği şeklindeki vatandaşlarımızın eski geleneksel tarımsal anlayışlarından muhakkak surette vazgeçmesi lazım. Aksi takdirde bu bölge, böylesi yangın felaketlerini bir daha yaşayacak ekolojik şartları taşımaktadır.''

YANAN ALANLAR BİR YIL İÇİNDE AĞAÇLANDIRILACAK

Osman Kahveci, yanan alanların ne olacağının kendilerine sıkça sorulduğunu, yanan sahaların bir yıl içinde yeniden ormanlaştırılacağını bildirdi.

''Devletimizin bu konuda yeterince gücü vardır'' diyen Kahveci, yılda Antalya'da yanan sahanın 30-40 misli sahayı ağaçlandırdıklarına dikkati çekti.

Kahveci, ''Yılda 300-400 bin hektarlık sahayı ormanlaştıran, rehabilite eden bakanlığımızın bu sahayı tekrar ağaçlandıracak her türlü altyapısının olduğunu ve bu sahanın da yıl içinde ağaçlandırılacağının bilinmesini istiyorum'' diye konuştu.

''EN BÜYÜK YANGIN MARMARİS'Tİ''

Osman Kahveci, Antalya'nın Manavgat ve Serik ilçelerini etkileyen yangının, bölgenin en büyük yangınlarından birisi olduğunu söyledi.

Türkiye'de daha önce de büyük yangınlar yaşandığına değinen Kahveci, ''Bunun bir örneği de 1979 yılındaki Marmaris yangınıydı. Burada da 13 bin 500 hektarlık alanı kaybetmiştik'' dedi.

Akdeniz iklim kuşağında orman yangınları açısından hassasiyetin devam ettiğini belirten Kahveci, ''Kurumsal bazda, bu iklim şartları paralelinde kendi altyapımızı, müdahale gücümüzü yeni ekipmanlarla güçlendirmek suretiyle en modern yangınla mücadele sistemlerimizi kuruyoruz, ekiplerimizi ve donanımlarımızı yeniliyoruz'' diye konuştu.

BAKANLAR KURULU'NUN KARARI

Kahveci, Bakanlar Kurulu'nun Orman Genel Müdürlüğü'nün teknik eksiklerinin giderilmesi için destek verilmesi kararı almasını da sevindirici bulduklarını ifade etti.

Bugüne kadar yangınla mücadelede kiralama ve hizmet alımı şeklinde ihtiyacın karşılandığını anlatan Kahveci, ''Bunun sıkıntıları zaman zaman oluyordu. Böyle bir kararın olması bizleri fevkalade mutlu etti. Bizim için Bakanlar Kurulu'nun aldığı karar sevindirici bir karardır'' dedi.

Kahveci, bir gazetecinin, ''Daha fazla uçak ve helikopterimiz olsaydı etkili olabilir miydi?'' şeklindeki sorusuna da, ''Hayır, olamazdı. Çünkü iklim şartlarından ötürü alevler çok hızlı ilerledi ve bölge yoğun bir duman altındaydı. Dolayısıyla uçaklar nereye su atacaklarını bilmeden çalıştılar. Daha fazla uçak olsaydı durum değişmezdi, asıl önemli olan yer ekiplerimizin çalışmasıdır'' diye yanıt verdi.

Kahveci, yangının çıkış nedeniyle ilgili soruya da kesin olmamakla birlikte enerji nakil hattından çıktığı şeklinde bir değerlendirmelerinin olduğunu, emniyetin de bu konuda tahkikat yürüttüğünü bildirdi.

(AA)