Ankara'yı havaya uçuracak patlayıcı dolu minibüs, Ankara polisinin dikkati sonucu park halindeki otoparkta etkisiz hale getirildi.. İki gün sonra
Kapıkule gümrüğünden hiçbir engel ile karşılaşmadan yine patlayıcı yüklü minibüs yurda giriş yapıyor ve Ankara'ya kadar girebiliyor . Neyse bu minibüsün patlayıcı yükü MKE ye aitmiş. Ancak bu patlayıcılar, terör örgütlerine de ait olabilirdi. Daha birkaç ay öncesi
Van Kapıköy Gümrük kapısından giriş yapan silah ve mühimmat dolusu malzeme, Bingöl yakınlarında devrilen trende tesadüfen ortaya çıkmıştı. Ben de bu olayı
'Gümrükler yol geçen hanı' başlığı ile kamuoyunun gündemine taşımıştım. Dönemin Gümrüklerden Sorumlu Bakanı
Kürşad Tüzmen, bu uyarım üzerine, bu olayı soruşturup, ihmali görülenlere ceza verip, bana teşekkür edeceğine Savcılığa hakkımda suç duyurusunda bulunmuştu. Neyse ki Türkiye'de bağımsız savcılar ve hâkimler var ki,
Bakan Tüzmen'in bu şikâyeti takipsizlikle sonuçlandı.
Tehlikeli madde taşıması Şimdi yine gümrüklerden Ankara'yı havaya uçurabilecek patlayıcı dolu minibüs Ankara'nın merkezine kadar girebiliyor. İki gün sonra patlayıcı dolu bir başka minibüs Kapıkule gümrüğünden sorgusuz sualsiz buyur ediliyor. Anlamadığım şu. Gümrüklerden geçen bu arabalarda ne var ne yok hiç mi şüphelenip aranmıyor. Nedense son beş yıldır gümrüklerde bu tür olaylar sıradan olmaya başladı.
Kapıkule'den Ankara'ya kadar minibüsle getirtilebilen
PETN (Penta Erythrite Nitrat) daha çok
OBUS mermilerinin ve füzelerinin yapımında kullanılmaktadır. PETN, Gümrük tarife cetvelinin 29.20.90.85.19.15 istatistik pozisyonunda yer almaktadır. Tehlikeli bu maddenin Karayolu ile taşınmasına ilişkin Avrupa Anlaşması mevcut olup, temel düzenlemeler buna göre yapılmaktadır. Ülkemizde bu anlaşmanın hükümleri
Tehlikeli maddelerin karayoluyla taşınması hakkında yönetmelik ile iç hukukumuza aktarılmıştır.
Bu yönetmeliğe göre;
mühimmat: Tahripleri dahil ederek savunma ve saldırıyla bağlantılı olarak kullanmak için patlayıcılar, sevk barutu, fişek, nükleer, biyolojik ve kimyasal malzemeler ile
patlayıcı maddelerin taşınması
İçişleri Bakanlığı'nın iznine tabi bulunmaktadır. Ayrıca bu tür eşyalar tertibat gerektiren araçlarla taşınabilir. Uluslararası düzenleme gereği bu tür araçların ADR sertifikasına sahip olması gerekir.
Kapılar başıboş Gümrük mevzuatı uyarınca,
Gümrük teşkilatı eşyanın transit taşımacılığında her türlü önlemi almaya yetkilidir. Bu durumda, bu eşyanın taşınmasında emniyeti bilgilendirmesi ve gümrük idaresinin gerekli güvenlik tedbirlerini alması (
refakat, eskort) gerekirdi. Kaldı ki,
Tehlikeli maddelerin karayoluyla taşınması hakkında yönetmelik de gümrük ve gümrük muhafaza idaresine denetim yetkisi vermiştir.
Bu düzenlemeye göre Gümrük kapılarında bu tür malzemelerin yüklü olduğu araçlar transit yük olsa dahi, titizlikle aranmalı ve kontrollü bir şekilde ülke sınırları içinde dolaşabilmelidir. Ancak, görüyoruz ki, başta akaryakıt kaçakçılığı olmak üzere her türlü kaçakçılık ve insan hayatını tehlikeye sokacak kadar. Bu tür olayları eleştirince de
Kürşad Tüzmen gibi gümrüklerden sorumlu bakan, hakkınızda dava açmaya kalkışıyor. Bu telaş niye anlamakta zorluk çekiyorum.
Neyse ki gümrüklerle ilgili sorumluluk Bakan Hayati Yazıcı'
ya geçti. Bakan
Yazıcı, bu konularda hukukçu kimliği ile asla taviz vermeyen bir kişiliğe sahip. Dürüst ve gözü pek tavırları ile bilinir ve
Başbakan Erdoğan'ın en güvendiği isimlerin başında yer alır. Bakan
Yazıcı, gümrüklerdeki bu kokuşmaya eminim ki neşter vuracaktır. Dün medyada yer alan haberlerde
Bakan Yazıcı'nın minibüs yüklü mühimmat için soruşturma talimatı vermesi gümrüklerde özlem duyduğumuz bir uygulama. Yolsuzluk ve görevi kötüye kullanma suçu, kime uzanırsa uzansın
Bakan Yazıcı'nın bunun üzerine korkusuzca gideceğini umuyorum.
Yayın tarihi: 19 Eylül 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/19//ayaydin.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.