Dün geceki maçı izlediğimde gençlik yıllarıma döndüm. 1980'li yıllarda da takımlarımız dün geceki gibi oynuyorlardı. Kapanıyorlar, defans yapmaya çalışıyorlar, ofansı düşünmüyorlar ya da hücum edemiyorlardı. O yıllarda bazen bir hakem hatasına bazen de pis bir gole mağlup olup şöyle diyorduk:
"Yenildik ama ezilmedik." Ama aradan çok yıllar geçti.
"Türk futbolu çok iyi yerlere geldi" derken dün geceki yenilgi bizleri çok üzdü.
Beşiktaş sadece savunmayı düşündü. Aslında bunda son 15-20 dakikaya kadar da başarılı oldu. Mümkün olduğunca alan bırakmadı, ikili mücadeleleri kazanmaya çalıştı, Marsilya'nın pas alışverişini kesti. Özellikle ilk yarıda Marsilya her iki kanadı da iyi kullanmaya çalıştıysa da uyum sorunu olduğu için fazla pozisyon bulamadı. Son 20 dakikaya kadar işler kötü gitmiyordu. İnanın bu dakikaya kadar Marsilya'nın da Beşiktaş'ın da pozisyonu yok. Peki Beşiktaş nerede yanlış yaptı? Cevap çok basit: İlk 10-15 dakikalık Marsilya fırtınasından sonra gördük ki Marsilya, Beşiktaş'tan daha iyi değil. Cisse ve Zenden'in adları büyük ama etkin futbolcular olmadığını fark ettik.
İşte bu ilk 15 dakikadan sonra Beşiktaş golü düşünmeliydi. Ama düşünemedi. Ya da düşündü ama beceremedi. İşte böylesine maçlar son 20 dakikada elden gidiverir.
O dakikaya kadar gerek Diatta gerekse kaleci Hakan Arıkan iyi oynuyorlardı. Özellikle Hakan kalede güven veriyordu. Önce Diatta kaydı korner oldu. Bu kornerde de Hakan'ın zamanlama hatası maçı bitirdi. Sonuçta Beşiktaş dün gece kaybetmemeliydi.
Ama gol yememeyi düşünüp, sadece savunma yaparsanız futbolun melekleri de maalesef sizin aleyhinize çalışır. HAKEM KÖTÜ YÖNETTİ Maçın İtalyan hakemini beğenmedik. Sertliğe izin verdi. Abuk sabuk fauller çaldı ama
"Beşiktaş'ın yenilgisinde rol oynadı mı?" derseniz cevap "Hayır" olur. Kimse bu yenilginin sorumlusu olarak hakemi ilan etmesin.
Yayın tarihi: 19 Eylül 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/19//cakar.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.