|
|
|
|
|
|
Erdoğan'ın futbolunun politik analizi
Başbakan Erdoğan, Kasımpaşalı inadıyla uzun inzivalara neden olacak kadar ciddi bel rahatsızlığına rağmen söz verdiği maça gitti. Üstelik bazı Latin liderler "Ya sakatlanırsak..." diye oynamayı kabul etmemişken... Maça geçelim.
Erdoğan'ın attığı gol: İki. Önemli değil, sonuca kim bakıyor? Başbakan Erdoğan'ın kişiliğiyle ilgili veriler bu gollerin etrafında duruyor.
Topla buluşma: 34. Başbakan Erdoğan'ın 2002'den bugüne vaatleri de topla buluştuğu gibi az değil. Ulusal ve uluslararası ilişkilerdeki performansı etkili bulunuyor ama sonuçlara bakınca, gol sayısı kadar bile değil.
Girdiği gol pozisyonu: Dört. Siyasette pozisyona girdiği sayı dört mü bilemem ama türban sorunundan imam hatiplere, YÖK'ten B2 olarak bilinen orman arazilerine kadar girilen gol pozisyonu da o civarda. Belki gollerden birini Mart Tezkeresi'yle ABD'ye atmış sayabiliriz ama o da zaten Meclis'in 'asist'iyleydi. Erdoğan'ın futbol performansında çok daha dikkat çeken veri 'asist' başlığında. Basketboldan futbola geçen 'yardımlaşma' anlamındaki 'asist'in karşısındaki 'sıfır=0'ı görünce nedense hiç şaşırmadım. Erdoğan'ın tek adam oluşunun, kimseyi işine karıştırmayışının, AKP'nin lider partisi olmasının daha iyi bir anlatım yolu olabilir mi? 'Asist sıfır' demek, "Bir gol lazımsa onu da ben atarım," demektir. Anlaşılan o ki maçtaki tavrı AKP'deki liderlik tarzının aynı, "Ne olursa olsun yalnızca ben yaparım arkadaş," yaklaşımı. Zaten araştırmalar Erdoğan'ın performansını hükümetinkinden çok yukarda göstermiyor mu?
İsabetli pas: 19. Bu maç için iyi bir sayı. İsabetsiz pas: Dokuz. Muhalefetin bir türlü toparlanamadığı bir ortamda isabetli pas daha fazla olabilirdi. Ancak Terörle Mücadele Yasası için önerilen 6. maddeyi kimin önerdiği sorusuna verilen "Biz ispiyoncu değiliz," yanıtını isabetli mi sayacağım, isabetsiz mi karar veremedim. Bu isabetli pas ve isabetsiz pas arasındaki fark Erdoğan'ın planlı ve plansız konuşmaları arasındaki farkla da açıklanamaz mı?
|
|
|
|
|
|
|
|
|