Toptan: Köklü anayasa değişikliğini gerçekçi görmüyorum

TBMM Başkanı Köksal Toptan, meclisin işleyişindeki güçlükler göz önüne alındığında, "çok büyük" ve "çok köklü" bir anayasa değişikliğinin gerçekleşmesini önümüzdeki süreçte "çok gerçekçi" görmediğini söyledi.

AKP 22 Temmuz seçimlerinin ardından Prof. Ergun Özbudun başkanlığındaki bir heyete yeni bir anayasa taslağı hazırlattı. Bu taslak üzerinde parti olarak da görüşmeler yapıldı. Taslağın aralık ayı sonu ya da 2008 başında kamuoyunun tartışmasına açılacağı ifade edilmesine karşın, taslak henüz kamuoyuna açıklanmadı.

TBMM Başkanı Toptan, yeni anayasa çalışmaları ve anayasada türban konusunda yapılan değişiklik ve bunun etkileri konusunda Reuters'in sorularını yanıtladı. Anayasa üzerinde "uzlaşma" arayacaklarını ifade eden Toptan, "Türkiye hep olağanüstü şartlarda anayasa yaptı. Yeni bir anayasa yapılmasına ben baştan beri taraftarım ama yeni bir anayasa yapımı başka bir şey, anayasanın bazı maddelerini değiştirmek başka bir şey" dedi.

Toptan, Meclis'e henüz anayasa konusunda bir başvuru yapılmadığı için nelerin değiştirilmek istendiğini bilmediklerini belirterek şöyle konuştu:

"Ama meclisimizin işleyişindeki zorlukları hesaba kattığımızda, çok büyük, çok köklü bir anayasa değişikliğinin bu önümüzdeki süreçte gerçekleşmesini çok gerçekçi bulmuyorum. Ama teklif geldiğinde ilgili komisyonumuz, konuyla ilgili tüm tarafların da katkısını sağlamaya çalışarak çok süratli bir çalışma yapar, Elbette uzlaşmayı da arayacağız. Elbette herkesin anayasası olacağına göre de herkesin buna katkısını sağlamaya çalışacağız."

"Yepyeni bir anayasa bu yapı içerisinde olmaz" diyen Toptan, tamamen yeni bir anayasa yapılması konusundaki görüşlerini ise şöyle açıkladı:

"Yepyeni bir anayasa için, anayasa yapımcısı bir meclis kurmak lazım, bu meclisin yanında. 150 kişilik bir yapı önermiştim; 100 kişisini halk seçecek, 50 kişisi sivil ve resmi kurumlar ile STK'ları temsil edecek kişilerden oluşur ve bu kurul yeni bir anayasa yapar. Bu yeni anayasa referanduma sunulur ve kabul edilirse Türkiye'nin yeni anayasası olur.

"Öyle değil de bu meclis bunu yapacaksa, o zaman anayasa değişikliği olur ve değişiklik de yürürlükte olan anayasanın öngördüğü hükümlere göre olur. O ne, anayasanın 4. maddesi diyor ki, anayasanın 1., 2., 3., maddeleri değiştirilemez, değiştirilmesi dahi teklif edilemez. Salt buradan hareket ettiğimizde bile bu yeni bir anayasa değil, 1982 anayasasının değiştirilmesi demek olur. Yürüklükteki yeni 1982 anayasası olur."

TÜRBAN MESELESİ

Türban konusunda anayasanın 10 ve 42. maddelerinde yapılan ve halen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onayı için Çankaya Kökünde bulunan anayasa değişikliği konusunda da görüşlerini açıklayan Toptan, "Türban meselesi maalesef Türkiye'nin gündeminden bir türlü düşmedi. Uzun zamandır tartışılıyor. Olaya özgürlükler açısından bakanlar var, laisizm açısından bakanlar var. Ancak irdelediğinizde geniş halk kesimlerinde bu tartışmanın olmadığını görmekteyiz. O nedenle siyasetin tavanındaki tartışmalarla, halkın arasındaki diyalog, bir çok meselede olduğu gibi bu meselede de örtüşmüyor" dedi.

Anayasa değişikliğine yönelik tepkileri "olağan" ve saygıyla" karşıladığını vurgulayan Toptan, "...böyle bir hassasiyetin varlığı rejimin teminatı bakımından da önemli ve saygı duyulması gereken bir şey diye düşünüyorum" dedi.

"Türkiye'de türban meselesine odaklı bir sosyal tartışma ben kesiklikle beklemiyorum" diyen Toptan, türban değişikliğinin Atatürk devrimlerinin geriye götürülmesi kaygılarının hatırlatılması üzerine ise şunları söyledi:

"Türkiye bulunduğu noktadan, elde ettiği kazanımlardan batılılaşma, uygarlaşma, modernleşme kazanımlarından geri gidemez. Çünkü bu kazanımlar Türk halkı için bir yaşam biçimi meydana getirmiştir. O nedenle Türkiye tam tersine batı uygarlığının bugün eriştiği noktaları, standartları yakalamak için gayret sarf ediyor. Bu nedenle AB projesini cumhuriyet tarihinin en büyük modernleşme projesi olarak değerlendiriyoruz. O bakımdan bu hedef yüzü batıya dönük Türkiye'nin, batı standartlarını yakalamasıdır."

Toptan, "Cumhurbaşkanının yasayı geri göndermesi sorunun daha sağlıklı çözümü bakımından bir yol olabilir mi?" sorusuna ise, "Ona bir şey diyemem, kendi takdirleridir. Bu hak sayın cumhurbaşkanının" yanıtını verdi.

REUTERS