Lozan'da alınan geri veriliyor

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hazırlanan yeni anayasa taslağına sert tepki gösterdi. Özellikle dil ve eğitim düzenlemelerine dikkat çeken Baykal, "Neo-liberal bir anayasa oluyor. Lozan'da anlaşma ile alınanlar, anayasa değişikliği ile geri veriliyor, Türkiye Sevr'e kurgulanıyor. İpi kendi elimizle kendi boynumuza geçirtmek istiyorlar. Toplumsal barışımız, birlik ve bütünlüğümüz için kırılma noktası olur. Çok tehlikeli ve vahim" dedi. Toplumun önemli bir kesiminin yeni anayasa çalışmalarından sıkıntı duyduğunu ifade eden Baykal, "Bugünkü suskunluk, anlamlı bir sükûttur. Bu dikkate alınması gereken bir durumdur" dedi. Baykal, anayasa değişikliğinin AB tarafından uzun zamandır istendiğini hatırlatarak, şöyle devam etti: "Önce AB büyükelçilerine soruyorlar. Onlardan 'tamam, düşündüğümüz gibi, çok güzel olmuş, kabul ediyoruz' onayını alıp, ana muhalefet olarak bize mi getirecekler? Bu çalışmanın arkasında kim var, niye isteniyor, hükümetin telaşı niye? Türkiye'yi Sevr'e kurgulayan bir anayasa niye bu kadar önemli. Bu heyecan, bu acele neden?"

84 YIL SONRA
Baykal, Türkiye'nin tam bağımsızlığının Lozan ile elde edildiğini vurguladı ve "Lozan ile bir anlaşma sonucu alınmış olan, 84 yıl sonra anayasa ile geri verilmiş olacak. Lozan ile kazanılanlar anayasa ile geri verilecek, Sevr'e geri dönülecek" iddiasında bulundu. Cumhuriyetin temel ilkeleri, ülkenin bölünmez bütünlüğü ve Atatürk'ün anayasadan çıkarılmaya çalışıldığını savunan CHP lideri, laiklik ve türban konularının yoğun biçimde tartışılırken, yeni anayasa içine konulmaya çalışılan 'dil ve eğitim' düzenlemelerinin gözden kaçırıldığını belirterek şunları söyledi: "Bir süre sonra etnik gruplar, Kürtler, Lazlar, Abazalar, Çerkezler ve diğerleri kendi dillerinde eğitim isteyecekler. Etnik gruplar bir süre sonra matematik, fen, coğrafya, sosyal bilimler dersini Türkçe değil kendi dillerinde öğrenecek. Türkçeyi eğitim dili olmaktan çıkarmak, etnik dilerde eğitim yapmanın önünü açmak ulusal birliğimiz açısından en önemli kırılma noktası olacaktır. Etnik dillerde eğitim görmüş iki kuşak yetişir, sonra da Türkiye'de tek milletten söz edemezsiniz. Bu Türkiye'ye yapılacak en büyük kötülüktür."

BİREYSEL ÖZGÜRLÜKLER
Baykal, yeni anayasanın 'sivil anayasa' diye takdim edildiğini, ancak düzenlemelerde bireyleri ve sivil toplum örgütlerini ilgilendiren sosyal hakların gözardı edildiğini savundu. Baykal, taslakta grevli toplu sözleşme hakkından, örgütlenmelerden söz edilmediğini de söyledi. Baykal, "özgürlükçü, sivil anayasa" tanımına da "Öyle değil. AKP'nin anayasası hazırlığıdır. Buna hiç kuşku yok" diye karşı çıktı. Baykal, "İyi bir anayasa, toplumun her kesiminin katkısıyla ortaklaşa yapılır. AKP de bu işi tamamen kendi iç işi olarak gördü, sipariş verildi ve yaptırıldı. Bu meseleyi hiç paylaşmadılar" dedi.