Para alalım derken denizi kurutuyorlar
Bu hafta size ilginç bir konu anlatacağım. Önce bir iki bilgi vereyim. Olaya o gözle bakalım. Akdeniz'de yüz binlerce yat dolaşıyor. Bizim marina kapasitemiz ise taş çatlasa bunun yüzde 5- 6'sı kadar. Oysa bunu defalarca katlayabiliriz. Çünkü en iyi deniz bizde, en iyi tabiat bizde, teknoloji ve yetişmiş adam dersen kimseden eksiğimiz yok. Buna rağmen üç yıl önce biten Turgutreis, Ecesaray ve Yalıkavak dışında yeni marina yapamıyoruz. (İhalesi geçenlerde yapılan Çeşme, Alaçatı, Sığacık vs limanları kafanızı karıştırmasın; buraları zaten yıllardır var da doğru dürüst işletilemiyor...)
BİR YILDIR DURUYOR Şimdi süratle yeni marina yapmamız, bunun için de tüm devlet kadrolarının bu işe yardımcı olması gerekmez mi? Siz öyle sanın. Devlet, özellikle de Maliye Bakanlığı'na bağlı Milli Emlak Genel Müdürlüğü yenilerinin yapılması şöyle dursun, eskilerin bile ümüğüne çökmüş durumda. Yeni yatırıma olan tavırlarıyla ilgili en çarpıcı örnek Didim. Projesi, izni, 10 binin üzerinde imzası geçtiğimiz yıl yaz aylarında tamamlanmış olan Didim Marinası için bir yılı aşkın süredir tek bir taş bile konulamadı. Sebep; tüm anlaşmalara, yapılan ihalelere, Danıştay'ın, Sayıştay'ın hatta Maliye Bakanlığı'nın onaylarına rağmen Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü, Ulaştırma Bakanlığı'nın yaptığı ihale ve kontratı geçersiz sayıp yatırımcı ile yeniden mal sahibi gibi sözleşme yapmak istiyor. İstediği de kira vs tüm ödemelerin dışında marina ve birimlerinin satışından ayrıca yüzde 1 pay almak. Dikkatinizi çekerim, istenen KDV, Gelir veya Kurumlar Vergisi, marinanın kira bedeli, stopaj, rıhtım dolgusu, işgaliye filan değil. "Açıktan bana pay vereceksin," diyorlar. İnşaatı yapacak olan Doğuş Grubu da bunu kabul etmiyor. Siz olsanız kabul eder miydiniz? "Yap işlet devret modeliyle" bir yer alacaksın. Üstelik bu her nedense 49 değil 25 yıllık olacak. Üstelik bu 25 yılın içine bürokrasi ile boğuşmak zorunda kaldığın inşaat süresini de dahil olacak. 40-50 milyon dolar yatırım yapacaksın. Sonra devlete kira, Milli Emlak'a rıhtım vs için ayrıca kira ödeyeceksin. Dört beş yıl bu hengameyle, müşteri bulmakla geçecek. Daha siftah yaptığın gün kasaya düşen ilk paradan itibaren pay vermeye başlayacaksın. Kazanıp kazanmaman da kimsenin umurunda olmayacak... Doğrusunu isterseniz kimsenin umurunda olmayan başka bir şey var ki bence hepsinden daha önemli. Özetleyeyim: 1995 yılında ihalesi yapılan ve mega yatlara bakım hizmeti de verecek olan Didim Marinası'nın temeli (bürokratik işlemleri 10 yıl sürdüğü için) ancak geçtiğimiz yıl atılacaktı. Şu anda bile bir yılı aşkın bir gecikme söz konusu. Dışarıdan iş yapacakları, malzeme temin edenleri, hizmet verecekleri, Didim ekonomisine, turizmine diğer katkılarını saymıyorum. Böyle bir marinada dükkânıydı, servisiydi, güvenliğiydi en az 500 kişi çalışır. Bu inat, bu gereksiz bastırma, işsizlikten bunalan 500 insanımızın bir yıllık ekmeğine kan doğramış durumda. Eğer mani olunmasaydı 500 insan evine ekmek götürebilecekti. Sadece bunların aylıklarından alınacak olan gelir vergisi ne kadar tutardı dersiniz?
HAYALLERE YAZIK Peki bir yıl içinde kaybettiğimiz katma değer vergisi?.. Ya dükkân kiralarından alınacak stopaj?.. Ya tekneleriyle ülkemize gelecek insanların bırakacakları para, onların alacağı diğer hizmetler ve onların yaratacağı diğer değerler?.. Çarpın bakalım bir- iki, belki de beş yılla. Sayarken bile insanın sinirleri oynuyor... Ülkemin bu zararını kim tazmin edecek Allah aşkına? Çok iyi biliyorum ki, birileri çıkıp "Vatan- millet!" diyecekler. "Onlar devletin kasasına üç kuruş fazla girsin diye çırpınıyorlar," diyecekler. Aslında bu problemleri yaratanların da farklı düşündüklerini sanmıyorum. Mutlaka halisane duygularla devlete biraz daha fazla para kazandıracaklarını sanıyorlar... Ama gerçekte kazandırmak şöyle dursun, Türk ekonomisine düşünemedikleri kadar zarar veriyorlar. Bir de işe şu tarafından bakalım. En azından onlar devlet memuru olarak hayatlarını garantiye almışlar. Ama Türkiye'de 2 milyonun üzerinde insan iş arıyor, aş arıyor, dört gözle açılacak yeni işyerlerini bekliyor. Onların hayallerine yazık değil mi?.. Marinaların Milli Emlak'la, yani dolaylı olarak Maliye Bakanlığı ile olan sıkıntıları yukarıdaki olayla da sınırlı değil. Devamını haftaya yazacağım.
|