Modern Amerika'nın en iyi yayıncısıydı
ABD'nin ünlü gazetecisi Abe Rosenthal, 84 yaşında hayatını kaybetti. Rosenthal, mesleğe spor, bilim-teknik, yaşam ve hafta sonu ekleri gibi birçok yenilik getirmişti.
Amerika'nın en önemli gazetecilerinden biri kabul edilen, yıllarca The New York Times'ta editörlük ve genel yayın yönetmenliği yapan, Pulitzer ödüllü Abe Rosenthal, geçen hafta 84 yaşında hayatını kaybetti. Rosenthal gazeteciliğe 1943 yılında başladı. Polis muhabirliği, Hindistan, Japonya ve Polonya'da yurtdışı muhabirliği, editörlük yapan gazeteci, 1977'de New York Times'ın genel yayın yönetmeni oldu. Bu görevini dokuz yıl sürdürdü. Abe Rosanthal'ın yayın yönetmenliği döneminde gazete, birçok başarılı ve gündem yaratan habere imza attı. Bunlardan biri "Pentagon Belgeleri" adıyla bilinen ve Amerika'nın Vietnam ile gizli ilişkisini anlatan haberdi. Gazete, 1972'de bu haberle Pulitzer kazandı. Ama Watergate Skandalı'nda bu başarıyı sürdüremedi ve bu konuyu çok iyi işleyerek Amerika başkanını koltuğundan eden, rakibi Washington Post'u yakalayamadı.
'ZAMANI GELDİ' DEDİLER Rosenthal, 1986'da zorunlu bir şekilde emekli edilmemek için genel yayın yönetmenliğini bırakarak mesleğine editör olarak devam etti ve haftada iki gün köşe yazmaya başladı. Aradan 13 yıl geçtikten sonra hiçbir açıklama yapılmadan işine son verildi. Kanada doğumlu Rosenthal, New York Times'ın başına geldiğinde gazetede radikal değişiklikler yaptı. İşe şehir haberlerini güçlendirmek ve iş dünyasına özel günlük ek hazırlamakla başladı. Ardından gazeteyle birlikte spor, bilim-teknik, yaşam ve hafta sonu ekleri verildi. Tüm bu çabaları ve radikal kararları ona 'modern Amerika tarihindeki en iyi yayıncı' unvanını kazandırdı. . Rosenthal, özellikle sinirli kişiliği ve otoriter yapısı nedeniyle birçok kişi tarafından 'gaddar' diye nitelendirildi. O da muhaliflerinin ya işine son verdi ya da gazetedeki rütbelerini düşürdü. Abe Rosenthal, birlikte çalıştığı gazetecilerden her zaman dürüst ve objektif olmalarını istedi. Örneğin; muhabirlerinden Laura Foreman'ın, ABD'nin önemli bir politikacısına gönül verdiği kulağına geldiğinde onu karşısına alıp, şöyle demişti: "Benim için kiminle arkadaş olduğunun hiçbir önemi yok, istersen bir fille bile evlenebilirsin; yeter ki sirk hakkında haber yapma."
ANKARA'YA GELMİŞTİ Abe Rosenthal, New York Times'ın genel yayın yönetmeniyken Ankara'ya da gelmişti. O günlerde ABD'de tam bir panik havası hakimdi. Yıkılmaz zannettikleri, İran'ı ordusu ve Savak ismindeki istihbarat servisiyle yöneten Şah devrilmişti. ABD, İran'ın en büyük düşmanı haline gelmişti. Rosenthal, Ankara'da zamanın Başbakanı Bülent Ecevit başta olmak üzere Süleyman Demirel ve Türkiye'nin nabzını tutabilecek durumda olan diğer kişilerle görüştü. Yankı dergisi içinde bir büro açılmasına ve gazeteden bir büro şefi gönderilmesine karar verilmişti ve Amerika'dan gelen şef Marvine Howe, olayları yakından izlemek üzere 1984'e kadar Türkiye'de kalmıştı.
|